"...hepimiz sadece müzik hakkında konuşup heyecanlanmıştık.''—
Bundan yaklaşık bir buçuk ay önce, kasım ayının başında, BTS'in SUGA'sı olarak çıkış yapacak olan Min Yoongi, tıpkı j-hope gibi Sinsa İstasyonu 1. çıkışa gelmişti ve yurdu arıyordu.
''Beni ailem buraya bıraktı. Yujeong restoranının bodrum katında, Cheonggu Binasının bitişiğinde bir egzersiz/pratik stüdyosu var. Pdogg çıkıp beni içeri alana kadar orada durdum. Ailem daha sonra bana bir yere sürükleniyormuşum gibi göründüğümü söyledi (gülüyor).''
SUGA o zamanlar on yedi yaşındaydı. Sırf müzik alanında kariyer yapmak istediği için memleketi Daegu'dan ayrılıp Seul'e gelmek için biraz fazla gençti. Ancak Kore'de, eğer biri Seul'de olmazsa ana akım bir sanatçı olmak zordur.
''Daegu'da bir dans ekibindeydim ve çalıştığım bir stüdyo vardı. Ama pasta çok küçüktü.* Zaman zaman bir etkinlik gösterimiz oluyordu gibi? Bazen performanslarımız için parayla değil, biletle ödeme alıyorduk. Bunu ille de para için yapmıyorduk ama en azından bir yemek alacak kadar para ödenmeli miydi merak ediyordum ve çoğu zaman bize bu kadar <yemek alacak kadar> para bile ödenmedi.''
SUGA, BigHit Entertainment'a girdiğinde zaten Daegu'da çalışan ücretli bir söz yazarıydı. MIDI öğrenmek için müzik hagwonlarına* katıldı, bestecilerle tanıştı ve her türlü işi yaparak stüdyodan stüdyoya gitti. O zamanlar Daegu'da ana akım müzik öğreten bir güzel sanatlar lisesi yoktu, bu yüzden bir müddet güzel sanatlar lisesine bu şekilde girme düşüncesiyle klasik müzik okudu. Çeşitli müzisyenlerden farklı müzik türleri öğrendi, okul şarkılarından tırısa* kadar her şeyi besteledi. Ancak profesyonel bir müzisyen olarak kariyer hayal eden bir genç, özellikle de hip-hop takıntılı bir genç için, Seul dışındaki beklentiler zayıftı.
''Hip-hop, o zamanlar Daegu'da pek yaygın değildi. Bu, insanların rapçilerle dalga geçip onlara 'hip-hop savaşçıları' dediği zamanlardı ve birlikte müzik yaptığım hyunglarımla parkta cyphers* yaptığımızda, seyirci olarak belki yirmi kişi alırdık. Ve ilkinde <seyirci olarak> iki kişi vardı.''
Geçmişe bakıldığında, SUGA'nın Seul'e gitmesi oldukça makul bir seçimdi. Doğrusunu söylemek gerekirse SUGA ve j-hope, BigHit Entertainment'a stajyer olarak katılmadan önce bilerek idol seçmeleri sürecine girme kararı almışlardı; j-hope, diğer şirketlerdeki seçmelere katılmıştı ve dans hagwon'u onu BigHit ile bir seçmeler için tavsiye ettiğinde, bir şarkıcı olarak çıkış yapmakla ilgili kendine özgü hayalleri vardı.
Koreli idol grupları 2000'lerde patlayarak popüler hale geldikçe, yalnızca yurt içinde değil, uluslararası alanda da, yıldız olmak isteyen gençler yalnızca dans öğretmekle kalmayıp aynı zamanda gelecek vaat eden öğrencileri Seul'deki eğlence şirketleriyle tanıştıran ünlü dans hagwonlarına akın etti. Hatta Seul'deki yurda girmeden önce j-hope'un ilk eğitimi de bu şekilde Gwangju'da verildi.
BigHit A&R çalışanları Gwangju'ya geldi ve seçmelere bizzat katıldı.
''Onlar için dans ettim ve seçmelerde başarılı olduktan sonra sekiz ay dış kaynaklı eğitim aldım. Bu eğitim sırasında ayda bir şirkete göndermek için dans ettiğim ve şarkı söylediğim videolar çekiyordum."
Bu sırada zaten profesyonel bir söz yazarı olan SUGA, BigHit Entertainment'ta belirli bir kişiyle ilgilenmeye başladı.
''Söz yazarı Bang Si-Hyuk'u her zaman sevmişimdir. T-ara'nın 'Like the First Time' şarkısını çok beğenmiştim ve şarkıyı Bang'ın yazdığını öğrendim. O zamanlar o, televizyonda falan da çıkmıyordu ama zaten kendisini bilenler arasında bir söz yazarı olarak ünlüydü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı
Non-Fiction[Türkçe çeviri] "BTS'in 10. yıldönümü kutlamaları için yayınlanan, yayınlanmamış fotoğraflar ve tüm albüm bilgileri de dahil olmak üzere BTS hakkında zaten bildiklerinizin de ötesine geçen hikayeler..." ! Resmi biyografi/otobiyografi/hatıra kitabını...