Mutfağa çay bardaklarını almak için gittiğimde gözüm karardı. Kapıdan tutunmak için çabaladım ama artık geçti. Düşmüştüm.
Gerisi boş....
_____________________________________________
Ayıldığımda hastanedeydim. Baş ucum da Baran. Uyandığımı gördüğünde, konuşmaya başladı.
"İyimisin? ".
"N'oldu bana? Niye burdayız? ".
"Mutfakta bayılmışsın Allahtan bir yerine biş şey olmamış".
"Neyim var? ".
"Birazdan doktor geldiğin de öğrenicez".
"Off....Hiç sevmiyorum şu hastene odalarını".
"Oflama sabah sana hastaneye gidelim dedim dimi ben".
"Kurtulamam şimdi senin şu dilinden".
"Bana diyene bak".
Gözlerimi kapatıp rahatlamaya çalıştım. Hastane odaları bana hiç iyi gelmiyodu bana çünki. Geçmişimi hatırlatıyodu. Kapının açılma sesiyle açtım gözlerimi. Doktordu.
"Ne güzel hanım efendimizde uyanmış".
Gülümseyen doktara, bakıp gülümsedim.
"Öncelikle korkulacak bir durum yok. Önümüzdeki 3 ay müddetin de ola bilecek şeyler bunlar".
"Anlamadım? Neden 3 ay" şaşırmışcasına sordum bu soruyu.
"Çünki bebekler bu üç ay müddetin de çok yaramaz olurlar".
"Bebek? " diğe yanıtlayan Barandı.
"Tebrikler ailenize küçük bir üye katılıcak inşallah".
"Eşim hamilemi? " Baranın gözleri pörtlemişdi.
"Evet. Hayırlı olsun" diyip odadan çıktı doktor.
Ben şimdi anne mi olucam? Ben bir Karabey mi dünyaya getiricem? Bu sorumluluğu taşıya bilirmiyim?
Ellerimi tutan Barana kaydı gözlerim.
"Daldın? ".
"Normal değil mi? ".
"Ben de şaşırdım doğrusu''.
"Ben anne olucam.... ".
"Ben..... ".
"Baba olucaksın".
Bana sarılan Barana doladım kollarımı. Mutluluktan akan göz yaşlarıma mani olmadım.
"Çoçuğumuz bize iyi gelecek, tüm yaralarımızı sarıcak " diyen Baranın göğsünden çekilip
"Eve gidelim" dedim.
"Çıkış işlemlerini hall etdiriyim çıkalım".
Diyip telefonunu çıkardı cebinden. Birini arayıp konuşdu. Ve 'artık çıkacağımızı söyledi. Beni kucağına alıp odadan çıkardı.
Yorgun hiss etdiğimden dolayı indirmesi için inatlaşmadım. Arabaya bindiğimizde emniyet kemerimi takıp kapıyı kapatdı.
Eve vardığımıştık, bu haberi akşam yemeğin de açıklamaya karar verdik. Tüm günümü mutfakta geçirmiştim. Tatlılar, börekeler falan yapmıştım. Sonun da akşam olmuştu.
Her kes masada otururken Baran konuşmaya başladı.
"Size bir şey söylemek istiyoruz".
"Buyur oğlum" diyen Kudret beye baktım.
Kalbim hızlanmışdı. Heyecandan elim ayağıma dolanıyodu neredeyse. Her kes merakla Barana bakıyodu.
"Ailemize küçük bir Karabey daha katılıyo".
"Valla de? " bu sefer Ayten hanım konuştu.
"Yess be amca oluyorum" kalkıp abisine sarıldı Cihan.
"Tebrikler yenge" diyerek bana da sarıldı.
Her kes mutluydu ama Azade hanım sevinmemişdi. Her halde şaşkınlıktandır diye düşündüm.
Yemekten sonra sofrayı toplamama izin vermemişdi Baran. Beni odaya çıkarıp dinlenmem için yatırdı yatağa.
"Baran bu kadar ilgi fazla. Yani bebek daha küçücük".
"Kendin söylüyosun küçücük diye. Dinlenmen gerekmez mi? ".
Yine miğde bulantısıyla banyoya geçtim. Miğdemi boşalmıştım. En nefret etdiğim şeydi kusmak oda başıma gelmişdi.
"Sen her gün kusucakmısın? ".
"Şimdiden böyleyse, evet kusucam" diyip güldüm.
"Boş ver 3 ay sonuçta, su gibi geçer".
"Sen öyle san, kolaymı hamile olmak".
"Uyu hadi uyu sakinleşirsin biraz".
Geceyi sonlandırıp uyuduk. Diğer gecelerden farklıydı bu gece. Baran belime sarılıp uyumuşdu. Bense rahat edemiyodum.
Zor da olsa uyumuşdum.
Sabah kalktığım da Baranın üstündeydim. Şu halime gülmemek için zor duruyodum. Sanki küçük bir çoçuk gibiydim Baranın üstünde.
Elleri belimi bütünlükle sararken sıcak nefesleri saçlarıma değiyodu. Oda uyandığın da başımı kaldırıp yüzüne baktım. Çatallı sesiyle
"Günaydın" dedi.
"Günaydın".
"İyimisin? Nasıl hiss ediyosun? ".
"Şimdilik iyiyim, akşama kadar da böyle ölsa sorun yok".
"Ne diyim inşallah".
"Kalkıp kahvaltıya yardım ediyim ben".
"Tch.... " Kalkmama izin vermemişti.
"Neden? ".
"Bundan sonra sen hazırlamıyıcaksın".
"Neden? ".
"Olmaz çünki".
"Ned- " dudaklarım da duyduğum sıcaklık gözlerimi kapatmıştı. Naif öpücükler beni sarhoş ediyodu. Yavaşca altına yatırmıştı beni. Kendi ağırlığını salmıyodu üstüme. Dudağımdan çekilip gözlerime bakmıştı. Boynuma eğiliğinde
"Durr... " diye fısıldadım.
"Neden? " derken nefesinin boynuma değmesi aklımı alıyodu.
"Olmaz ".
"Beni tekrar etme küçük kız" diyip boynuma öpücükler kondurmaya başaldı.
Kendimden geçmeme neden oluyodu bu adam. Dokunduğu, öpdüğü yerleri yakıyodu. Öpücükler sertleşmeye başaldığın da ağzımdan şunlar çıktı.
"Eğer boynum morarırsa kendine kaçmak için yer ara".
Duymuyomuş gibi devam ediyodu. 2 dakikadır altın da deli gibi volta atıyodum. Öpücükler bedenimi uyandırıyodu resmen.
"Baran... ".
Boynumdan ayrılıp gözlerime bakarken saçlarımla oynuyodu.
"Buyur ".
"Bu iki oldu Baran efendi, sen hayırdır? ".
"Karımsın, benimsin, çocuğumun annesisin yeterlimi? ".
"Hm....Yemezler canım. Ama illa öyle diyosan dikkat et de aşık olma".
"Bilmem belki.... ".
__________________________________
Gelecek bölüm için heyecanlımısınız?
To be contunied.........📌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AİTSİN
RomanceBeni bırakamazsın... Neden...? Çünki, bana ait olduğunu biliyosun...