"Mine," dedi birden beni kendinden uzaklaştırarak. Başımı kaldırıp gözlerine baktım buğulu gözlerimle. "Evlen benimle."
"Ha?" Tepkim onu güldürmüştü.
"Evlen benimle. Kimsenin söz hakkı olamasın üzerimizde. Yalnızca sen ve ben. Biz beraber olduğumuzdan üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok ve bunu sen çok iyi biliyorsun. Evlen benimle Kül Kedisi."
"Kaya.. Nasıl olacak ki.. Olmaz."
"Neden? Neden olmasın? Biz birlikte çok güzeliz. Ayrı ayrı hiç çekilmiyoruz be Mine'm."
"Biliyorum."
"O hâlde cevabın ne?"
"Bilmiyorum Kaya Han. Bilmiyorum."
"En azından hayır demedin. Bu da bir şeydir." Yüzümü avuçları arasına aldı. "Peki bu bir ihtimâl mi? Hayır demen.. Bir ihtimâl mi?"
"Her şeyin bir ihtimâli var Kaya Han. Evet dememin de.. Hayır dememin de.."
"Sen bana evet diyene kadar geçerli bu teklif Mine. Hayır desen de, ben ölene kadar geçerli. Evet dersen elini tutacağım ve bu sefer asla bırakmayacağım. Senin bırakmana da izin vermeyeceğim. Asla. İkimiz, seninle çok güzel bir aile kuracağız. Belki dertlerimiz olacak. Belki boyumuzdan büyük dertlerimiz olacak ama biz beraber olacağız."
"Herkes ikinci bir şansı hak eder ve ben hak edene o şansı veririm. Sence, ikinci şansı hak ediyor musun?"
"Eğer bana o şansı verirsen kanıtlayacağım. Sen yine beni affetme Mine. Ama yanımda ol, ben sana kendimi affettirmenin bir yolunu bulacağım. Yemin ederim. Yeter ki elimi tut. Beraber bir desteğe imza atalım. Ben yine bir yolunu bulurum."
"Ya o yolu ararken yine kaybolursan?"
"Seslenirsin. Sesine gelirim. Kokunu takip ederim. İzlerini izlerim."
"Elbet bulur musun beni?"
"Benim seni bulamadığım bir Dünya yok."
"Evet o hâlde."
"Ha?" Verdiği tepki de bu sefer beni güldürmüştü.
"Evet diyorum. Teklifini kabul ediyorum."
Bir eli ensemden, diğer eli belimden tutarak beni kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Yıllar sonra sarılışına karşılık verdim. Kollarımı ben de ona sardım. Yılların hasreti vardı içimde. Yılların özlemi. Teklifini kabul etmiştim ve içimden bir ses bu defa pişman olmayacağımı söylüyordu. Kaya Han bu defa beni pişman etmeyecekti. Emindim. Dakikalarca birbirimize sarıldık.
"Teşekkür ederim," dedi sessizce. Mayışmıştı. "Bana ikinci şansı verdiğin için teşekkür ederim Mine. Bu sefer pişman olmayacaksın."
"Etme Kaya Han. Bu sefer pişman etme. Bu sefer yakma canımı."
"Yakmayacağım. Ve kimsenin de yakmasına izin vermeyeceğim Mine."
"Güvenimi kazanman zaman alacak."
"Biliyorum. Sorun değil. Sonunda güvenini kazanacaksam zorlukların hiçbir önemi yok."
"Şimdi ne olacak?"
"Evleneceğiz. Güzel bir eve çıkacağız. Yalnızca ikimiz. Sonrası ne getirirse."
"Evleneceğiz.."
"Evet. Hemen yarın kıyalım nikâhı diyorum. Sence? Yani.. Sana uygunsa tabii. İstersen."
"Tamam," dedim başımı sallayarak. "Yarın kıyalım nikâhı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Kedisi
Teen Fiction"Ayakkabını düşürdün, Kül Kedisi." Koşmayı bırakıp arkamı döndüm ve elindeki topuklu ayakkabıya baktım. Bu benimdi. Balo gecesi işlediğim cinayetten kaçarken düşürmüştüm. Ben Mine Sever. İlk defa falso vermiştim ve bunu hiç yapmamam gereken birine y...