Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı

İkinci Sınıf Uğursuzluğu

Durum ne olursa olsun, kim ne derse desin koşmaya devam etmeleri gerekiyordu.

-

"RUN" nakaratının özü, tekrar eden iki kısa melodiden oluşuyor: "Hadi tekrardan koşalım, koşalım, koşalım. Koşmayı bırakamıyorum," ve "Yapabileceğim tek şey koşmak." Bu, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'ın başlık şarkısı "I NEED U"nun karmaşık nakaratına kıyasla dinleyiciye basit gelebilir. "RUN"ın nakaratını yazan, önde gelen Bang Si-Hyuk için bu melodi hem inanılmaz derecede önemli hem de hileli bir kazanma hamlesiydi. Bu kısa melodinin, BTS'in THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1 ile oldukları yerde kalacağına veya daha büyük bir geleceğe doğru ilerleyeceğine karar verecek faktör olduğunu söylemek doğru olur.

Hal böyle olunca THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1 aslında BTS'in ikinci sınıftaki albümü oluyordu. İlk albümleri iyi karşılanan sanatçılar, genellikle sonrasında benzer bir yanıt alamazlar. İdeal olarak, önceki çalışmada başarılı olan faktörler, yeni bir stilin yanına dahil edilir. Ancak bu o kadar kolay olsaydı, BTS ile çalışmadan önce sayısız hit toplamış olan Bang Si-Hyuk, bu kısa melodi için iki aydan fazla ıstırap çekmezdi.

Belki de "I NEED U"ya benzer başka bir şarkı makul bir yanıt alabilirdi. Bununla birlikte, bir başlık şarkısı olarak "I NEED U", o zamanlar BTS'in diskografisinde göze çarpıyordu ve aynı stili tekrarlayarak onlara özgü dinamik enerjilerini yakalamak zor olurdu. Öte yandan, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'deki "Dope" gibi bir tarz, "I NEED U"nun derin, karanlık ve hüzünlü duygusundan yoksundu. Her iki durumda da BTS, potansiyellerini sınırlama riskiyle karşı karşıyaydı ve THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1 ile kolayca bulundukları yerde sıkışıp kalabilirlerdi.

Bu sadece albümün sonuçlarıyla ilgili değildi. "Düşeceğini düşünüyorsan daha da hızlan" diye bağıran BTS için durumlar, zorluk ve beklentinin, üzüntü ve umudun karmaşık bir bileşimiydi. "RUN"ın melodisi içinde, bu karmaşık duyguyu ve aynı zamanda devam etme iradesini yakalamaları gerekiyordu.

Tüm bu unsurları tatmin edebilen bir nakaratın "iyi" bir melodiden daha fazlası olması gerekir. Şimdi dinlediğimiz "RUN" nakarat dışında <şarkı> pek çok harika melodiye sahip. Ancak 2015'te, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'deki çalışmalarını yeni bitirmiş olan BTS için <üyeler> o melodiyi mükemmel bulamadı. Sürekli yeni melodiler yazıp onları çöpe atıyorlardı ve hatta tamamen farklı bir başlık şarkısına gidilmesi yönünde öneriler bile vardı.

Bir melodi ise tüm bu engelleri aşabildi ve "RUN" nakaratını oluşturan da bu melodi oldu. "Hadi tekrardan koşalım, koşalım, koşalım," sözlerinde olduğu gibi, melodi, hızlı bir tempoya veya büyük bir enerji harcamasına gerek kalmadan, yalnızca koşma hissine odaklanıyor. Ve sonra yine "Yapabileceğim tek şey koşmak," mısrasıyla melodi duyguyu biraz daha yükseltiyor ve nefessiz kalana kadar koşma resmine daha da katkıda bulunuyor. Bu, BTS'in imajını yansıtıyor: Durum ne olursa olsun, kim ne derse desin koşmaya devam etmeleri gerekiyordu.

Böylece başlık şarkısı "RUN" tamamlanmış oldu. THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.2'nin ilk yarısında, "INTRO: Never Mind", BTS'in değişen koşullar karşısındaki tavrını, "RUN" bu tutumun nasıl hayata geçirileceğini ve "Butterfly", BTS'in hem gerçek dünyada hem de müzik videolarında var olan içsel kaygısını ve üzüntüsünü konu alıyor. Albüm, üyelerin iç dünyasının derinliklerine iniyor ve "Whalien 52" ile BTS, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.1'ın ardından nasıl hissettikleri hakkında daha doğrudan konuşmaya başlıyor.

Bu uçsuz bucaksız okyanusun ortasında
Bir balina, alçak ve yalnız bir sesle konuşuyor
Ne kadar bağırırsa bağırsın, sesi kimseye ulaşmıyor
Kendini çok yalnız hissederek sessizce kapatıyor ağzını
...
Kolayca ağzımdan çıkan sözler bir duvar örüyor arada
Yalnızlığım bile sahte görünüyor gözlerinde
...
Dünya asla bilmeyecek
Ne kadar üzgün olduğumu
Acım su ve yağ gibi, karışamaz asla

"Whalien 52"de üyeler, "bir balina... bu uçsuz bucaksız okyanusun ortasında" ve insanlardan o kadar soyutlanmış hissediyorlar ki "yalnızlığım bile sahte görünüyor gözlerinde" diyorlar. Dünyanın "ne kadar üzgün olduğum" hakkında hiçbir fikri yok ve onların acısı şuna benziyor: "su ve yağ, karışamaz asla".

Grup belli bir başarı elde etmişti. Ancak, ARMY ile olan ilişkileri bir yana, bazı açılardan eskisinden daha da izole hissettiler. Fakat BTS kendi içlerinin derinliklerine inip kim olduklarına dair bir tanım bulduktan sonra, "Ma City" ve "Silver Spoon"da olduğu gibi dış dünyaya karşı şarkı söyleyebildiler.

RM, THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.2'yi yaparken nasıl hissettiğini açıklıyor:

"O zamanki durumumuz gibi şeylerle örtüşen pek çok şey oluyordu ve sanırım saklamaya çalışıyordum. Kabuğumun içinde."

THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE PT.2 yayınlandıktan sonra bile, BTS her türlü sorunun merkezindeydi ve bu dönemde RM kendi üzerine düşünmenin bir yolunu bulmuştu:

"Kendi başıma çok dolaştım. Ve çok kez Ttukseom'a giderdim. Oraya ne zaman gitsem kendimi sakin hissediyordum ve sakin olmamın sebebi geceleri insanların gruplar halinde oraya gitmesiydi ama ben yalnızdım. Kimse benimle konuşmuyordu ve çevremdekiler tavuklarını yiyor, okuldan, flörtlerden bahsediyordu... Bir kenarda oturup tek başıma bira içer ve teselli buluyormuş gibi hissederdim. 'Dünyada böyle bir yer var. Kendimi rahat hissedebileceğim bir yer var.' Grup iyi gidiyordu, aynı zamanda da müzik ve bir birey olarak yaptıklarım göz ardı ediliyordu, öyle aşırı bir duyguyla doldum ki, bazı yönlerden o zamana kadar yaptığım her şey değersiz geldi. Şimdi geriye dönüp baktığımda, buna nasıl dayanabildiğimi merak ediyorum."

-

Çeviren:
- Pea