A£ 45

6.8K 486 80
                                    










Azer.

İsteğim üzerine babam gözlerini kısarak bana baktı. Kafasında biçip tarttığını, anlamaya çalıştığını görebiliyordum.

" Tamam ama neden diye sormalı mıyım ağam "

Düz bir şekilde babama bakarken " öyle gerekiyor " dedim sadece. Babam kafasını sallayarak beni onayladı. Daha fazla sorgulamaya çalışmadı çünkü biliyordu ben bir şey yaparsam boşuna yapmazdım.

Babam sakallını sıvazlarken şüpheli gözlerle beni süzdü. " Bir şeyler oluyor... Benden önemli bir şey saklamıyorsun değil mi oğul ? " Önemli kelimesine bastırır gibi söylemişti.

Her ne kadar yaşlanmış olsa da, elini eteğini işten çekmiş olsa da yaşlı kurdun sezgileri hala kuvvetliydi. Otoriter bir havası vardı babamın ve ondan önemli bir şey saklanmış olması olayı canını sıkıyor olmalıydı.

Maalesef ki Şahin olayını henüz onlara açamazdım. Çünkü bazı şeylerden... Aslına bakarsanız çoğu şeyden Emin olmam gerekiyordu.

" Seni huzursuz edecek önemli bir olay yok bav " önemli kelimesini bastırarak söylemiştim. Sesimdeki sert tınıyı duyunca Bu konu üzerinde artık daha fazla konuşmak istemediğimi anlayarak başını salladı.Ona son kez İyi geceler dileyip selam vererek ana salondan çıktım.

Şimdi gidip karımla birlikte dizimi izleyebilirim. Onu erikleri sakladığım yeri söylemekte hatam mı ettim acaba ? Umarım dozunu kaçırmamıştır






2 ay sonra

Canset'ten

Elimdeki cafcaflı elbiseyi enine boyuna incelerken, Bu modellerin bir yerlerden tanıdık geldiğini düşünüyordum. Sanki yeni yılın modası , 70'lerin modasına benzemiyor muydu ?

Uzun, düz ve yüksek bel pantolonlar... Kalçayı kapatacak kadar uzun içine 2 kişi girecek kadar bol olan tişörtler... Ve ölümüne Cancanlı renkler...

Sanki moda her seferinde başa sarıyor gibiydi... Sürekli geçmiş yılların modasını ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlarmış gibi...

Tabii bunlar benim görüşlerimdi. Modayı çok fazla takip etmezdim, ilgi alanımda değildi açıkçası ama böyle bir durum olduğunu da inkar edemezdim.

" Abla Bu renk nasıl ? "

Arkamı dönerek Kerem'in elinde tuttuğu turuncu hamile elbisesine baktım. Kollarında ve etek uçlarında danteller vardı, boydan boya uzanıyor sırtındaki, derin yırtmaç dışında hiçbir dekolte ve ek süs vermiyordu.

" Ay çok güzelmiş... " Dedim gözlerimden kalpler fışkırarak. Kerem gururlu bir şekilde elindeki elbiseyi bana uzatıp " Hem 2023'ün rengi bu... Turuncu " deyince ona gülümseyerek elindeki elbiseyi aldım.

" Denesene abla " dediğinde onaylayarak kabine girdim. Kerem ile birlikte alışverişe çıkmıştık. Kerem Azer'den çok benim korumalığımı yapıyordu ve resmiyete dökmesek bile benim şahsi korumam gibi bir şey olmuştu.

Azer'in yanında Bana yenge diye seslense de baş başa olduğumuz zamanlar abla diye sesleniyordu. Ona ölen ablasını hatırlatıyormuşum... böyle demişti Bir keresinde.

5 aylık olmuş karnıma dikkat ederek yavaşça elbiseyi denedim. Rengine pek ısınamasam da, modeli çok hoşuma gitmişti ve hamile elbiseleri öyle kolay bulunmuyordu.

Kabinden çıkarak etrafımda bir tur döndüm. Elbise gayet rahattı. Bol olması da benim için çok güzel bir avantajdı. Karnım 5 aylık olsa bile, iki can taşıdığım için 15 aylık gibi gözüküyordu.

CANSET  | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin