Lüks araç devasa büyüklükteki evin önünde durduğunda Doruk elinde sıkıca tuttuğu deneme sonuçlarıyla arabadan indi ve eve doğru adımladı. Ülke genelinde oldukça zor bir deneme sınavı yapılmıştı ve o neredeyse tam puan alarak derece yapmıştı. Şimdi ise tek istediği hemen bunu babasına göstermek ve belki kendisiyle gururlandığını görmekti. Tabii babası gibi hiçbir şeyi beğenmeyen bir adam kesin neden birinci olmadığını soracaktı. Doruk bunu tahmin ediyordu.
Kapının önüne geldiğinde büyük kapı çalmasına gerek kalmadan açıldı. Beyaz giysili hizmetli kadın anında geri çekildiğinde Doruk içeri girdi. Salondan konuşma sesleri gelirken yavaşça oraya adımladı. Normalde babasının evde olan iş yemeklerinde odasından çıkmazdı ama denk geldiğinde gidip selam vermek zorundaydı. Babası öyle istemişti.
Babasının karşısında oturan 30'lu yaşlarının sonunda olan uzun boylu ve geniş omuzlu adama baktı.
Adamın gözleri hissetmiş gibi Doruk'a değindi. Ayakta duran oğlanı öldürücü bir yavaşlıkla süzerken Doruk rahatsızca yerinde kıpırdandı. Rahatsız edici bakışları vardı.
Babasının da gözleri Doruk'a değindi.
"Hoş geldiniz." Dedi Doruk kibar bir şekilde.
"Hoşbuldum." Dedi adam dudaklarının bir kenarı kıvrılırken. Ardından gözlerini karşısındaki adama çevirdi. "Senin oğlun mu?"
Doruk'un babası Haluk birkaç saniye duraksayıp ardından başını salladı. "Evet."
Adam tekrar Doruk'a baktığında Doruk'un elindeki deneme sonuçlarını fark etti. "Elindeki ne?" Diye sordu.
Doruk göz ucuyla babasına baktı. Haluk oğluna kaş göz hareketiyle konuşmasını işaret etti.
"Deneme sonuçlarım."
"Bakabilir miyim?" Dedi adam sohbeti gereksiz uzatarak. Doruk başka seçeneği olmadığı için yavaşça adama yaklaştı, elindekini ona uzattığında adam gözleri oğlanın kahverengi gözlerinden ayırmadan kağıtları eline aldı.
Yavaşça inceledi. "Derece yapmışsın, aferin."
Doruk gülümsedi. "Teşekkür ederim."
"Kaç yaşındasın?" Doruk kendinden yaşça büyük adamın ona neden bu kadar ilgili davrandığını anlayamamıştı.
'Herhalde çocukları seviyor' diye düşündü.
"12"
Adam bir elini kaldırıp Doruk'un yanağına dokundu. Doruk afallamış gözlerini babasına çevirirken babası ona susmasını işaret etti.
Adam çocuğun yanağını okşadı.
"Pamir bey isterseniz konumuza geri dönelim, Doruk da odasına çıkıp ödevlerini yapsın."
"Doruk..." diye mırıldandı adam gözleri tekrardan Doruk'a çevirip.
"Gidebilir miyim?" Dedi Doruk babasına dönüp.
Pamir elini Doruk'tan çekti. Doruk ona gülümseyip arkasına döndü ve merdivenlerden hızlı adımlarla çıktı.
Pamir, o gidene kadar onun bedenini incelemişti.
"Onu bir daha görmek istiyorum." Dedi Pamir, Doruk gider gitmez.
Haluk adamın bu dediğine ilk bir anlam yükleyemezken ardından işine gelebileceğini düşündüğü için yavaşça elini kaldırdı ve merdivenleri işaret etti.
"Git ve gör." Dedi dudaklarında sinsi bir gülümseme oluşurken. "2. Katın başındaki ilk oda."