Gözlerimi erkenden araladığımda aklıma ilk düşen şey bugün nikâhım olduğuydu. Derin bir nefes vererek kalktım yataktan. Banyoya girerek dişlerimi fırçaladıktan sonra giyinme odama geçerek ne giyimem gerektiğini düşündüm. Beyaz giyimem gerekliydi değil mi? Nikâhta beyaz giyilirdi sonuçta. Beyaz, dar elbisemi askısından çıkarıp üzerime geçirdim. Saçlarıma ufak ufak bukleler attıktan sonra makyaj yaptım. Kırmızı rujumu sürüp çantama attım. Hazırdım. Kabanımı üzerime geçirip odadan çıktım. Aşağıdan sesler geliyordu. O sırada bir mesaj gelmişti.
Kaya Han;
Günaydın.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum.Günaydın.
40 dakikaya evin biraz ilerisinde
seni bekliyor olacağım.Tamam.
Telefonu kapatıp hızlı adımlarla aşağıya indim. Kaan beni gördüğünde ıslık çalmıştı.
"Bu ne güzellik kumral güzeli."
Gülümsedim. "Teşekkür ederim."
"Vay vay vay," dedi Sera iki parmağını dudaklarında birleştirip ıslık çalarak. "Gelin gibi olmuşsun. Gören evleniyorsun sanacak." Yutkundum. Gülümsedim.
"Ne oluyor burada?" Babam mutfaktan çıktığında bana baktı gülümseyerek. "Kızım, bu ne güzellik? Fevkalade olmuşsun."
"Yaa, gerçekten mi? Teşekkür ederim. Şımartıyorsunuz beni."
"Seni yolda kaparlar bu güzellikle," dedi Kaan yanağımdan bir makas alarak. Mutfağa yöneldi.
"Valla ben bile düştüysem o dışarıdaki Arizona Kertenkelelerini düşünemiyorum." Sera'nın sözleri beni güldürmüştü.
Ardından beraber masaya geçmiş ve güzel bir kahvaltı etmiştik. Abim kahvaltıda sessizdi. Düşünceli gözüküyordu. Birkaç kez ne oldu diye sormuştum ancak bir şey olmadığını söylemişti. Sohbete dahil olmaya çalışmıştı ancak aklı başka yerde olduğu için imkânsız gibi gözüküyordu.
Kaya Han;
Geldim.
Mesajına üstten görüldü atıp ayağa kalktım.
"Ben artık gitsem iyi olacak. Bir toplantım var. Size afiyet olsun."
"Dikkatli git kızım," demişti babam beni kapıya kadar geçirerek. Ardından evden ve bahçeden çıkmıştım. Kaya'nın arabası biraz ilerideydi. Yanına yürüyüp arabaya bindiğimde içerisi sıcacıktı. Bakışları bana kaydığında hayranlıkla bana bakıyordu.
"Harika gözüküyorsun."
"Teşekkür ederim," dedim gülümseyerek.
"Cilveleşmeyi bırakın." Duyduğum sesle beraber kafamı çevirdim. Emir'de arabadaydı ve ben onu fark etmemiştim. Ona baktığımda gülümsedi. "Gerçekten güzel olmuşsun Mine."
"Teşekkür ederim," dedim sıcak bir gülümseme ile.
"Bugün nikâh şahidiniz olacağım için öylesine mutluyum ki anlatamam. Elli yıldır bugünü bekliyormuş gibi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Kedisi
Teen Fiction"Ayakkabını düşürdün, Kül Kedisi." Koşmayı bırakıp arkamı döndüm ve elindeki topuklu ayakkabıya baktım. Bu benimdi. Balo gecesi işlediğim cinayetten kaçarken düşürmüştüm. Ben Mine Sever. İlk defa falso vermiştim ve bunu hiç yapmamam gereken birine y...