33. BÖLÜM

555 30 31
                                    

Arda'nın anlatımıyla...

Elfin'in maçta yere serilmesi ve ambulansın sahaya girmesiyle elim ayağım birbirine dolanmıştı. Telaşla ayağa kalktım. "Arda, dur oğlum belki ciddi bir şey değildir." Dedi irfan abi. Ellerimle yüzümü kapattım. "Abi nasıl ciddi değil herkes ağlıyor! Ambulans girdi sahaya! Sence ciddi olmasa ambulans girer miydi?" Dedim ve üzerime ceketimi giyerek hızlıca tesisten çıktım.

Gözlerim dolmuştu bile. İrfan ve mert abi peşimden arabaya binmişti. Ambulans sahaya girerken herkesin ağladığını görmüştüm. Ciddi bir şey olmaması için içimden dualar ederek arabayı çalıştırdım.

"Allah'ım lütfen bir şey olmasın lütfen..." diye mırıldandım. Dokunsalar ağlayacaktım. İrfan abi telefonunu çıkararak maçı stadyum da izleyen eşini aradı.

"Hoparlöre al abi..." dedim ağlarken. Elimi sertçe direksiyona vurdum. "Tamam arda sen sakin ol aslanım, ben soracağım durumunu..." Diyerek bana teselli verdi.

Gözde abla telefonu sesi titreyerek açtı. gözlerimi kapattım. Olabilecek her şeye kendimi hazırlamak istedim. İrfan abi bana baktı ve, "gözde'm, ciddi bir şey mi bak arda delirdi resmen." Dedi.

"Ben tam bir şey bilmiyorum ama kötü görünüyordu irfan, resmen herkes ağlıyordu. Zaten maçtan önce de ayağı ağrıyormuş. Bir de üstüne kramponla basılınca daha kötü olmuş..."

Kalbimin ağrıdığını en derininden hissediyordum. Öyle hızlı sürmüştüm ki yarım saatlik yolu 10 dakikada gelmiştik.

Arabayı park bile etmeden hızlıca arabadan indim ve içeri koştum. Tam acile girecekken ameliyathanenin önünde gördüm onu. Elfin'i. Sevdiğim kadını...

Gözleri kapalıydı ama ağlıyordu. Ayağı sarılmıştı. "Durun!" Diye bağırdım ve oraya doğru koştum. Elfin'in yanına gidip elini tuttum. Bir daha bırakmak istemedim elini...

"Elfin, ben geldim güzelim. Bak bana hadi..." dedim acıyla gülümseyerek. Başını hafifçe çevirip kızarmış gözleriyle bana baktı.

"canım çok yanıyor Arda ... ölmek istiyorum..." dedi. bunu elfin söylüyordu. Yaşamayı seven Elfin söylüyordu bunu. Canı öylesine yanıyordu ki, yaşamak bile istemiyordu...

"Hayır hayır güzelim, öyle deme." Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Tuttuğum eli zangır zangır titriyordu. Umudu yoktu."Arda bitti. Bitti benim her şeyim, aldılar benden her şeyimi...."

Elini daha sıkı tuttum. "Öyle bir şey yok elfin. Sen iyileşecesin ve eskisinden daha iyi futbol oynayacaksın inan bana." Dedim.

Elfin'i Ameliyathaneye almak için bizi ayırdılar. Bırakmak istemediğim elini bırakmak zorunda kaldım... ellerimle başımı kapatıp yere çöktüm.

Neydi bu elfin ve benim çektiğim acı? Yetmemiş miydi bütün yaşadıklarımız? Hayat bize daha ne kadar kazık atacaktı?


~~~

2 saat olmuştu elfin ameliyathaneye alınalı. Elimiz kolumuz bağlı bir şekilde oturuyorduk her birimiz bir yerde. Göğsümdeki acı bir türlü geçmiyordu.

Bu hayatta sevdiğim, aşık olduğum tek kadın gözlerimin önünde ameliyata alınmıştı, Daha başka ne olabilirdi benim göğsümün acıması için?

"Arda, yeter be oğlum heder ettin kendini..." dedi irfan abi. Tam yanımda oturuyordu. Aklıma geldikçe tekrar tekrar ağlıyordum. Başımı irfan abimin omzuna yaslayıp ağlamaya başlayınca irfan abi eliyle saçımı karıştırdı.

Bana bu takımda abilik yapan kişilerdendi o da. Mert abi, ferdi abi, emre abi... sayamadığım, ismini söylemediğim bir çok kişi vardı bana aile olan...

Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin