Küçük İşletme Prodüksiyonu

1.5K 244 56
                                    


"Ev ne kadar küçükse, bağ da o kadar güçlüdür."

THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1 mini albümünün prodüksiyonu boyunca SUGA kendini stüdyoya kilitledi. Programlarında bir şey olduğu zamanlar dışında, yeraltı eğitim odasına bitişik beş metrekarelik stüdyodan neredeyse hiç dışarı çıkmazdı. Ayrıca SUGA o sıralarda içmeye başlamıştı.

"O zamana kadar o kadar hafif biriydim ki içmiyordum bile. Ama artık dışarı çıkamadığımız için <içiyordum>... Albüm için hazırlıklar gerçekten cehennem gibiydi."

Diğer grup üyeleri ve personeller, SUGA'nın yarattığı şarkıları gerçek zamanlı olarak dinliyordu. RM o dönemi hatırlıyor: "O zamanlar Cheonggu binasının ikinci katının arkasındaki o stüdyoda hep birlikte çalışıyorduk. Katlar on metre bile değildi ve yan yana sıkışırdık. SUGA'nın yazdığı melodileri o yazar yazmaz dinlerdik. O zamanlar bir odada 'Hah, bu fena değil' diyorduk ve Bang Si-Hyuk başka bir odadan gelip 'Pdogg, ne düşünüyorsun? Fena değil, değil mi?' derdi. O zamanlar yurdumuz hemen köşedeydi. Şirket bize işe gelmemizi söylese hemen giderdik."

RM'in hatırladığı THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'deki bu çalışma süreci, kendi deyimiyle, "küçük işletme prodüksiyonu" olarak özetlenebilir. Rolü veya pozisyonu ne olursa olsun, gruptaki ve albümün yapımında yer alan şirketteki herkes birlikte çalışmıştı ve nihai ürün, sürekli iletişim yoluyla elde edildi. Yaptıkları şarkıdan memnun kaldıklarında, dinlemek veya parçayı Messenger üzerinden paylaşmak için başka odalardan hemen diğerlerini çağırırlardı. Yanıt çok iyi değilse, birisi şarkıyı hemen düzenler veya yeni bir şarkı yapardı. Neredeyse tüm şarkı üretim süreci gerçek zamanlı olarak gerçekleşecekti ve son ürünün kalitesi de buna göre hızla arttı.

RM o sırada nasıl hissettiğini şöyle açıklıyor: "Tüm dünyaya kızmak istiyor gibiydim. 'Kolayca uçup gitmek, yok olmak, bir araya gelmek, yeniden parçalanmak, yeniden yakalanmak...' demekten başka nasıl anlatılır bilmiyorum."

Tüm bu hikayelerde gerçek bir ironi var çünkü BTS ve BigHit Entertainment'ı başarıya giden hızlı yola sokan THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE serisiydi. Aynı zamanda, Kore popüler müzik endüstrisinin etkisinin dünya çapında genişleyeceği ve BTS gibi daha küçük şirketlerde çıkış yapan idol gruplarının bile zirveye ulaşma umutları olduğu ciddi bir değişimin başlangıcıydı.

THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE dizisini takiben, giderek daha fazla idol grubunun, tıpkı BTS'in yaptığı gibi, tek bir konsept altında bir dizi olarak albümler yayınlamaya başladı ve "hikaye planlamanın" - sözde "evren"in — önemi de netleşiyordu.

Bununla birlikte, Kore popüler müzik endüstrisinin ve özellikle de idollerin tarihinde önemli bir dönüm noktası olan bu albüm, aynı zamanda üyelerin en özel duygularını dışa vurmalarının nihai ürünüydü. Aynı zamanda, üretime dahil olanların, açıkça tanımlanmış herhangi bir sistemi takip etmek yerine, hem fiziksel hem de duygusal olarak nasıl birbirlerine sarıldıklarının da bir sonucuydu.

Albümlerin hem konusu hem de konsepti "gençlik" olması kaçınılmazdı. THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1 adlı mini albümden "Intro: The most beautiful moment in life" şu şekilde başlıyor:

Çember bugün çok daha uzakta görünüyor
İç çekişler sahada birikiyor
Gerçeklikten korkan bir çocuk

SUGA'nın mükemmel olana kadar düzinelerce kez yeniden yazdığı bu sözlerde, en sevdiği spor olan basketbol aracılığıyla gerçeklik duvarına çarpmaktan bahsediyor. Ve "Outro: Love is Not Over"dan önceki son şarkı görevini etkili bir şekilde yerine getiren "Moving On"da çok kişisel bir hikaye paylaşıyor.

Annemin rahmindeki ilk günlerimden itibaren
İlk hamleme kadar günleri sayardım
Belirsiz anılar, hareketimin bedeli ise,
Annem kalbine takılan bir tıbbi alet ve kocaman bir yaraydı

"'Moving On' şarkısı benim için ağrıyan bir parmak gibi." Sakin sesiyle hikayeye devam ediyor SUGA: "Şarkı sözlerinden anlayacaksınız ama ben iki yaşındaydım, yoksa üç müydü...? Hala hatırladığım şey şuydu ki, uyuyordum ve uyandığımda anneme yaslanıyordum, kalbinden gelen saat gibi bir ses duyuyordum. Ona neden bu sesi çıkardığını sordum. Beni doğurduktan sonra ameliyat olmuştu. Annem ben doğduğum için çok hastalandı. Kendimi bir şekilde suçlu hissetmeme neden oldu bu. Küçüklüğümden beri 'Doğmuş olmam doğru bir şey miydi?' diye düşünürdüm. Ne olursa olsun onun için elimden gelen her şeyi yapmalıyım. Belki de bu yüzden başarıya açtım. Bu yüzden doğumuma "Moving On" adını verdim."

Büyük bir başarı öyküsünün başlangıcı olan MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE serisi en özel itiraflardan meydana geldi. Gençlerin her biri bir araya geldi ve tek bir topluluk olarak hayatlarındaki bir dönemi - "the most beautiful moment in life" - bitirmeden önce kaydettiler. BTS, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'e hazırlanırken, "Moving On"da olduğu gibi çıkışlarından bu yana ilk kez evlerinden taşınmıştı. Jungkook şöyle anlatıyor:

"Bu şarkının benim bölümümde, 'Boş odadan son eşyalarımla çıktığımda / Bir saniyeliğine geri dönüyorum' sözleri var, değil mi? Gerçekte, ayrılmadan önce yaşadığımız yerdeki odama bir kez baktığımı hatırlıyorum. Büyüdüğümüzü hissettim ve bir yandan da yeni yerimizde ne kadar heyecan verici şeyler olacağını dört gözle bekliyordum."

"Moving On" şarkı sözlerinde olduğu gibi, yaşadıkları yerde "belirsiz bir gelecek" hakkında endişeleniyorlardı ve üyeler arasında "birkaç kez tartışma" yaşanmıştı, ancak "ev ne kadar küçükse, bağ da o kadar güçlüdür." aşamasından geçmişlerdi. Orayı terk etmek ve yeni evlerine taşınmak bir şeylerin değişmekte olduğunu kanıtladı ya da en azından durumun böyle olduğuna inanmalarını sağladı.

Yaşadıkları yerden taşınırlarken, Jungkook grubun durumunun değişebileceğini hissediyordu: "Her şeyden önce, <yeni evde> daha fazla oda vardı. Bir, iki, üç oda ve bir banyo. İlk kez bir bilgisayar almıştım ve kendi çalışma alanım vardı. Kıyafetlerim için ayrı bir odam olmadığı için oturma odasına raylar çekip oraya astım ve arasına da kullanmam için bir masa koydum. İşte bu yüzden daha sonra stüdyo ismim "Golden Closet" (Altın Dolap) oldu. Ev daha genişti ve bu yüzden kesinlikle rahattı. Nefes almak için daha fazla alanım varmış gibi hissettim. Eskiden yedi kişi aynı odada uyurduk, değil mi? Daha sonra odaları ayırmaya başladık."

Jin de ayrıca yeni konaklama yerlerinde daha rahat hissedebilmişti: "SUGA ile aynı odayı paylaşıyordum, Jungkook RM ile aynı odadaydı ve aralarındaki en büyük odayı V, Jimin ve j-hope paylaşıyordu. Günlük hayatımız çok değişti. Ondan önce çok kalabalıktık ama bundan sonra birbirimizin odalarına gidebilmenin eğlencesi vardı."

Bu sayede dizi, temeli oluşturan üyelerin kişisel deneyimleri ve duyguları ile "gençlik" ve "hayatın en güzel anı" gibi anahtar kelimelere dayanan bir hikaye anlatım yöntemiyle ifade edildi.

Bu açıdan BTS ve BigHit Entertainment, farkında olmadan sınırları yıkma sürecine girdiler. Hip-hop tarzı bir albüm aracılığıyla hikaye anlatan bir idol grubuydular, insanların dudaklarında uzun süre kalacak bir albüm...

Çeviren:
— Pea

Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin