12.Bırak beni Karabey!

1K 45 10
                                    

Adımlarım son sınıra daha fazla yaklaşmışdı. Gözlerimi kapatdım ve çok acımaması için dualar etdim. Gerçi hangi duam gerçek olmuşduysa bu hayat ayaklarımın altına serilmişdi.

______________________________________________

Gözlerimi kapatmış olsam bile bana yaklaşmak istediğini anlıyodum.
Ayağım ormanda kaldığımız gece kapandan dolayı ağrıyodu bu da yetmezmiş gibi çıplak ayaklarla çıkmıştım hastaneden. Ayaklarıma taşlar batıyodu.

Gözlerim açmadan ağzımdan dökülen kelimeleri ona sundum.

"Yaşadığımız onca şeye rağmen seni üzdüysem affet beni".

"HAYIRR! ".

Bu çığlıktan sonra dünya ayaklarımın altından kaydı sanki. Ama hala yaşadığımı hiss ediyodum. Gözlerimi açtığım da Baran karşım da duruyodu.

Allah kahr etsin yine engel olmuşdu.
Şu an uçurumdan aşağıya sarkıyodum. Bir el beni çok sıkıca tutuyodu.Beni tutmak için çabalıyodu yukarıda. Ecel terleri döküyo desek daha doğru olurdu.

"Bırak beni Karabey, dediğini yapıyorum işte BIRAK! ".

"SANA BÖYLE BİR ŞEY İÇİN İZİN VEREN KİM?".

Ben kendimi aşağı itmek için çabalasam bile kuvveti beni yukarı çekmeği başarmışdı.
Dizlerim, dirseklerim bir çok yerim sıyrılmış, çok kanamıştı.

Uçurum kenarın da üs üste yatıyoduk. Ben üste o alt da. Nefes alış verişleri çok hızlıydı ben de ondan farksız değildim.

Geçen seferkinden daha sık tutuyodu vücudumu.

Düşmemiştim. Gözleri dolmuş bana bakıyodu. Üzülmüşmüydü?

Beni daha da geri çekmiş belime sarılmışdı.
Yine başaramamışdım....

Bana sarılan bedene bende sarılmışdım. Öyle içten içten ağlıyodum ki seslerimin etrafa yayıldığına emindim. Titrek sesiyle bana taraf konuşan Barana kulak veriyodum.

"Bak Dilan yine kurtardım seni... Bu imtihandan kaçamayız. Ya el ele verir başarırız, yada birlik de ölürüz".

"Canım çok yanıyo Baran...".

"Şştt... Tamam gülüm tamam. Geçti".

"Geçmez ki...".

Yüzüne bakmaya başladığım da elleri  yüzüme avuçlamışdı. O oturur pozisyon da bense onun kucağın da.

"Bana güveniyomusun? ".

"Neden? ".

"Soruma cevap ver".

"Evett".

"Demin söylediklerim çok aptalcaydı biliyorum ama anla beni lütfen. Benim de kafam çok karma karışık".

Bu sözlerden sonra beni tekrar göğsüne bastırdı. Saçlarımı okşayıp öptü.

"Senden nefret ediyorum Baran Karabey, nefret ediyorum".

Sadece ağlıyodum. Her zaman yaptığım gibi.
Bani sarmalayan adamı çok korkutmuştum. Kendimi de öyle.

Ama bazer en korktuğumuz şeyler izi özgür bırakıcak şeylerdir.

"Gidelim mi? ".

'Evet anlamın da başımı sallamakla yetindim.
Kucağındakı bedenim hala korkuyla doluydu. Arabaya doğru yürüdüğün de fiziksel olarak kendimi çok yorduğumu anlamışdım. Arabaya bırakmıştı beni. Yaymalanarak oturduğum da gözlerimi kapatdım ve çok geçmeden uyudum......















Sizin eliniz de olan hayatın iplerini sıkıca tutun. Tutması için insanlara verirsenin o ipleri tutmazlar direkt keserler. Kendinizi yıpratmayın, hiç kimseye aldırış etmeden bu günleri yaşayın. Ölüm hiç bir şeyin çözümü değildir.













               To be continued........

BANA AİTSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin