Gökhan Türkmen - Aşk
Sadece dudaklarımızın birbirine değmesinden ibaret olan ve kısa süren öpücüğün ardından birbirimizden ayrıldığımızda koridordan gelen adım sesleri bu büyülü andan sıyrılmamıza sebep olmuştu. Gelen seslere kulak kesilirken merakla bakışlarımı kapıya çevirmiş ve olur da babam geri dönmüşse diye Gökalp'ten birkaç adım kadar uzaklaşmıştım. Adam zaten sinirliydi bir de bizi böyle görürse iyice delirirdi.
Saniyeler sonra soyunma odasının kapısı pek de nazik olmayacak bir şekilde açıldı. Bir umut siniri yatışmıştır, düzgünce konuşmak için geri dönmüştür diye babamı beklerken Arda'nın yüzü görüş açıma girdiğinde saniyeler içerisinde bedenimde toplanan sonsuz sinire ben de şok olmuştum. İlk kez karşımdaki bir kişiye vurmak istemiştim.
Bizim de hatalarımız vardı. Basının olduğu bir yerde böyle sorumsuzca davranmamalıydık, Gökalp'in benim gibi sıradan bir insan olmadığını düşünmem ve ona göre hareket etmem gerekirdi. Yine de bu fotoğraflar tek başına magazin sayfalarında yayılsaydı olay bu kadar çok büyümezdi. Milli takım oyuncusu, genç kızların gözdesi Gökalp Erdem'in artık bir sevgilisi olduğu konuşulurdu sadece. Her şeyi birbirine karıştıran Arda'nın gidip torpil iddiasını ortaya atması olmuştu. Bir gün konuşulup kapanacak konu onun hırsı yüzünden büyümüştü.
Şimdi babamın mesleği bile riske girmişti.
Arda kafasını kaldırdı, bizi gördüğü anda ifadesiz yüzünde alaylı bir gülüş belirmişti. İçimde biriken öfkenin beni yönlendirmesine izin verdim ve birkaç adımda Arda'nın karşısında dikilirken havaya kalkan elimi durdurmadım, ta ki elim Arda'nın yanağında patlayana kadar.
"Eğer senin yüzünden," Bir tokat daha atacaktım ki elimi yumruk yaparak havadan indirdim. "Babamın mesleğine bir zarar gelirse voleybol kariyerinin bitmesi için elimden geleni yaparım."
İftira atmak bu kadar kolaysa benim de elimde Arda'yı karalayacak tonla şey vardı ne de olsa. Kim takımında antrenmanlara ayyaş bir şekilde gelen, vasat bir oyuncuyu isterdi ki? Takım ruhuna girememesi, takım arkadaşlarının kötülüğünü istemesi de cabasıydı.
Kaldı ki bunları yapmak için babamın mesleğinden olmasına gerek kalmayacaktı. Babamın sinirleri biraz yatıştığında, fevri hareket etmeyip beni dinlediğinde ona Arda'nın pisliklerinin hepsini anlatacaktım.
Arda tokadımla beraber yana düşen yüzünü bana doğru çevirirken elini yanağına götürmüştü. Gözleri irileşmiş, şokla karışık bir sinirle bana bakmaya başlamıştı. "Sen..." dedi konuşmakta zorluk çekerken. Üzerime doğru adımladı ve bağırarak konuştu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun lan?"
Bir anda Arda önümden kayboldu, daha doğrusu çekilip alındı. Gökalp önüme geçip bir eliyle Arda'yı boğazından kavramış yandaki kıyafet dolaplarına yapıştırmıştı bedenini. Bunu o kadar sert bir şekilde yapmıştı ki Arda'nın dolaba yaslanan bedeni gürültülü bir ses çıkarmıştı. Tek eliyle tutuyor olmasına rağmen Arda'nın boğazına yaptığı baskının şiddeti parmak boğumlarındaki beyazlıktan belli oluyordu.
"Asıl sen kimin üzerine yürüdüğünü sanıyorsun?"
Normal zamanda dehşete kapılıp Gökalp'i durdurmaya çalışırdım ama Arda'ya büyük bir zarar vermeyeceğini bildiğim için bir adım gerilerinde durup izlemeye karar vermiştim. Arda'nın biraz hırpalanmasından kimseye zarar gelmezdi.
"Oo," dedi Arda, bulunduğu konuma rağmen gülerek. "Seni kıpkırmızı gördüm." Gökalp'in boğazını sıkmasından dolayı olsa gerek konuşmakta zorluk çekiyordu ama kafasını dik tutmaktan da vazgeçmiyordu. "Duydum ki kaptanlığı bana kaptırmışsın. Bu kuyruk acısı artık sana on yıl yeter." Ne ara babamı görmüştü de öğrenmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VOLEYBOLCU | Texting
Teen FictionAlara Yılmaz babasının başantrenörlüğünü yaptığı milli erkek voleybol takımının kaptanına aşık olur... '300423