Takii duyduğumuz silah patlama seslerine kadar.....
______________________________________________Bizim mutlu gecemizi bozan bir şey illa olmalı sanki. Başlarımız bir birinden ayrılırken Baran beni göğsüne sokmuş du. Defalarca kez silah sesleri gelmiş ve ortalığı yankılatmış dı. Ben korkudan titreyip Baran'a sığınırken o bana 'korkma güzelim' diğe teselli veriyo du.
Kafamı göğsünden kaldırmama izin vermemiş hatta beni arkasına almış ve 'iyimisin' diyip kontrol ediyo du. Ben onu bana bir şey olma dı diyip sakinleşdirmeğe çalışsam bile o korkuyo du.
Gözlerini benden alıp etrafı incelemeğe başladığı an kulaklarımız sağar olmuş du. Anlık bir patlamayla gözlerini kollarına indirmiş di. Kolundan karanlıkdan dolayı görünmese bile yere tek tek damlalar halin de düşüp beyaz karı kızartan kanları göre biliyoduk.
Ben ona bir şey oldu korkusuyla ağlayıp bağırmaya başlasam bile o kollarımı tutup beni sakinleştirmeğe çalışıyo du. Nefes alış verişlerim değişmiş ve rayından çıkmış dı.
Hala sakinleşemediğimi görmüş ve başka çaresi olmadığını anlamış dı sanırsam. Yarasına rağmen beni kucağına alıp eve götürüyo du. Bense daha susmamış ve
"Baran kolun kanıyo " diğe bağırmaya devam ediyodum.
Eve girdiğimiz de direkt bizi biraz önce yemek yediğimiz salona götürmüş dü. Koltuğa yaklaşıp bedenimi oraya blraktığın da
"Şşşt...Sakin ol yavrum. Ben iyiyim. Bak karşındayım merak etme" dedi.
"Nasıl merak etmeyim salak adam? Kolun kanıyo".
"Tamam. Kanıyosa kanıyo sararız geçer".
"Olmaz hastahaneye gidelim".
"Güzelim önce sakinleş. Eğer sakin oturmazsan sana da bebeğimize de bir zarar gele bilir. Bak ben hala karşındayım. İyiyim" bunları söylerken kollarımdan tutuyo du.
"Yalan söyleme acıyo dimi? " ben koltuk da olduğum için ona aşağıdan yukarı bakıyodum ona.
Bu sefer cevap vermeden önce aşağı eğilip yüzümün hizzasına geldi. Ve konuşmaya başla dı.
"Bak eğer sakin olmaz ve beni dinlemezsen kolumun böğle kanamasına izin veririm. Yok sakinleşicem ben dersen yaramı da sen sarasın".
"Ya sana daha fazla zarar verirsem".
"Senden gelen hiç bir şey bana zarar vermez".
"Neden hastahaneye gitmiyoruz? ".
"Hastahane olmaz da ondan".
"Yaa neden? ".
"Çünki o adamların kim olduğunu sorup beni sorguya alırlar. Ve ben bunu istemiyorum".
"Kim onlar? ".
"Küçük kızım eğer koluma müdahele yapmazsan şuracık da bayılacam haa".
"N'apmam gerek? ".
"Kurşunun çok derine geçdiğini sanmıyorum. Biraz acele edersen kurtara bilirsin beni".
Sadece kafamı sallayıp onayladım onu. Daha sonra onu benim oturduğum koltuğa uzatdım. Üstündekileri tek tek çıkartıp bedeni ortaya serdim. İstediği ilaç ve malzemeleri getirip yanın da oturdum. Üstüme aldığım mont bile kan olmuş du. Hala korkumun geçmemesine rağmen sakin olmam lazım dı. Ve o kurşunu çıkarmam lazım.
Dediği gibi yanımız da yanan şömine ateşiyle ısıtdığım bıçağı koluna bastırmak için derin nefesler alıyodum.
"Dilan, hiç korkmadan bıçağı baştır. Bağırsam bile çekme. Tamam mı güzelim? ".
"Çok mu acır canın? ".
"Biraz acıyıcak. Hadi soğutmadan getir".
Yanına yaklaşdığım da korkudan ve ona bir şey olma korkusuyla ağlıyodum.
"Güzelim ağlama. Sakin ol! Kurtarıcaksın işte beni".
"Baran ya yanlış yapıp daha fazla canını yakarsam? ".
"Bura da yanlış yapacaklık bir şey yok. Bastır yeter".
Ucu sıcakdan kızarmış bıçağı ona her yaklaşdığım da daha fazla korkuyodum. Son kez nefes alıp onun da gözlerini kapatmasıyla bıçağı açık olan kurşun yarasına bastırdım. Ben bastırdığım an evi gur bir çığlık sesi doldur du. O bağırırken ben de ağlamama şiddet katmışdım. Gözlerim kapalıyken elime dokunan el bıçağı alıp önümüz de duran sehpaya atdı. Ben gözlerimi açıp yarasına baktığım da kolundan akan kanlar koltuğa serdiğim havluya bulaşmış dı. Tam yaranın üstünde de kurşun duruyo du.
Bu sefer hiç korkmadan onu ordan cımbızla alıp kaba atdım. Yarasına yaptığım pansuman sonrasın da alıma güzel bir öpücük kondurarak
"Aferim benim kızıma" dedi.
Kolunu sardığım da bedeni terler için de yanıyo du. Ateşi de kurşundan dolayı vardı. Hemen bir ateş düşürücü verdim ona.
Arıdından kendisine nane limon yapdım. İçdiği nane limondan sonra ayağa kalmış dı
"N'apıyosun?! Sen delirdin mi? Daha yeni temizledim yaranı! ".
"Bir kaç kişiyle konuşmam lazım güzelim".
"Bura da konuş hem ben yanlız bura da oturamam ki, korkarım".
"Geçti artık korkma".
"Baran, kim o insanlar? ".
"Güzelim- ".
"Baran ben senin karınım benden saklama" ellerini tutarken konuşmuşdum.
"Tamam söyleyecem ".
Önce bana yaklaşıp bedenime sarıldı. Saçlarıma öpücüklerini kondururken
"Allahıma şükür sana bir şey olma dı. Yoksa hepsinin sülalesini sikerdim " söyledi.
"Ben iyiyim ama s- ".
"Ben de iyiyim sen bana böğle şevkatle bakarsan yarına turp gibi olucam".
Başımı göğsünden kaldırıp dudağına uzun öpücük kondurdum ve ona tekrar koltuğa oturmasına yardım etdim.
"Seni dinliyorum".
"Hani sana dün kazandığımız ihaleden bahs etmişdim yaa? ".
"Evett".
"İşte o adamlar da bu ihaleyi almak için çok çabaladılar ama yakın şirket sahipleri bu ihalenin başına benim geçmemi istediler. O da bunun intikamını almak istiyolar benden".
"Baran, senin canından önemli değil ki. Öldürücekler di seni az önce".
"Beni öldürmek o kadar kolay mı be hatun? ".
"Yok da yani korkuyorum".
"Korkma ben başındayken sana hiç kimse bir şey yapamaz".
"Benim de korkduğum senin başım da olamaman.... ".
To be continued.....
![](https://img.wattpad.com/cover/347548117-288-k44057.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AİTSİN
RomanceBeni bırakamazsın... Neden...? Çünki, bana ait olduğunu biliyosun...