Birinin nefesi boynuma değip, değdiği noktayı yavaşça ısıtırken üstümde bir ağırlık vardı. Sol omuzuma çökmüştü bu ağırlık.Gözlerim kısık bir şekilde açıldığında ilk eski tavan girdi görüş açıma. Başımı eğmiştim ki yüzüme değen saçlarla suratım buruştu. Nefesimi dışa üfleyerek yüzüme gelen saçları kendimden uzaklaştırdım.
Bir elimi kaldırıp gözlerimi ovaladım ve üstümdeki bedene baktım.
"Doruk?" Diye mırıldandım uykulu bir sesle.
Doruk resmen üstüme çıkmıştı. Bedeninin yarısından fazla benim üstümdeydi ve panda gibi yapışmıştı bana.
Başımı eğip yüzüne bakmaya çalıştım. Gözlerini yummuş, derin bir uykudaydı. Dudakları göğsüme yaslandığı için büzülmüştü.
Olum... Bu baya sevimli lan.
Bir elimi kaldırıp saçlarının üzerine koyduğumda yumuşak saçları afallamamı sağladı. Hem parlak, hem de yumuşaktı. Hiç sokaklarda kalan birinin saçına benzemiyordu, bakımlıydı.
Parmaklarıma dolanan kahverengi saçlarıyla oynarken yüzünü izledim.
O kadar huzurlu duruyordu ki...Uykum yoktu ama uyumaya devam etmek istiyordum.
Doruk yerinde kıpırdanıp yüzünü boynuma yaklaştırdı. Gözlerim irileşirken o dudaklarını boynuma dayamış, sıcak nefesini boynuma vererek uykusuna devam ediyordu.
Buz gibi havaya rağmen sıcak bastığını hissettim. Ne oluyordu bana amına koyayım?!
Bir elimi beline koymuştum ki Doruk bunu hemen fark edip gözlerini araladı. Birkaç saniye boş gözlerle başını yasladığı yere baktı. Ardından hafifçe başını kaldırıp onu izleyen bana. Gözleri fal taşı gibi açılırken hemen üstümden kalkarak kendini yana attı.
Oturur pozisyona geldiğinde ilk derin nefesler aldı. Sonra da battaniyeyi üstünden attı. Bir eli pantolonunun kemer kısmına giderken yutkundu. Başını kaldırıp bana baktı.
Ona çatık kaşlarımla bakıyordum. Sapıkmışım gibi davranması moralimi bozmuştu ve bunu belli etmekten çekinmedim.
Elini yavaşça kendinden uzaklaştırdı. Gözlerini ovaladı ayılmaya çalışarak.
"Özür dilerim, yapışmışım sana." Dedi üstünü düzeltirken.
"Sorun değil."
Dalgın bir ifadeyle "Normalde hiç uyuduğum kişiye yanaşmam, anlamadım niye böyle oldu..." dediğinde duraksadım.
"Kimle uyudun ki?" Farkında olmadan söylediğim şeyle başını kaldırıp bana baktı.
"Ne?"
Gözlerimi sıkıca yumup açtım. "Yok bir şey." Az önce dalgınlıkla dediği şey resmen saniyeler içinden kanımı kaynatmıştı. Bu yaşta kimle uyuyordu ki ona yanaşsın?