''Tüm üyelerin sorunlarını su yüzüne çıkaran şey tek bir olaydı.''-
13 Nisan 2018'de Jimin bir vlog çekmişti. Yaklaşık bir yıl sonra 26 Şubat 2019'da YouTube'a yüklenen videoda Jimin, yaşadığı zihinsel ıstırabı anlatıyor. "Hayallerinin ve mutluluğunun" ne olduğunu düşünmeye başlamıştı ve birkaç ay önce 2018'in başında sadece o değil, tüm üyeler fiziksel ve zihinsel olarak tükenmişti. O zaman hakkında soru sorulduğunda Jimin şöyle itiraf ediyor:
"2017'den 2018'e geçerken bir süre böyle hissettim. Ama bence diğer üyeler muhtemelen o zamanlar farkında değildi."
Jimin devam ediyor: "Bir keresinde sebepsiz yere karanlığa büründüm... yaşadığımız yerde üç metrekarelik bir oda vardı ve bir kez oraya tek başıma girdim ve bir daha çıkmadım. Bunu yaparken ne düşündüğümü bilmiyorum, neden böyle davrandığımı bilmiyorum ama birdenbire depresyona girdiğim bir dönemdi. Sonra kendime 'Neden hayatımı böyle tehlikeye atıyorum ki?' diye sormaya başladım ve bu beni biraz rahatlattı. Sanırım kendimi o odayla kapatıyordum."
Jimin tam olarak neden bu endişeler içinde kaybolduğunu bilmiyordu. Ancak net olan şu ki, bu karmaşık duygular uzun bir süredir birikiyordu. Jimin şöyle düşünüyor:
"O zamana kadar gerçekten meşguldük. Her gün sadece çalıştık ve bu şekilde güçlendiğinden, sanırım şüphelerim olduğunu söyleyebilirsiniz. Sanki... şarkıcı olurken, ünlü olurken kaybettiğimiz şeyleri hissetmeye başlamıştık. Sık sık 'Bu mutluluk mu?' diye düşünüyordum ve özellikle sadece ARMY'nin değil, insanların bakışlarını hissedince düşünceler daha da büyüyordu."
8 Kasım 2017'de YouTube'da yayınlanan "G.C.F. in Tokyo", zihinsel olarak Jungkook ve Jimin için en zor olan dönemden kalan bir kayıt:
"Yurtta, biz ikimiz en geç yatanlardık. Uyanıkken beraber takılmayı severdik. Jungkook ve benim böyle şeylerde pek çok benzerliğimiz vardı. Biz de 'Bir geziye çıkalım mı?', 'Japonya nasıl?' diye düşündük ve gerçekten de gittik."
İkili gezi planlarını ilk kez açıkladığında, Bang Si-Hyuk ve diğer BTS üyeleri başlangıçta endişelenmişti. BTS zaten uluslararası yıldızlardı. Diğerleri, onların güvenliği için endişelenmeden edemediler. Sonunda, ikiliye Japonya'daki bir BigHit Entertainment çalışanı yardım etti ve gerekli güvenlik önlemlerini alarak yolculukları için ayrıldılar. Jungkook o zamana dönüp bakıyor:
"Japonya'ya vardığımızda şirketten bir çalışan havaalanındaydı. Zaten bir taksileri vardı ve biz de havalimanına varır varmaz valizlerimizi alıp hızla uzaklaşıp kaçar gibi taksiye bindik ve oradan ayrıldık. Orada hayranlar vardı."
Jungkook'un söylediklerine göre, endişeleri gerçekleşiyormuş gibi görünüyor. Ancak o zamanlar Cadılar Bayramı'ydı ve bu onlara beklenmedik bir hediye vermişti. Jungkook gülümsüyor ve şöyle diyor:
"Çığlık filminden maskeler takmıştık, vücutlarımızı siyah kumaşla kapladık ve siyah şemsiyeler kullandık. İnsanlar <yanımıza> geldiğinde fotoğraflar çekildik, çok eğlenceliydi. İnsanlar <bizi> izlerken dolaşmıştık ve bir restorana gittiğimizde maskelerimizi çıkarıp yemek yemiştik."
Jungkook bu anılardan bahsediyor ve bu basit deneyimden gelen neşe hakkında konuşuyor:
"Bir ara sokakta yürüyorduk, fazla araba yoktu, sokak lambalarının ışığı vardı... Gerçekten çok güzeldi. Sonra Jimin ayaklarının ağrıdığını söylemişti ve bu yüzden yavaşça yürümüştük. Bu basit şeyler çok eğlenceliydi."
Jimin, ikilinin mahremiyetine saygı duydukları için hayranlara teşekkürlerini ifade ediyor:
"Aslında, bizi tanıyan birçok hayranla karşılaştık. Ama bize karşı düşünceliydiler ve rahatça dolaşabiliyorduk."
Daha sonra geziyle ilgili düşüncelerini paylaşıyor: "Çok eğlenceliydi. O kadar eğlenceliydi ki tekrar gitmek istemiştim. Ama bir kez yapınca bunun iyi bir fikir olmadığını anladım (gülüyor). Çok fazla insan bizi tanımıştı."
Yirmili yaşlarında, pek çok ülke gezmiş, ancak rahat rahat seyahate çıkamayan iki adamdı onlar. Jimin ve Jungkook'un gezisi, onlara günlük hayatın basitliğini yeniden deneyimlemeleri için kısa anlar sağladı, fakat aynı zamanda BTS üyeleri olarak yaşadıkları hayatı da gerçekten eve vurdular.
Özellikle Jungkook, tüm dünyanın izlediği bir sanatçı olarak büyük bir baskı hissetmişti: "Bu, en çok bunaldığım zamandı diyebilirim. Sahne almayı, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi çok severdim. Ancak şarkıcılık mesleği halkın gözünde olmak demektir. Pek çok insan yüzümü zaten biliyor ve istediğim her şeyi istediğim gibi yapmak kolay değil. Şarkı söylemek veya hayranlarla buluşmak dışında bazen çok da hevesli olmadığım şeyler yapmak zorunda kalıyorum... Bunları yapmaktan kaçınamayacağımın gayet iyi farkındayım. Ama bazen aniden gerçekten zorlaşıyordu. Müzik icra ederek ya da müzik yaparak geçirdiğim zamanı şimdiki kadar değerli görseydim böyle düşünmezdim ve sanırım o zamanlar müziği, şarkı söylemeyi, dans etmeyi şimdiki kadar sevmediğimdendi. Bu yüzden bazen RM'e zorlandığımı söylüyordum."
SUGA, Jungkook'un o zamanki konumunu şöyle açıklıyor: "Bu işe özellikle onlu yaşlarının ortalarında başladı. Ben de bir genç olarak başladım ve genellikle o yaşta ne yapmak istediğinizi bulamıyorsunuz. Jungkook, bir şeyleri yapmanın her türlü sıradan yolunu alt üst ederek hayatını yaşayan biri olarak büyüdü. Tüm bu çalışmalardan sonra, ne yaptığına, ne düşündüğüne ve ne hissettiğine dönüp bakmak için zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."
Ortaokul yıllarından beri BigHit Entertainment'ta şarkıcı olmak adına sahip olduğu her şeyi vermiş olan Jungkook için, dünyayı altı hyung aracılığıyla deneyimlediğini söylemek doğru olur. Jungkook'un elde ettiği büyük başarı ve bu başarının yanı sıra "yapması gereken" ve ek olarak "dikkat etmesi gereken" şeylerin artması - yirmili yaşlarına yeni girmiş olup bu şeyleri zor bulması doğaldı.
RM'in düşündüğü gibi, tüm bu karmaşık durumlar BTS için bir krizle sonuçlandı: "Bu, grubun ilk kriziydi. Dışarıda olan olaylardan değil, takımın içinde olanlardan, ilk elden hissettiğimiz gerçek krizden dolayı."
Üyelerin her biri için kendi içlerinde başlayan sorunlar gittikçe büyüdü ve grubu sarsmaya başladı. SUGA'nın zihninde ve vücudunda olup bitenler, yaklaşmakta olan kriz için bir işaretti. AMAs'in ardından BTS'in popülaritesi arttığı sıralarda, SUGA'nın çok fazla başarı elde ettiği de göz önüne alındığında, paradoksal bir şekilde göremediği bir gelecek yüzünden daha da büyük bir endişe yaşıyordu. SUGA şöyle hatırlıyor:
"O zaman hissettiklerim... 'İnsanların bana davranış biçimleri artık değişecek' Bunu ise azıcık bile düşünmemiştim. 'Umarım bu korkunç durum bir an önce biter'. Memnun olmam gereken anlarda mutlu olamıyordum, mutlu olmam gereken anlarda da mutlu olamıyordum."
Günleri böyle hissederek geçiren SUGA, sonunda uykusuzluğa düştü ve uykusuz geceleri devam etti.
"... Vay be."
J-Hope, üyelerin her birinin kendi sorunlarıyla boğuştuğu o zamanı hatırlayarak, her birinin duygularını özetleyen bir kelime söylüyor.
Çok geçmeden, dikkatlice devam ediyor:
"Bir bakıma ailelerimizden daha çok birlikte vakit geçirmiştik ve bu, birbirimize destek olmamız gereken bir zamandı, ilk defa bu tür bir durumda bu kadar uzun zaman geçirmiştik ... Sinir bozucuydu ve mücadeleye başladık. Birbirimiz hakkında 'Neden böyle?', 'Neden sorunu böyle görüyor?' diye düşünüyorduk ve bu duygular birikti sanırım."
Tüm üyelerin sorunlarını su yüzüne çıkaran şey tek bir olaydı. BTS'in sözleşme yenilemesi.
-
Çeviren:
- Pea
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı
Non-Fiction[Türkçe çeviri] "BTS'in 10. yıldönümü kutlamaları için yayınlanan, yayınlanmamış fotoğraflar ve tüm albüm bilgileri de dahil olmak üzere BTS hakkında zaten bildiklerinizin de ötesine geçen hikayeler..." ! Resmi biyografi/otobiyografi/hatıra kitabını...