10- Geçmiş

7.6K 517 174
                                    

Yorum yapmayı unutmayın.

"Yamaç..."

Kulağıma dolaşan tanıdık sesle gözlerimi araladım. Gözlerim ilk karşımdaki oturur halde olan Doruk'un gövdesini buldu. Ardından başımı biraz yukarı kaldırıp yüzüne baktım.

"Hm?"

"Burada başka tuvalet yok mu?"

Kaşlarım çatılırken gözlerimi ovalayıp yerimde doğruldum.

"Bu katta var ya bir tane." Dedim yeni uyandığım için boğuk olan sesimle.

"İki kişi tuvaletin önünde yatmış, seslendim ama kalkmadılar. Ben de geçemedim."

Doruk'un üstüme serdiği battaniyeyi kenara atıp soğuk zeminden kalktım. Belimi esnetip kurumuş olan montumu üstüme geçirdim.

"Gel." Dedim kapıya ilerlerken. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda o da peşimden geliyordu.

Koridorda ilerlerken kenarlarda uyumuş, ateş yakmış, yemek yiyen insanlar vardı. Herkes birbirinden bağımsız takılıyordu.

Tuvaletin olduğu yere geldiğimde kapının önüne yatmış iki tane orta yaşlı, gür sakallı adamlara suratımı buruşturarak baktım. Kapının tam önüne yatmışlardı ve kapıyı açmak imkansız gibi duruyordu.

Botlarımın kalın tabanlarıyla dürttüm birini. "Kalk lan." Dedim sert bir sesle.
Adamın ruhu bile duymayınca karnına bir tekme attım. "Hoop, kime diyorum!"
Doruk bağırmamla irkilirken adam mırıldanarak uyandı.

"N'oluyor lan?"

Bacağına vurdum. "Kalk şuradan."

"Siktir git."

Sinirle soludum. "Tuvalet bize lazım ya hani puşt herif,  başka yerde zıbar."

Adamın gözleri yanımdaki Doruk'a değindi, sonra tekrar bana döndü. "Defolun başka yerde sevişin."

Doruk gözlerini kırpıştırırken alayla güldüm. "Biz burada sevişmek istiyoruz, sen de siktirip gidiyorsun."

Tam tekrar konuşacaktı ki elimi yakasına koyup ayağa kaldırdım onu. Bacaklarına doğru bir tekme attığımda küfür ederek uzaklaştı.

Yanındaki de bizi izlerken ayağa kalkmadı ama zeminde hareket ederek kendini kapıdan uzaklaştırdı. Ona göz ucuyla bakıp kapının soğuk ve paslı demirini tuttum. İttiğim gibi açılırken burnuma anında içerideki pis koku dolmuştu.

Kolumu burnuma kapatırken başka sesler de geliyordu. İçerideki kırık aynalar, damlatan ve doğru düzgün su dahi akmayan musluklar, kırık kirli kapılar burayı oldukça berbat gösteriyordu.

Son kapıdan iki erkeğin inleme sesleri ile bedenlerin birbirine çarpma sesi gelirken burada nasıl sikişebildiklerini anlayamamıştım. Gerçekten acayip pisti bura.

"İğrenç..." Doruk'un sesiyle ona baktım. Kapılardan birini açmış içeriye bakıyordu. Gözlerini oradan çevirdi.

"Çıkalım amına koyayım, zehirlenicez burada." Dedim onu kolundan tutup kapıya ilerletirken.

"E ben?" Dediğinde çocuk gibi konuşmasıyla dudaklarımın kenarı kıvrılmıştı.

"Yap işte bir kenara." Diye sırıtarak konuştuğumda bana ters ters baktı.

Dudaklarımı yalayıp gülmeyi kestim. "Yağmur azalmış galiba, gel." Dedim alt kata inerken. Hemen peşimden geliyordu.

Böyle ne desem sorgulamadan yaptığını izlemek nedensizce hoşuma gidiyordu. Sanırım asi hallerinden kurtuluyor olmasıydı asıl hoşuma giden.

SERSERİ -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin