Gölgelerimiz Beraber

86 9 5
                                    

Gölgem çoğalmak istiyordu.

Gözlerimi karanlık bir odaya açtığımda uyuyakaldığımı anladım. Yıllardır komadaymışım da yıllar sonra gözlerimi açmışım gibi merakla etrafa bakındığım sırada her şeyi hatırladım. Tanjiro‟yla mesajlaşıyordum, Norveç Kuzey Işıklarını hayal ederken uyuyakalmıştım! Telaşla telefonu elime aldım. Beş mesaj vardı!

“Hala hayal dünyasında mısın?:)”

“Zenitsu?

“Sanırım seni uyuttum. Bunu bilmek güzel...”

“Çok garip, değil mi? Sanki yanındaymışım da seni
uyutmuşum gibi hissediyorum. Saçlarına dokunarak, bir şeyler anlatarak. Oysa dokunmayı bırak yakınında bile değilim. İçimde garip şeyler oluyor Zenitsu. Ve ben bunlara anlam veremiyorum. Tüm bu hislere. Sen uyuyorsun ve ben huzurlu hissediyorum.”

“Bana ne yaptın?”

Gözlerim tüm bu mesajların üzerinden hızlı hızlı geçerken kalbimin hızlandığını hissettim. Bana ne yaptın? Bana ne yaptın? Bana ne yaptın? Cümleyi defalarca okudum ve kalbim deli gibi atıyor. Ona ne
yapmıştım? Her şeyden önemlisi o bana ne yapmıştı, kalbimi nasıl bu kadar hızlandırabiliyordu? Onun dediği gibi benim de içimde garip şeyler oluyordu ve ben bunlara anlam veremiyordum. Tüm bu hislere.

“Günaydın.” Yazdım hiçbir şey söylememiş gibi. Devam ettim. “Güzel rüyalar gördüm! Bol Kuzey Işık‟lı...”

Anında cevap geldi. “Ben var mıydım?” Gülümsedim. “Vardın Tanjiro.” Mesaj sayfasına bakıyordu, biliyordum. Ben de mesaj sayfasına
bakıyordum öylece. Parmaklarım yavaş yavaş dokundu ekrana.

“Ne yapıyorsun? Neler yaptın ben yokken?”

“Çatıya çıktım. Hala çatıdayım.”

“Çatıda mısın?”

“Evet. Evimin güzel bir çatısı var. Güzel bir manzarası var... Aylardır bu çatıya tek başıma çıkıyordum, bugüne kadar.” içimde hafif bir huzursuzluk hissettim.

“Kimle çıktın ki şimdi?”

“Seninle.”

Kaşlarımı çattım. “Belki buna alışamadın ama tanıştığımızdan beri, daha doğrusu aklıma girdiğinden
beri sanki her şeyi seninle yapıyormuşum gibi geliyor.
Diziyi birlikte izledik, birlikte uyuduk, birlikte çatıya çıktık. Artık buraya bakınca tek gölge görmüyorum.”

Yazdı ve bir resim yolladı. Gözlerimi kısarak baktım resme. Duvardaki kendi gölgesinin resmini çekmişti.
Gülümsedim. Ayağa kalktım ve odamın duvarına doğru ilerledim. Sokaktaki sokak lambasından odama vuran ışık duvara gölgemi çıkarıyordu. Gölgemin resmini çektim ve yolladım.

“Gölgelerimiz birlikte.” Yazdım.

“Düşünsene biz de yan yanayız. Yani... bir gün... Sana hep çok büyük konuştum değil mi? Bir tane daha geliyor şimdi. Seni bir gün bu çatıya çıkaracağım Zenitsu. Yan yana duracağız, duvarda iki gölge olacak. Bizim gölgemiz.” Kalbim acı içinde teklerken cevabını yazdım.

“O duvarda zaten iki gölge var Tanjiro. Bizim gölgemiz. Ben gölgeme baktığımda seni de görüyorum artık, içimde bir yerlerdesin. Ben de senin içinde değil miyim? Ufacık da olsa bir yerlerde.”

Bekledim. Uzun uzun cevap yazmadı, ama ekrandan da çıkmadı. O yazana kadar bekledim, sonra yavaş yavaş yazdı.

“İçimdesin... Sen de bendesin.”

Büyük depremler önceden hissedilir derler. Kuşların ötüşü değişir, köpekler durmadan havlar. Uzmanlar yıllar öncesinden uyarı verir. Büyük deprem geliyor manşetleri ekranı sarar. Ne zaman geleceğini, nasıl geleceğini kimse bilmez. Tek bildikleri geleceğidir ve o deprem gelir.
Şimdi aynen öyle hissediyorum. Kuşlar farklı ötüyor, köpeklerin havlayışı değişti, uzmanlar uyarı veriyor, kafamın içi bas bas bağırıyor deprem geliyor Zenitsu, kaç diye. Tanjiro‟nun bana hissettikleri, benim ona hissettiklerim bir felaketten başka bir şey değil. Bir felakete doğru gidiyoruz, görmüyor musunuz? İki insanın kavuşamayacaklarını bile bile birbirini sevmesi intihardır. Niye buna izin veriyoruz?

3391 KİLOMETRE {•TANZEN•}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin