Peki Ya Siz, Çocuklar?

4.2K 515 178
                                    


"Üyeler sadece iyi insanlardı. Çok iyi insanlar..."

BTS'in çıkış hazırlıklarına ne kadar çok bakarsanız, farklı memleketlerden ve farklı değerlere, müzik zevklerine ve eğitimde harcanan zamana sahip, takım olarak ilk çıkışları için bir yıldan az bir sürede pratik yapmış yedi erkek çocuğunun bir araya gelmesine rağmen hiçbirinin süreçten vazgeçmemesi de bir o kadar şaşırtıcı oluyor.

j-hope'un bu konuda samimi düşünceleri var: "Başlangıçta pek kaynaşamadık. Geçmişlerimiz çok farklıydı ve farklı şeyler istiyorduk. Biri 'Ben müzisyen olmak istiyorum.' derdi, diğeri 'Sahnede olmayı seviyorum.' derdi. Hedef duygumuzu tek bir hedefe doğru ayarlamak zordu."

Ama ironik bir şekilde, BTS olarak çıkış yapmalarına karar verilmesi, onların birbirlerine yakınlaşmalarında da belirleyici bir faktör oldu.

V hatırlıyor ki: "Benim yaşıtım olan Jimin ve de diğer üyelerle çok tartışırken, o kadar çok birlikte çalıştık ve birbirimizle o kadar çok konuştuk ki, yavaş yavaş gerçekten bir takım olduğumuzu hissettik."

RM'in hip-hop çalma listelerini hazırlaması ve j-hope'un dans öğretmesi, çıkışları için çaresizliklerinden kaynaklanan eylemlerdi. Bu hedefin onları nasıl etkilediğini j-hope açıklıyor: "Yedimizin bir grup olarak çıkış yapmasına karar verildiği an, grup olarak konseptimiz yerine oturdu. Ne yapmamız gerektiğini, ne tür danslar ve şarkılar yapacağımızı biliyorduk. Ve kendi aramızda çok konuştuk. 'Biz varız, bu hedefim var. Siz ne dersiniz? Bunu birlikte yapalım mı?' Bu tarz şeyler."

Tutarlılıkları samimi sohbetlerin de ötesine geçerek hayatlarının her alanına yayıldı. V, günlük yaşamlarındaki ortak yönler sayesinde diğer üyelere yakınlaştığını söylüyor: "Hepimizin diyete ihtiyacı vardı ama ben ve RM bunda pek iyi değildik. Ve 'benzer ruhlu' olmak ciddi bir iş olduğundan, RM ve ben sık sık birlikte güzel bir şeyler yemeye giderdik. Ya da yiyecek bir şeyler saklayarak birbirimizle gizlice paylaşırdık..."

V'nin ekip oluşturma yöntemleri, genç üyeler söz konusu olduğunda da işe yarıyordu. "Jimin'le yurdun dışına gizlice çıkar, birlikte yemek yer ve konuşurduk. Veya Jungkook ile jjimjilbang kaplıcasına gider veya kar yağdığında kızaklara binerdik. Ve sonra menajer yurtta bizi kontrol ettiğinde hiçbir şey olmamış gibi davranırdık (gülüyor)."

Bu sırada Jin, ortak yanlarını arayarak V ile yakınlaşmıştı. "V ve daha sonra Jimin şirkete girdiğinde, yakın olduğum tüm stajyerler ayrılmıştı. Potansiyeli olduğu düşünülen yaklaşık on kişi dışında... Daha fazla stajyerin ayrılmasının çok üzücü olacağını düşündüm, bu da yakınlaşmak için çaba sarf etmem gerekip gerekmediğini merak etmeme neden oldu. Ama V, tıpkı benim gibi eski manhwa* ve animeleri severdi. Ben de ona gidip 'Hey, bunu gördün mü?' derdim ve bu şekilde arkadaş olduk."

RM ve SUGA üyelere hip-hop öğretiyordu, j-hope dans etmeyi öğretiyordu ve Jin, herkese yemek pişirmek için yurtta bulunan malzemeleri kullanıyordu. Bu süreçte büyük üyeler küçük üyeleri anlamaya başlıyordu ve küçük üyeler de büyüklerden bilgi ediniyordu.

Jimin, diğer üyelerden aldığı müzikal etki ve cesaretlendirmeden bahsediyor: "Hyunglar bana çok 'ham' gelmişti. Çok iddiasız bir şekilde 'Ben sadece müzik dinlemeyi seviyorum' gibiydiler. SUGA biraz sabırlıydı ve her şeyi basit ve kesin bir şekilde söylerdi, sonra da yanıma gelip 'Umarım çok çalışır ve başarılı olursun...' gibi şeyler derdi. Hyungları sevmeme ihtimalim yoktu ve bu şekilde onların müzikleriyle ilgilenmeye başladım."

SUGA ise diğer üyelerle yaptığı konuşmalar sayesinde dünya ile nasıl iletişim kuracağını öğreniyordu. "Hepimizin farklı insanlar olduğu gerçeğine saygı duymak gerçekten zordu. Eskiden çok aşırıydım ve siyah beyaz bir zihniyete hapsolmuştum. Olgunlaşmamış zihnim, 'Neden böyle düşünüyor? Normal bir insanın böyle düşünmesi gerekmez mi?' diye düşünürdü. Ve sonunda 'O adam benden farklı' diye düşünmenin ötesine geçerek, 'O kişi sadece kendisi oluyor' diye kabul ettim. Bu biraz zaman aldı. "

BTS üyelerinden hiçbirinin bu süre zarfında neden ayrılmadığı sorusunun cevabı bazı üyelerin sözlerinde bulunuyor olabilir. Jin o zamanki durumu şöyle özetliyor: "'Uyum sağlamak' doğru kelime gibi görünüyor. Çünkü yurda girer girmez 'Ah, sanırım bundan sonra böyle yaşamalıyım' diye düşünmüştüm."

SUGA bir müzisyen olarak gurur duyduğunu şöyle anlatıyor: "Müzik olmasaydı belki yarı yolda bırakırdım? Ya da farklı bir kültüre sahip başka bir şirkette olsaydım? Müzik yaparken içimde birçok şeyi açığa çıkardım. O zamanlar tüm bu şarkıları yaparken nasıl bu kadar kendime güveniyordum bilmiyorum. Çoğunu şimdi dinlerken utanıyorum. Ama hip-hop'a kafayı takmış insanlar, 'Ben dünyanın en iyisiyim!' gibi bir tavır sergiliyorlar (gülüyor)."

Ve tabii ki ekip liderinden şunu duymamız gerekiyor: "Üyeler sadece iyi insanlardı. Çok iyi insanlar..." RM devam ediyor: "Yapmayı bildiğim tek şey müzik. Bu şirkete müzik yapmak ve işimin temelde müzik yapmak olduğuna inandığım için geldim. Ve en uzun süredir burada olan ben olduğum için, her şeyde en çok söz sahibi olan bendim. Dürüst olmak gerekirse bu, lider olarak benim için bunu çok daha kolay hale getirdi. Ve diğer üyelerden çok saygı görüyordum. Birbirlerini tanıma ve kabul etme konusunda çok iyi olduklarını düşünmemi sağlıyordu bu. Bana gerçekten iyi davranıyorlardı."

Çıkış yapmaları için geçen uzun zaman, eğitim, çok fazla sohbet ve fikir alışverişi yoluyla birbirlerine olan güvenlerini inşa etmek için güzelce harcandı. Ve böylece, her yönden farklı olan yedi üye, tıpkı çıkışlarından dört ay sonra, tam da o pratik stüdyosunda çekilen durmadan şarkı söyleyip dans ettikleri videoda ortaya çıkan "Paldo Gangsan" şarkısının sözlerinde olduğu gibi bir takıma dönüşmeye başladı.

En sonunda hepsi Koreli işte
Yukarıya bak, yüz yüze olduğumuz gökyüzü aynı
Bu baya bir cüretkarca olabilir ama biz en iyisiyiz
Birbirimizi anlıyoruz, değil mi?

Manhwa: Kore'de çizgi romanlar ile basılı çizimler ve resimler için kullanılan genel bir terimdir.


Çeviren:
Pea

Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin