04.12.2023
İki evsizin birbirine yuva olma hikayesi...
Eski sokakta ilerlerken kulağıma inleme sesleri gelmeye başladı.
Parmaklarım arasındaki bitmek üzere olan ucuz sigaradan bir nefes daha çektim. İki bina arasında kalan, ara sokağa girdiğimde daha önce de tam üç kere gördüğüm o kişiyi birini becerirken gördüm.
Uzun saçları olan ve kendinden büyük duran kadını bacaklarından tutmuş bir şekilde duvara yaslamıştı. Kadını hızla ayakta beceriyordu ve ikisinin inlemeleri sokakta yankılanıyordu.
"Ahh! Yavaşla!"
İkisini umursamadan karşılarına bir karton serdim ve içinde birkaç parça giysimin olduğu çantayı kenara bırakıp elimde tuttuğum battaniyeyi kartonun üzerine serdim. Kartonun üstüne oturup battaniyeyi üzerime çektim. Sırtımı soğuk duvara yaslarken karşımdaki manzaraya bakıp bitmek üzere olan sigaramdan bir nefes daha çektim.
Koyu kahve saçlarını görüyordum, üzerindeki kalın giysiler dağılmıştı. Pantolonunu biraz aşağı indirmişti sadece, çıkarmamıştı.
Bir de kucağındaki kadını görüyordum. Esmer bacaklarını onun beline dolamıştı. Uzun, siyah saçları çocuğun üzerinde dağılmıştı. Gözlerinde zevk aldığını belli eden dağınık bir ifade vardı.
Saniyeler sonra rahatlamış olmalılar ki birbirlerinden ayrıldılar. Çocuk pantolonunu düzeltirken göz ucuyla bana baktı ve umursamazca karşımdaki yere serilmiş battaniyenin üzerine, bacaklarını açarak oturdu. Ucuz olduğu belli olan sigarasını dudaklarının arasına koydu ve bir kibritle ucunu tutuşturdu.
"Paramı ver." Kadın pantolonunun fermuarını çekerken elini çocuğa doğru uzattı.
Çocuk cebinden çıkardığı birkaç yüzlüğü yere attı. Kadın umursamadan yerdeki parayı aldı.
"Sonra görüşürüz tatlım." Dedi ve keyifli bir ifadeyle ara sokaktan çıktı.
Şimdi ikimiz tek kalmıştık.
Onun gözleri yerdeyken bakışlarım onun üzerinde gezdi. Yüzünde bir sürü yara izi vardı ve hepsi taze duruyordu.
Pek eski durmayan kıyafetleri tozlanmıştı. Saçları uzamışken yüzünde hiç sakalı yoktu, pürüzsüz duruyordu.
16 - 17 yaşlarında olmalıydı. Benden en fazla 3 yaş küçüktü yani.
"Seni daha önce de gördüm." Dediğimde sonunda gözlerini beni buldu.
Kinli bir ifadeyle bakıyordu, nefret eder gibi.
Sokaklarda böyle tipler çoktu bu yüzden pek şaşırtmamıştı kin dolu bakışları.
"Her görüşümde bir kadının üstündeydin." Cevap vermeden gözlerime bakmaya devam etti.
Bakışları insanı delip geçecek türdendi.
"Nesin sen?" Derken yerime biraz daha yayılmıştım. "Seks bağımlısı falan mı?"
Ve ilk defa bir tepki verdi. Sanki yakalanmış gibi kin dolu ifadesi bir saniyeliğine oynadı ama çabucak eski ifadesine dönmüştü.
"Bingo." Diye mırıldanırken dudaklarım yukarı kıvrıldı.
"Kes sesini," Dedi sinirlenmeye başlayan sesiyle. "Hiçbir şeye bağımlı falan değilim."
Kaşlarımı kaldırdım.
Yalan söyleyip söylemediğinden kendisi bile emin değil gibiydi çünkü sesinde gizlemeye çalıştığı bir kararsızlık vardı. Sanırım o da ne bok olduğunu bilmiyordu.