Elleriyle dantel tangamın örtmediği popomu sıkıp beni inletirken kendisi boş durmuyo boynumu yiyip bitiriyo du. Baran'ı benden ayıran çalan telefon olmuş du.
______________________________________________Bu güzel geceyi o saldırı mahv etmiş ve ikimizin de sinirini bozmuş du. Bir de şu anı bozan o telefonla sinirden deliren Baran'la gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırıyodum.
Bana ölümcül bir bakış atdığın da kendimi toparlamamla o telefona uzanmış küfürler savuruyo du. Gördüğü isimle üstümden kalkıp dikelmiş di. Eli hala belimdeyken telefondakına küfür etmeye başla dı.
"Arda illa senin belanı mı sikmem gerek? Gece vakti ne diye rahatsız ediyosun olum?! Yarın şirket de ağzını sikmezse- ".
Lafını biterememiş di. Duyduğu şeyke kaşları havalanmış dı. Açıkcası ben de kormuşdum. Yatak da ikimiz de oturur pozisyon da dururken Baran elin de ki telefon da konuşan kişiyi dinliyor bense
"Yaa! Ne diyo? N'olmuş? " diye kolunu çekiştiriyodum.
Baran Ardaya "geliyorum! Siz işinize odaklanın" dedi.
Kapatdığı telefonla birlik de yatakdan kalk dı. Ben de ardından çıplaklığımı aldırmadan yanına yaklaşdım.
"Baran n'oluyo? Nereye gidiyosun? ".
Arkasına yani bana dönüp yanıma yaklaş dı. Ardından yüzümü avuçlayıp "güzelim bir saate gelicem. Sen beni bekleme uyu tamam mı? " dedi.
"Nereye gidiyosun? ".
Önce durdu ve gözlerime uzunca bakdı. Bana
"Saldırıya gelen adamların patronu ben ve başka yakın kişilerle görüşmek istiyo. Ben de gidip ona güzel bir ders verip gelicem" dedi.
"Hayır....Yanlız bırakma beni evde. Hem sana tuzak kurmadıkaları ne malum? Belki sen evden çıkdıktan sonra evi ateşe vericekler? Gitmee!... ".
"Şşşt....Sakin! Sakin bu cümleyi tamamlama! Sakın! Evin etrafı koruma dolu zaten bir bok yapamaz! ".
"Sen onlara koruma mı diyosun? Eve kuş girse haberleri olmaz onların. Sen yoksun yaa boşlarlar şimdi. Ben de sen olmadan korkarım. Hem gidiyosan da beni de götür".
Düşünür gibi gözlerime dalarken kafasını sallayıp
"Gel başımın tatlı belası! Gell! " dedi.
Ben mutlu olup yüzüme yakın olan dudaklarını öpmeye başladım. Anın da hiç düşünmeden karşılık verdi. Uzunca dudaklarımız bir birine kenetlendikden sonra ayrıldık. Elimi tutup beni giyinme odasına götür dü.
Kendimize seçdiğimiz kıyafetleri giymişdik. Benim elbisemin fermuarını bağlayan adam inadına parmaklarını sırtıma sürtüp beni deli etmek isterken ben ona
"Yapma.... " diye bildim fısıltılı sesimle.
"Neyi yapmıyım yavrum? " arkaya düşmüş başıma ait olan kulağıma yaklaşıp hırıltılı sesiyle söyle di. Elleriyle arkadan belime dolanmışken popoma değen sertliyi pantolonundan bile hiss ede biliyodum. Aylardır aç kalmış dı vücudu. Ben de öyle. Bana çok dokunamıyo du. Ama bebeğimiz olur olmaz bu yarım kalan işi tamamlayacak dı. Adım kadar emindim bundan.
Sakin hareketlerle bedenimin ateşlenmesini sağlarken gözlerim kapanmış arkam da duran adamın göğsüne dayamışdım başımı. Bedenime sinen uyarılmadan tüm vücudum karıncalanıyo du. Zor zor hırıltılı bir sesle
"Bizi belkiyolar " diye bildim.
"Onlar beni hep bekleye bilirler ama ben bekleyemem. Şimdi olduğu gibi" eli elbisemin üstünden kadınlığıma direnmiş di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AİTSİN
RomansaBeni bırakamazsın... Neden...? Çünki, bana ait olduğunu biliyosun...