Genç Bir Süperstarın Portresi

530 87 15
                                    



"Çünkü tek bir çatırtı, düşeceğimiz anlamına gelir."

-
j-hope molada kendini bulmak için 'çalışma'nın yolunu tutmuştu. Ayı 'Chicken Noodle Soup' <şarkısını> hazırlamakla geçirmişti. Araları başladıktan sadece birkaç gün sonra müzik videosunu çekmek için Amerika'ya uçmuş ve 27 Eylül'de, BTS faaliyetlerine devam ettikten kısa bir süre sonra şarkıyı yayınlamıştı.

J-Hope, tipik makul tavrıyla neden o dönemde çalışmayı seçtiğini açıklıyor.

"Bir bakıma bu benim için bir rahatlamaydı. Ve her zaman bir noktada denizaşırı ülkelere tek başıma gitmek istemişimdir, bu yüzden gidip yeni şeyler öğrenme şansını elde etmek, ayaklarımın üzerinde durmama yardımcı oldu. Benim için 'iş'ti elbette ama yurtdışında yeni bir şey deneyimlemek ve bunu bir vlog'da, ARMY ile paylaşmak benim kendi iyileşme sürecimdi. 'İşimle ilgili düşüncelerim bunlar.' <diye> paylaşmak."

J-Hope, stajyerlik yıllarında rap yapmayı öğrendiği için yurdu 'rap ini' olarak tanımlamıştı ve şimdi buradaydı, kendi şarkılarını ve sözlerini yazıyordu. 2018'in Mart ayında piyasaya çıkan ilk mixtape'i Hope World'ün ardından, j-hope 2019'un Eylül ayında 'Chicken Noodle Soup'u (Feat. Becky G) yayınlamıştı. Birkaç yıl sonra da, 2022'nin Temmuz ayında Jack In The Box ile tam bir solo albüm yayınlayan ilk BTS üyesi olmuştu.

J-Hope'a göre, kişisel gelişim her zaman yaratma eylemiyle iç içe olacaktır. Jack In The Box'ın yayınlanmasından bir ay önce j-hope, albümün yönü ve onu yaratma motivasyonu hakkında konuşuyor:

"Kendi eksikliklerimi ve kendi içimde ne sorunlar olduğunu çok iyi bildiğim için, onları kendi içimden çıkarırsam daha ciddi müzikler ortaya çıkarabileceğimi düşündüm. İlk mixtape'imden sonra, düzgün bir albüm çıkarmayalı uzun zaman olmuştu, bu yüzden yaptığım işte biraz daha iyi olduğumu göstermek istedim."

Bir sanatçı olarak yolculuğuna dönüp baktığında j-hope şöyle diyor:

"İşimin gelişmesinin biraz zaman aldığı doğru çünkü müziğe dansla başladım. Yapamayacağım şeyler olduğunu da kabul ediyorum. Ama hızlı bir şekilde öğrenmek, büyümek ve daha iyi bir sanatçı olmak için her zaman kendime güveniyorum. Hala bir sanatçı olarak büyümemi devam eden bir şey olarak görüyorum."

Bir sanatçı olarak çıktığı bu yolculukta 'Chicken Noodle Soup' j-hope için önemli bir dönüm noktası olacaktı. Müzik videosu çekimi için farklı ırklardan dansçılarla çalışma deneyimi, yeni bir bütün oluşturmak için farklı kültürleri tek bir şarkıda bir araya getirmek için bir itici güç olacaktı. Çekimin kendisini hatırlayan j-hope şöyle diyor:

"Setteki herkes oradaki atmosferle tamamen birdi. Daha önce olmayan doğal bir hava ortaya çıktı ve bu da gerçekten eğlenceli bir çekime olanak sağladı. Şarkıda yer alan Becky G, 'Ne denemek istersen dene, ben senin için burada olacağım.' diyerek beni yapmak istediğim her şeyi yapma özgürlüğüne kavuşturdu. Dansçılar sete kendi deneyimlerini, danslarını ve hislerini getirdiler. Tüm bunlar, herkesin ortak yanlarını birleştiren bir sonuç olan 'bir dansta' bir araya geldi."

İşbirliği eylemi j-hope'u her zaman önemli bir noktada etkilemiştir:

"Her sorunun cevabını her seferinde kendi başıma bulmak zorunda kalsaydım, bu takip etmesi gerçekten zor bir yol olurdu ama sanırım her zaman çevremdeki insanlardan etkilendim. Beni kim sever, kimle sahneye çıkarım, kim bana yol gösterir, kim bana destek olur. Benim için gerçekten önemli olan <şeyler> bunlar."

j-hope'un neden BTS'in 'umudu' olduğu sorusuna verdiği cevap belki de bu:

"Bang Si-Hyuk ile bir içki içiyordum ve bunu söylemek biraz utanç verici ama bir keresinde bana şunu söyledi: 'Başkaları için sen umudun ta kendisisin ve sensiz BTS olmazdı.'(Gülüyor) Ona ve BTS üyelerine o kadar çok güvenmiştim ki bu, sanırım bir parçamın her zaman onun onayını aradığı anlamına geliyordu. Bu yüzden bunu duymak duygularımı biraz düzene soktu... Her halükarda, etrafım iyi insanlarla çevrili ve hayranlarımız tarafından seviliyorum, bu yüzden nasıl başarısız olabilirim ki?"

Kendi cevaplarını bulmak sadece j-hope'un değil tüm üyelerin göreviydi. Yıldız olmalarını yeniden düşünerek, MAP OF THE SOUL: PERSONA'yı yaratan BTS, yıllar boyunca nihai destekçileri olarak ARMY'ye bakmıştı. Ve bunu hangi hikayeyle takip edecekleri sorusu ancak kendi içlerine bakmakla cevaplanabilirdi.

RM, cevabını diğer sanatçıların hayatlarında bulmuştu. Molasında kendini sanata kaptırmış ve sanat müzesi sergilerini ziyaret etmişti. RM şöyle anlatıyor:

"MAP OF THE SOUL: PERSONA'dan sonra, ana akım onayı açısından yeni bir zirveye ulaşmıştık ve bu, benim sanata artan ilgimle aynı zamana denk geldi. Bir yerlere tek başıma gitmeyi ve düşünecek zamanım olmasını her zaman sevmişimdir ve normalde birdenbire başkalarının yarattığı alanları veya temalı bir şeyi görme isteği duyduğumda bunu doğada yapardım. İlk başlarda çok araştırma yapmadan sergilere daldım ve bir çok fotoğraf sergisine gittim. Sonra 2018'deki turumuz sırasında Art Institute of Chicago'ya gittiğimizi hatırladım, bu yüzden Kore'deki kalıcı sergilere gitmeyi düşündüm. Ve bu sayede pek çok güzel sanat eseri görme fırsatım oldu."

Sanat sergileri, RM'in kendisiyle konuşma şekliydi. Şöyle devam ediyor:

"Sanırım bu şekilde nasıl düşüneceğimin bilincine vardım. Favori sanatçılara sahip olmaya başladıkça kendimle iletişim kurmanın yeni yollarını buldum. Bir sanat eseri, üzerinde uzun uzun düşünmüş bir sanatçının görsel sonucudur, değil mi? Çok fazla deneme yanılma ile birlikte. İşte bu yüzden, bir sanatçının tüm bu işlemlerden geçtikten sonra 'Benim düşüncem bu.' dercesine bir sanat eseri ortaya koymasının sonuçlarını görmek beni çok rahatlatıyor."

RM'in sanat yoluyla kendisine bakma süreci, aynı zamanda, çıkışından bu yana sürekli olarak düşündüğü 'sanatçı' ve 'idol' arasındaki çizgiyi sorgulamasının da ayrılmaz bir parçası. Şöyle anlatıyor:

"Fantezi, K-pop'un önemli bir bileşenidir. 2019, bu yönü düşünmemin, mesafeyi kapatmaya çalışmamın sonsuz bir tekrarıydı. BTS üyesi olarak kişiliğim ile olduğum ya da olmak istediğim gerçek kişi arasında. Dürüst olmak gerekirse, BTS'in herhangi bir üyesi olarak algılansam sorun değil. Başka biriymişim gibi davranmak zaten daha fazla çaba gerektirir. Ve ne zaman hayranlarımla buluşsam onlara o kadar minnettarım ki hepsine sarılmak istiyorum. Onlara 'Vay canına, çok teşekkür ederim.', 'Senin sayende hayattayım, nefes alıyorum ve müzik yapıyorum.' demek <istiyorum>. Ama merak ettiğim şey, şu, 'Bunu yapıp aynı zamanda fanteziyi satmaya devam edebilir miyim?' 'Siz gerçek insanlar değilsiniz, öyleymişsiniz gibi davranmayı bırakın.' diye düşünen insanlar olduğunu biliyorum. 'Ama sizler çok para kazanıyorsunuz.' falan. Bu bana bu tür sınırların ötesinde uzanan, camdan yapılmış bir köprüde olduğumuzu düşündürüyor. Ve aşağıya ne kadar indiğini görebiliriz... Yani bu şey, aynı zamanda korkutucu. Çünkü tek bir çatırtı, düşeceğimiz anlamına gelir."

-

Çeviren:
- Wendy

Hikayenin de ötesinde - BTS'in 10 yıllık kaydı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin