23.Yalan söylemiyorum!

787 45 7
                                    

"N'oldu? Yüzün buruştu".

"Yok yaa.... ".

'Öyle olsun der gibi başını sallayıp çıkışa doğru yürüdük. Hastanenin önündeki banklardan birine oturduğumuz da Baran

"O doktor? " dedi.

______________________________________________

Korkudan altıma sıçıverdim desem doğrudur şu an. Ne diğeceğini beklerken yüreğim ağzım da atıyodu. Yüzüne 'evet n'olmuş? anlam da bakarken ayak topuğunu bacağının üstüne atdı. Gözleri etraf da dolanırken içimi kaplayan korku nefes alış verişlerimi arttdırmış dı. Dili ağzının için de dolanırken benden daha fazla şüphe duymasın diye elbisemin eteğini düzeltip ben de bacak bacak üste atdım. Başımı arkaya atıp yıldızları seyr ederken bacağım da ki ellerle oraya baktım. Elleri bacağımı okşuyodu.
N'apmaya çalışıyo bu adam? .

"O doktorun sana karşı bakışların da  beğenmediğim şeyler var" dedi durduk yere.

"Ne gibi? " çok rahat şekil de cevap verdim.

"Sana seni kesecek gibi bakıyodu".

"Hiss etdim".

"Sence de terslik yok mu? Hiç tanımadığı birisine böyle kesici bakışlar atması normal değil".

"Ne ima etmeğe çalışıyosun Baran? Açık konuşurmusun" eli üstün de olan bacağımı indirip yana döndüm tüm vücudumla.

"Dilan? Halen yalan söylüyosun. Farkındamısın? Sence ben bunu göremeyecek kadar körmüyüm? O kadının sana nasıl delici bakışlar atdığını taa bayıldığından beri görüyorum. Seninle derdi olmayan birisi neden böyle yapsın? ".

"Saçmalama istersen. Ne gibi derdim ola bilir onunla? Hem onu tanımıyorum bile ".

"Yalan söyleme DİLAN! ".

"Yalan söylemiyorum! ".

"İnanamıyorum şa an sana gözümün içine baka- baka yalan söylüyosun".

"Kapatalım bu konuyu! Ve annenin yanına dönelim! O doktordan daha önemli çünkü! ".

Çarpıtarak kurduğum cümlenin ardından ayağa kalkıp hastahane girişine doğru yürüdüm. Kolumu tutup beni sırtına atan adamın sırtına tokat, şaplak, yumruk ne gelse atıp çırpınıyodum. Bir kapı açıp beni içeri dürtdü. Kapıyı kitleyip sırtımı duvara yasladı. Burası tuvalet di.

"NİYE GETİRDİN BENİ BURAYA! ".

"Bağırma insanlar duyucak".

"Sen niye bizi buraya soktun ki insanlar duysun? ".

"Kimsesiz bir yer de rahatca konuşalım".

"Bana inanmayan bir adamla konuşmak istemiyorum! " dedim.

"Sana hayal edemeyeceğin kadar çok inanıyorum ve güveniyorum. Ama beni de anla o kadınla aranız da bir gerginlik var diye düşündüm. Sana bir şey yapar diye korkuyorum".

Söyledikleri kalbime yağ gibi yayılırken kenardan bir bakış atmışdım. Ceketinin önünü düzeltirmiş gibi ceketine dokunup uç  hisselerini tutdum. Ve ayak parmaklarımın üstüne çıkıp nefesini nefesime değdirdim. Fısıldayarak ona

"Bana bir şey olması seni çok mu üzer? " dedim.

Gözleri dudaklarımı bulurken hiç çekinmeden dudaklarıma sokuldu. Gözlerimi kapatıp anın tadını çıkarmaya başladım. Ellerinden biri belimin iplerden dolayı açık da kalan yerlerini okşarken diğer eliyse elbisemin yırtmacından açılmış olan bacağım da dolanıyodu. Benim ellerimse boynunu kavramış ve dik durmama yardım ediyodu. Ve yine bacak aram sızlamaya başlamışdı.

BANA AİTSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin