"Baran? ".Boynumdan güçlükle ayrılıp gözlerime baktığın da 'ne? diye soru sorduğunu anlamışdım.
______________________________________________
Kalbim öyle hızlı çarpıyodu ki, nefes alış verişlerim bile yerini değişmişdi. Hayır.... Bu sefer nefesim kesilmemişdi, sadece kalbime ayak uydurmak istiyodu.
Böyle yakın olmamız bana iyi mi geliyo? Anlayamadım bir türlü. Baranın gözlerin de ki parıltıdan anlam çıkartamadan gözlerine bakıyodum.
Bu adam niye böyle? Beni sevmediği halde neden bu kadar şehvetle öpüyo? Gözlerime aralıksız bakan Barana gözlerimi kapatıp fısıldadım.
"Beni sevmiyosun Baran Karabey - ".
Dudaklarıma götürdüğü parmaklar susturmuşdu beni.
"Ben sana bu gün ne dedim?".
"Hmm.... O konu da ciddimiydin ki? ".
"Şu an olduğum kadar o kunuda da ciddiydim".
"Şimdi sen bana aşık olmak istiyosun öylemi?" .
"Deli divane hemde! ".
"Bana aşık olmak için beni öpmen mi gerek? ".
"Seni her zerrenle sevmek istiyorum küçük kız".
Alnını alnıma yaslayıp kurduğu cümleler içime içime işlerken bir yandan da hayran oluyodum.
"Beni gördüğün gün benden etkilenmiş olmayasın sen? ".
"Zeki kadınsın".
"Baran bey siz abayı yakmışsınız zaten. Daha neyime aşık olucaksınız".
"Bu aşk mı? ".
"Aşk değil ama- ".
Dudaklarıma yaklaşıp yavaş nefeslerini üstüme üflüyodu.
"Ama? ".
"Orasını sen bul aşk mı? Değil mi? ".
"Seni bana çeken şeyler var".
"Mesela? ".
Artık göz göze konuşuyoduk. Nefeslerimiz bir biriyle buluşurken hala gözlerimdeydi.
"Gözlerin de kayb olmak istiyorum. Hep yanım da ol istiyorum. Kalbimdekileri gör istiyorum. Hep bana ait ol istiyorum. Seni kendime saklamak, kendimin yapmak istiyorum. Bu gün o uçurum da söylediklerimin hepsi yalandı. Belki benden nefret ediyosun şu an bana karşı oynuyosun. Ama ben orda sana bir şey olursa n'apardım ben diye düşünmekden kafayı yedim. Doğru seni gördüğüm ilk gün senden etkilendim. Seni yanıma aldığım günden beri seni tanımak için çabaladım.
Seni öptüğüm de senden beter hale geliyorum. Kalbim senin yanın da yumuşamak istiyo. Ben hiç bir kadına karşı hisler duymadım. Ve üzülmedim. Ama sen başkasın. Seni tanıdıkca tanıyasım geliyo. Merhametini, ısrarcılığı, nasıl çabaladığını görmek bana farklı geldi. Nasıl bilmiyorum ama bu küçücük canını incirmek istemiyorum. O kadar pişmanım ki, kendimi inandırdığım nefret oyunun da sana yaşatdıklarımdan. Belki beni affetmezsin ama ben sana bağlanmak istiyorum. Gözümden sakınmak istiyorum seni. Korumak, kollamak, hep yanın da olmak istiyorum. Duygularımın sahibi olmanı istiyorum. Ben sana değer vermek istiyorum".Söyledikleri bana o kadar hoş gelmişdiki gözlerimi doldurmama yetmişdi. Ben hiç kimseden ilgi görmeden büyümüş bir kızım. Bana yakın olmak isteyeceği beni çok şaşırtsa da bir o kadar mutlu etmişdi.
Şu an bu adam bana iltifatmı, itirafmı ediyo onu bile çözemiyorum. Sadece gözlerinde kayb olmuşdum. Gözlerim akan damlaların elini bırakırken Baran iki parmağıyla yanağıma düşen yaşları silmişdi.
"Dilan, ben senin gözünden yaşlar aksın istemiyoru bundan sonra. Madem benimsin diyorum benimmiş gibi hiss etdirmek istiyorum sana. Ağlamanı, kendini yıpratmanı istemiyorum. Zaten geçmişin seni çok yıpratmış, artık mutlu olmanın zamanı. Beraber başarmak için, mutlu olmak için, aile olmak için çabalayalım ".
"Ben ne diğeceğimi bilmiyorum. Şokeyim şu an. Ben senden korkarken sen bana karşı masum bir kedi besliyomuşsun için de. Madem çabalamak istiyosun. Tamamdır Baran Karabey. Varım senle bu yolda".
"Sana söz veriyorum pişman etmiyeceğim seni. Yeter ki inan sen. Ve bana güçlü olmak için yasla sırtını. Biz kendi evimizin duvarını kendimiz kuralım".
"Bu gözlerin beni yanıltmayacağına inandır beni Baran Karabey".
"Zaman geçtikce bana.... Bize inanıcaksın".
Bizim için çabalamak isteği beni benden alırken dudaklarımı kendininkilerle buluşturmuşdu.
Gözlerimi kapatıp ona eşlik etmeğe başladım. Aklımı delik deşik eden adamın dudakları benimkileri talan ederken elleri sırtımı ve bacağımı okşuyodu.
Neden bilmiyorum ama bacak aram sızlamaya başlamıştı. Dudaklarımdan ayrılmak istemiyodu ama nefesim kesilecekdi. Göğüslerinden hafif baskıyla uzaklaştırdım onu kendimden.
"Bırakmaya niyetin yoktu galiba? ".
"Dedim ya hep istiyorum dudaklarını".
"Terbiyesiz".
"Neyi terbiyesiz oldum ben şimdi? ".
"Boş ver ".
"Az önce karşılık veren sen değilmiydin ben niye terbiyesiz oluyorum? Sende terbiyesiz sayılıyosun".
"Hadi, hadii kafa ütüleme. İndir beni aşağı. Hem seni niye her konuşduğumuz da beni bir yerlere oturtuyosun? ".
"Boyundan kaynaklanan bir sorun ola bilir mi?" .
"Ukalaa şey, indir hadii".
Belimi saran ellerin sahibi aşağı indirmişdi bedenimi ve aynı şekil dudaklarıma küçük bir öpücük bırakmışdı bu sürede.
"Açlıktan ölücem ne zaman yeriz yemek? ".
"Deminden beri oyalıyosun beni. Şimdiye hazırlamışdım".
"Tabi, tabi. Hadi hazırla da yiyelim çok geç olmadan".
"Yardım et bari".
"Neye? ".
"Suyu koymaktan başla bakalım. Ben de sosu hazırlarım".
Fikrimi onaylayan Baranla birlikte hazırladığımız yemeği mutfak barın da yemiş ve kısa ama güzel bir sohbetle toparlamışdık mutfağı.
"Ben çok yorgunum uyumaya ne dersin? ".
"Aklımı okudun, ben de yorgunum uyuyalım".
Yanıma yaklaşıp beni kucağına alınca ayaklarımı beline doladım ve kafamı göğsüne yasladım. Odaya çıktığımız da kıyafetlerimizi çıkarıp yatağa uzanmıştık.
Ben siyah ve saten olan iç çamaşırlarımla yatağa uzanırken Baran da ardımdan yanıma uzandı. Önce beni göğsüne çekip saçlarımdan öptü sonraysa
"İyi geceler miniğim" dediğinde
"İyi geceler " dedim.
To be continued......♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AİTSİN
RomansaBeni bırakamazsın... Neden...? Çünki, bana ait olduğunu biliyosun...