Sabahın ışıkları beni uyandırmaya çalışırken güzel bir koku etrafım da dönüyodu. Gözlerimin birini açtığım da beni izlerken saçlarımla oynayan Baranı gördüm.
Yeni uyanmışdı sanırsam çünki çatallı bir sesle
"Günaydın gülüm " dedi.
"Günaydınnnn" yerimde oturur hale geldiğim de Baran beni karnına oturtup başımı göğsüne yasladı ve yorganı üstümüze çekti.
"Kalkmayalım mı? " dedim.
"Kalkıp napıcaz yatalım işte".
Başımı kaldırıp oturur halde yüzüne baktım.
"Hava güzel n'apalım bu gün? ".
"Bilmem karar veririz birazdan" ellerinden destek alarak oturmuş yüzüme yakın duruyodu.
"Hava güzel kahvaltımızı dışar da yapalım mı ? ".
"Olur gülüm".
"Sen hep böyle olsana yaa".
"Nasıl? ".
"Böyle yumuşak bir adam" kulağına yaklaşarak fısıldadım "kedi gibi".
Boynumu öpmeye başladığın da ağzımdan çıkan inlemelere izin vererek kafamı geriye atdım.
Oturduğum yer erkekliğinin üstüydü. Öpüşürken elleri belimde süzülüyodu. Bedenimi kendine daha çok bastırdığın da içimi kaplayan kelebekler durmadan çoğalıyo ve beni zevkin zirvelerine çıkarıyodu.
Altım da zevkten kıvranan erkekliği kadınlığıma meydan okuyodu adeta. Sanırım artık istemeden de olsa ıslanmışdım. Boynumu bırakıp gözlerime bakınca utandım doğrusu.
"Kalkalım yoksa işler başka yere varıcak".
Hafiften atdığım kahkaların ardından dudağıma uzun bir öpücük kondurup banyoya gitdi.
Ayağa kalkıp üstüme kıyafet bakmak için valize yöneldim. Baran gelmeden şu zevkten ıslatdığım iç çamaşırlarından kurtulmalıydım. Çünki Baran görürse başıma kaka- kaka dururdu.
Üstüme ince kumaş bir elbise geçirdim. Çok güzel bir elbiseydi güzel olduğu kadar pahalıydı da. Tüm vücüt hatlarım ortadaydı. Göğüslerim bile. Aşağıya kahvaltı hazırlamaya gitdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
