13. BÖLÜM

1K 40 18
                                    

Yazarın anlatımıyla.

On iki yıl önce, yedi yaşındayken bir kış günü abisiyle maç izleyen Elfin, belki de hayatı boyunca aşık olacağı kişiyi tanıyacağından habersizdi.

Öyle bir kişiyi tanıyacaktı ki, o kişi aslında onu büyüten, abisi her sıkıştığında altını değiştiren, yemek yediren, onunla birlikte büyüyen biriydi. Küçücük yaşında hafızası onu silmişti, bu yüzden de onu tanımıyordu.

İlk kez, yedi yaşında görecekti onun güzel yüzünü. Görecekti, tutulacaktı ve asla bırakmayacaktı. O ne kadar sevilmediyse, onu o kadar sevecekti.

"Elfin, hadisene kızım!" Diye bağırdı Elfin'e abisi. Elfin koşarak salona girdi ve elindeki kaseyi masaya koyup "Geldim geldim," dedi.

Maç başladığında Elfin daha önce kadroda görmediği bir kişi görmüştü. Kaşları çatıldı, şaşırmıştı çünkü yapılan bütün transferlerden haberi olurdu ancak bu kişi ne haber sayfalarında, ne de Fenerbahçe'nin hesabında görmüştü.

Yüzü tanıyordu, kesinlikle tanıyordu. Bir yerlerden ısırıyordu gözü onu.

Şaşkınlıkla abisine döndü Elfin, gözlerini kıstı. "Abi, şu 25 numara kim?" Dedi. "Çok tanıdık geliyor."Abisi kardeşine hayretle bakıp hızlıca cevap verdi. "Bizim Bora'nın kardeşi işte, Fenerbahçe'ye yeni geldi. bilmiyor muydun?"

Elfin şaşkınlıkla gülümsedi. "Görmüştüm, ama hiç formayla görmemiştim..." Ağzına mısır attıktan sonra gözlerini kırpıp maça değil, Arda'ya odaklanmıştı. "Yurt dışında olduğu için tanımamışsındır," Dedi abisi. Biliyordu Elfin'in küçüklüğünü unuttuğunu. Elfin gözlerini Arda'dan ayıramıyordu.

"Çok yakışıklı..." diye geçirdi içinden. "Çok tatlı, gözleri çok güzel, fiziği çok güzel..." gördüğü ilk andan itibaren sırılsıklam aşık olmuştu.

Maç bitmişti ve Fenerbahçe 2-0 kazanmıştı. Elfin odasına çıkıp Arda güler'i tüm hesaplarından takip etti, hemen ardından da masasında duran yazıcıyla fotoğraflarını çıkarıp duvarına astı.

Tam on iki yıl, 56 gün, 23 ay, 9 saat ve 34 saniye olmuştu Elfin Arda'yı televizyonda görüp aşık olalı. O günden itibaren ona daha yakın davranmaya başlamıştı.

Ve kendine bir söz vermişti: "Arda dışında kimseyi sevmeyeceğim." Diye. Sözünde durmuştu. Elfin o andan itibaren Arda dışında kimseye aşık olmadı. Olamazdı.

~~~

Titreyen telefonumla birlikte gözlerimi zar zor açtığımda art arda gelen mesajların Arda'dan geldiğini gördüm. Gülümseyerek telefonu elime alıp mesaja tıkladım.

Arda'm🩷

(12:32) Günaydın güzelim, uyanınca beni ara.🤍

"Mesaja "❤️" ifadesini bıraktınız"

Sırıtarak Arda'yı aradığımda telefon, üçüncü Çalışında açılmıştı. Sesi kapatıp boğazımı temizledim ve geri açtım.

"Günaydın güzellik," dedi arda enerjik sesi ile. Yanaklarıma bir sıcaklık akın ederken, sakin kalmaya ve delirmemeye çalıştım.

"Günaydın hayatım da, ne bu enerji?" Arda güldü. Gülüşü kalbimi delip geçerken, etkileyici sesiyle cevap verdi. "Belki güne senin sesinle başladığım içindir, ne dersin?" Dedi, ben telefonu ısırmamak için direnirken:

Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin