Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı

ABD Sörfü

"Orada televizyona çıktıkça bu havadan daha çok etkilendiğimizi hissettik."

—

2017 yılında BTS, Billboard Müzik Ödülleri'ne ilk kez katılmış ve En İyi Sosyal Sanatçı kategorisini kazanmıştı. Ertesi yıl, BBMAs'teki "FAKE LOVE" performansı (BTS'in BBMAs'teki ilk performansı) onları Billboard 200'ün zirvesine taşımıştı. Ve 2019 töreninde, Halsey'nin de sahnesinde yer aldığı "Boy With Luv" şarkısını seslendirdikleri akşam, yalnızca üst üste üçüncü kez kazandıkları Top Social Artist Ödülü'nü değil, gecenin en önemli ödüllerinden biri olan Top Duo/Group ödülünü de kazanmışlardı. BBMAs sahnesine her çıktıklarında, Amerika'daki şöhretleri ve medyanın ilgisi, yukarı doğru dev bir adım daha atıyordu.

15 Mayıs 2019'da BTS, CBS'te Stephen Colbert ile The Late Show'da yer aldı. BTS tanıtılırken, televizyon izleyicisine, Beatles'ın Amerika'da çıkış yapışından bu yana tam elli beş yıl, üç ay ve altı gün sonra, denizaşırı ülkelerden yeni bir yıldızın aynı sahneye çıktığı bilgisi verilmişti. Orada, Beatles'ın Amerikan televizyon çıkışını yaptığı Ed Sullivan Theatre'da Stephen Colbert ile The Late Show, BTS'in "Boy With Luv" performansını tıpkı Beatles'ın elli beş yıl öncesinde olduğu gibi siyah beyaz olarak yayınladı. Amerikan ana akım medyası artık doğrudan BTS ve ARMY ile Beatles ve Beatlemania arasında bağlantı kuruyordu.

Ancak BTS, öylece oturup medyanın yaydığı yaygaranın tadını çıkaramazdı. Dünya meşgul oldukça onlar da ne yapmaları gerektiğini o kadar iyi biliyordu. SUGA, o dönemdeki duygularını şöyle hatırlıyor:

"BBMAs'te o büyük ödülü kazandığımızda, 'muhteşemlik' gibi bir duyguya sahip değildik. Turumuz birkaç gün sonra başlıyordu, arkaya yaslanıp anın tadını çıkarmaya zaman yoktu. Yedimizin bu özelliğini gerçekten seviyorum. Nerede olursak olalım, hangi durumda olursak olalım, biz hep aynıyız. Bunun hakkında fazla düşünmüyoruz (gülüyor). Ödülün önemini takdir etmediğimizden değil, sadece üzerinde çok fazla durmamak için çaba sarf ettiğimizi düşünüyorum."

Belki de ABD için BTS'in gelişi, benzerleri yalnızca elli beş yıl önce görülmüş bir istilaydı. Ancak BTS, 2015'ten beri Kore'de benzeri görülmemiş rekorlar kırıyordu. SNL'de veya Stephen Colbert ile The Late Show'da sahneye çıkmalarından sadece bir yıl önce, ayrılmayı düşünecek kadar zaferin karanlık tarafını yaşıyorlardı. Ve bu şekilde, Amerika'da her geçen yıl daha da büyük bir başarı elde ettikçe, gerçeğe gerçekten olduğu gibi bakma şansları da bir o kadar arttı. SUGA, o dönemde Amerikalı sanatçılarla yaptıkları sohbetlerde şunları hatırlıyor:

"O zamana kadar, benim pop yıldızları imajım sadece 'pop yıldızları'ıydı. Büyürken dinlediğim ve hayranlık duyduğum insanlar. Büyülenmek dışı bir seçenek yok. Benden çok farklı olacaklarına dair bir fantezim vardı. Ama sonra gerçekten öyle olmadıklarını öğrendim. Dışarıdan pahalı arabalara binerler, altın zincirler takarlar ve her gün havalı partiler verirler. Ancak birçoğunun sadece <bu> işin bir parçası olduğu ortaya çıktı. Başka bir deyişle, onlar için <bu> 'iş'ti. Arabaları veya mücevherleri karşılayamazlarsa, gösteriş yapmak adına kiralarlardı. Bir bozulma oldu diyebiliriz. Fantezilerim bir anda bozulmuştu."

BTS'e göre Amerika'daki faaliyetleri, filmlerde sıklıkla görülen yıldızlık hayatı gibi değil, daha çok üstesinden gelmeye devam etmeleri gereken bir şeydi. Yapmaları gereken şeylerin listesini gözden geçirirken, ruhlarının giderek daha fazla başarıyı değil, kendi içlerinde, derinlerde olan bir şeyi hedeflediğini fark etmeye başlamışlardı. j-hope şöyle diyor:

"Bütün o Amerikan sahnelerinde durmak bize Kore'de hissettiklerimizden farklı bir hava verdi. Çünkü orada <insanlar> biraz daha özgürler. Orada televizyona çıktıkça bu havadan daha çok etkilendiğimizi hissettik."

J-Hope'un hissettiği özgürlük havası daha sonra müziğini de etkileyecekti. Bununla ilgili daha çok şey var ama solo çalışması "Chicken Noodle Soup" ve MAP OF THE SOUL: 7 albümündeki "Outro: Ego" şarkısı, onların Amerika'daki faaliyetleri sırasında bilediği bu tür hassasiyetlerin sonucuydu. j-hope devam ediyor:

"Orada kesinlikle bir etki vardı. Paranın satın alamayacağı türden değerli bir deneyimdi. Sanırım bu yüzden böyle geçmiş anlara karşı çok fazla sevgi hissediyorum. Çünkü bu performanslar, daha önce hiç hissetmediğim, büyük şeyler öğrendiğim performanslardı."

—

Çeviren:
— Pea