Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı

Seni Dinliyorum

Hakkındaki her şeyi öğret bana

-

Erkek grup fandomunun tarihi Batı'da başlıyor. Ancak BTS gibi ulusal sınırları aşan ve Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa'da arena turları düzenleyebilen popülariteye sahip gruplar kesinlikle çok az ve çok nadirdir. Aynı ışıklı çubukları (army bomb) tutan ve kendilerine tek bir isimle (yani ARMY) seslenen geniş fandomlara sahip gruplardan bahsetmeye gerek yok bile.

Batı medyası ARMY'yi Beatles fandomu Beatlemania ile karşılaştırmaya başlamıştı. ARMY o kadar sansasyoneldi ki, Batılı gazeteciler eşdeğer bir karşılaştırma yapabilmek için ta Beatles'a kadar inmek zorunda kalmışlardı. BTS'in ayrıca, hem satış hem de coğrafi erişim açısından popülaritesinde neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir büyüme olan SNL aşamasına gelmesi yaklaşık olarak altı yıl sürmüştü, onlar SNL sahnesinde Korece şarkı söyleyip Amerikan ARMY'lerin çığlık atmasına neden olan ilk Koreli sanatçılardı. Her şey gerçekten eşsizdi.

BTS'in popülaritesi tek bir unsura indirgenemez. Bir hayran ilk başta görünüşlerinden, bir başkası performanslarından etkilenmiş olabilir ve belki bir başkası ARMY'nin hazırladığı ve grubu merak etmelerini sağlayan eğlenceli bir video bulmuş olabilir.

Ancak popülaritelerinin nereden geldiğine dair tüm bu sorgulamalardan daha önemli olan şey, ARMY'nin verdiği cevaplara bakmaktır. Örneğin, Eylül 2018'de BTS'in BM Genel Kurulu'nda gençleri "kendini konuşmaya" (Speak Yourself) teşvik eden bir konuşma yaptığı Generation Unlimited kampanya etkinliği sırasında sosyal medya, kendilerini ifade eden, kendilerini bulma ve özgüven inşa etme yolculuklarından bahseden ARMY'lerle dolup taştı.

ARMY, BTS'in müziği aracılığıyla Kore tarihindeki 18 Mayıs Gwangju Demokratikleşme Hareketi ve Sewol Felaketi gibi trajik olayları öğreniyor, etkilenenlere taziyelerini ve dayanışmalarını sunuyor. Sadece bu da değil, MAP OF THE SOUL: PERSONA yayınlandıktan yaklaşık bir yıl sonra COVID-19 salgını başladığında, ARMY Eylül 2020'de doğrulanan miktarı sayarsak 2 milyar Kore wonu kadar bağışta bulunmuştu. Bağışlar, pandemi sürecinde dünya çapında doğrudan etkilenen eğitim ve sağlığın yanı sıra insan hakları ve hayvanların korunmasını da kapsıyordu.

İlk etapta BTS ile ilgilenmelerini sağlayan şeyin ne olduğunun aslını öğrenmek zor olsa da, dünya çapındaki bu fandomda yankılanan net bir tema var. Ve bu tema, BTS hayranı olarak hayatları için yeni yönler bulmalarıdır.

Konu K-pop fandomuna geldiğinde bu elbette ARMY'ye özel bir şey değildi. Onlardan önce gelen K-pop fandomları da her türlü amaç için bağış yapma konusunda proaktifti. Ancak BTS dünya çapında ün kazandığında, dünyadaki diğer K-pop fandomları da bu eğilimi tekrarlamaya başladı. K-pop fandomlarının sahip olduğu özel birlik biçimi sayesinde, hayranlar kimliklerini ifade edecek ve ayrıca K-pop dışındaki çeşitli siyasi ve sosyal meseleler hakkında konuşacaklardı. Ve bugün, herhangi bir K-pop fandomu için sadece yaşadıkları ülkelerin meseleleri hakkında değil, dünyanın ortak meseleleri hakkında da görüşlerini ifade etmek yaygın bir haline geldi.

SNL teaser'ında açıkladığı gibi, Batı medyasının erkek grup fandomu imajı, sevdikleri gruplara bir göz atmak için bütün gece ayakta kalan ve en sevdikleri üyeler hakkında saatlerce sohbet eden genç ve yirmili yaşlarındaki kadınlardır. Beatlemania'dan beri <böyle> olduğu için, bunda bazı gerçekler var. Ancak BTS hayranları, en sevdikleri grup için çılgınca vakit harcasalar bile, her birinin bireysel olarak yaşadıkları hayatları da var.

Bu nedenle, belki de ARMY'ye ve herhangi bir K-pop hayranına veya dünyadaki herhangi bir sanatçının herhangi bir hayranına sorulacak soru "Neden bir hayransınız?" değil, "Hayran olmanın ötesinde, şimdi nasıl bir hayat yaşıyorsun?" olmalı. Ancak o zaman geleneksel kıyafetleri içinde bir stadyumun etrafında toplanmış en sevdikleri sanatçıların içeride prova yaparken en ufak bir sesi dahi kaçırmayan genç Suudi Arabistanlı kadınlara bir adım daha yaklaşabiliriz.

SNL performansı sayesinde BTS, ARMY'ye doğru kararlı bir adım atmıştı. Orada, MAP OF THE SOUL: PERSONA'nın başlık şarkısı "Boy With Luv"ı ve orijinal olarak LOVE YOURSELF 承 "Her"de yer alan "MIC Drop"u seslendirmişlerdi. Özellikle "MIC Drop" baştan sona dinamik bir performans gerektiren hip-hop türünde bir şarkı ve "Boy With Luv" tam tersi, BTS'in en hareketli ve neşeli pop şarkılarından biridir.

Bu iki şarkı arasındaki çeşitlilik, BTS ve ARMY arasındaki ilişkiyi özetliyor gibi görünüyor. "MIC Drop", başarılarının altın çağını ilan eden bir şarkı havasında. Bu havalılık sadece böbürlenmek değil, bir zafer mesajıdır: "Artık seni görmeye ihtiyacım yok / Bu son veda / Söyleyecek sözün yok / Özür bile dileme." Bağlamsal olarak, şarkı muhtemelen çıkışlarından beri onları taciz eden nefret edenleri hedef alıyor.

Bir diğer yandan, "Boy With Luv", başlangıçtan itibaren bir araya gelen küçük şeylerin, onları uçuran muazzam bir yukarı doğru güce dönüşmesi hakkındadır. Başka bir deyişle, ARMY'nin hikayesiydi. Şarkı sözlerinde BTS, "Şimdi çok yükseklerdeyim"de mevcut başarılarından bahsederken "Gözlerime bakmaya devam etmeni istiyorum" gibi sözlerle ARMY ile göz hizasında buluşmayı umuyor. Ve BTS'in "her şeyi merak ettiği" ARMY'ye şunu sormak zorundalar:

Gel de öğretmenim ol
Hakkındaki her şeyi öğret bana

"MIC Drop" başarılarıyla kendilerini kanıtlama süreciyse, "Boy With Luv" (Feat. Halsey) ARMY'nin önce kendi hikayelerini anlatmasına izin vereceklerinin bir beyanıdır. Bu, bir sanatçının hayranlarının sesine nasıl öncelik verdiğinin, onları neşelendirmek için her zaman orada olan fandomun tarihidir.

BTS, hayranlarını albümlerinin ana karakteri yaptı ve hayranlarının anlatmak istediği hikayeleri anlatmaya başladı. Jungkook, birey olan Jeon Jungkook'un aksine BTS üyesi olan Jungkook'un etkisini karşılaştırarak şunları söylüyor:

"Hmm ... İkisini ayıran çok net bir çizgi olduğunu düşünmüyorum. Her durumda, bana BTS'den Jungkook olarak bakan hayranlarla konuşuyorum, bu yüzden onlara olumlu hikayeler anlatmak istiyorum. Çünkü benim de umut verecek bir gücümün olduğuna inanıyorum."

-

Çeviren:
- Shizuku