Dilandan: Sabah gözlerimi mavi gökyüzünden hafif parlayan güneşin ışıklarıyla açtım. Her yerim tutulmuşdu. Yine çimenlerin üzerinde uykuya dalmışdım. Gözlerimi ovalaya ovalaya yukarı odama çıkmak için yol aldım. Uykulu adımlarla odama çıktım. Yatağın üzerindeki telefonum gözüme çarpdı kapıyı açar açmaz. Alıp baktığım da abim tam 32 defa aramışdı.
Eve gitdiğim de büyük bir ceza alıcaktım anlaşılan. Oflaya oflaya banyoya geçip yüzümü yıkadıktan sonra dağılan saçlarımı tarayıp, yüzüme de bir kaç bir şey sürdüm. Üstümü değişip kirli kıyafetleri çantama atdım. Kahvaltı yapmadan evden çıkıp arabama bindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dilanın kıyaferi;
Arabada otururken annemin aramasılya aklıma evden izinsiz çıkdığım, ve hiç kimsenin bilmediği dağ evime gelipte telefonlara cevap vermediğim geldi. Beni boşu boşuna aramazdı annem azarlıyıcağını bildiğim için açmadım.
Ama asıl kıyamet evde kopacakdı. Ama hiç kimse keyfimi bozamazdı. Bu gün tasarımcıların toplandığı bir parti vardı. Ve bende davetliydim. Eve vardığımda kapının önün de ki adamlar kapıyı açtı, arabayı sürüp garaja girdim.
Eve girdiğim de suratıma yediğim tokatla yere yapıştım. Bu tokat annemin tokatıydı. Öyle sert tokat atıyoduki anlatamam. Anlık refleks olarak elim yanağıma gitti. Anneme baktığımda
" Dua et baban beni bekliyo, yoksa bu tokatla yetinmez seni tahmin edemeyeceğin kadar pis döverdim " dedi.
Annem arkasına bile bakmadan evden çıkıp gittiğin de oralı bile olmadan odama geçtim. Hızla banyoya ilerleyip kendimi aynanın karşısına atdım.
Artık gerçekten bu davranışlara anlam veremiyodum. Neden ya neden? Beni neden sevmiyo? Diye düşünürken dizlerim beni taşıyamayıp banyonun ortasına yığılmama izin verdi. Kendi hıçkırıklarımı dinlerken bir yandan gözlerimden yaşların akmasına izin veriyodum.
Sonunda ayağa kalkıp aynada özenle yaptığım topuzuma ve akmış makyajıma baktım. Ne kadar çeresiz bir şekil de olduğumu gördüğümde gözlerim bir daha doldu ama kendimi toparlamalıydım sonuçta ben kimsenin bilmediği kadar güçlü bir kızdım.
Duşa girdiğimde saçlarıma dökülen suyun beni mıyışdırmasıyla mutlu olmuşdum. Güzelce yıkandıktan sonra, üzerime sardığım havlunun kısalığını hiç aldırmadan odama geçip kendimi yatağa serdim. Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. Yine o tokat geldi aklıma.
Düşüncelerimi dağıtmak için ayağa kalkdım televizyondan şarkı açıp sesi fulledim. Kendime akşam için kıyafet seçmişdim bile, onu giyinme odamdan alıp yatağımın üzerine bıraktım.
Aşağıya inip kolay bir şeyler hazırlamak istedim. Makarna yapmaya karar verdim. Bu sürede zaman daha çabuk geçer diye düşündüm ve öylede oldu. Artık saat 3ü 12 geçiyodu. Saçlarım hala sırıl sıklam dı bu yüzden de saçlarımdan başladım. Saçdan makyajı bitirip sonrada giyinip aynanın karşısına geçtim.
