35. BÖLÜM

551 23 22
                                    

4 yıl sonra, 31 aralık 2023...

"Abi, hadi çabuk olun biraz. Birazdan burada olur." Diyerek, duvara sarı balon asan abisine kızdı arda. Bugün hem onun için, hem de sevgilisi için çok özel bir gündü.

Daha doğrusu herkes için çok özel bir gündü. Yılbaşıydı. Heyecanla, stresle, aşkla ve hüzünle dolu bir yılı daha geriye bıraktıkları bir gündü bugün.

"Tamam oğlum az dur, sabahtan beri söyleneceğine gelip sen as o zaman!" Diyerek kardeşine cevap verdi bora.

Tam balonlar asılmış, yerlere geçilmişti ki kapı çaldı. Gelen çok büyük bir ihtimalle Elfin'di. Hep beraber yılbaşını kutlamak için evde toplanacaklardı.

Arda kapıyı açmak için koltuktan kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Kapının deliğinde baktığında ise elfin'i görmesiyle yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Hemen kapıyı açıp sevgilisine sıkıca sarıldı.

Elfin elindeki çantasını yere atıp ellerini sevgilisinin beline yerleştirdi ve yüzünü boynuna gömdü. Arda elfin'i tek hamleyle kucağına aldığında Elfin'de ayaklarını Arda'nın beline bağladı.

"Noluyor lan!" Diyerek anı bozan abisine sinirle baktı arda hemen. "Abi, bu zamana kadar sana hiç etmediğim kadar küfür etmemi istemiyorsan burdan uzarsın." Dedi sinirle.

"Ya biz sizi mi bekleyeceğiz arkadaşım? Tamam anladık aşıksınız. Tamam anladık sevgilisiniz. Ama şu an yılbaşı için geldik buraya, sizin fingirdeşmenizi izlemek için değil." Bora Arda'nın aksine sakindi. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.

Elfin ve arda birbirine gülümseyip içeri geçtiler ve koltuğa oturdular. Etrafta balonlar, süsler, konfetiler, yiyecek içecekler ve bir çok oyun vardı.

Tombala, Elfin'in oynamayı en sevdiği oyunlardan biriydi. Yılbaşının olmazsa olmazıydı.

"Eee, ne yapacağız şimdi?" Diye sessizliği bozdu elfin. Bir şeyler yapmadan duramıyordu. "Acaba küçükken yaptığımız gibi "o ses türkiye" mi oynasak?" Dedi bora gülerek. Herkes kahkaha attı.

Eski anılar herkesin aklına geliyordu teker teker. Elfin gülümseyerek Arda'ya baktı. "Sen hep aynı şarkıyı söylüyordun!" Diyerek bir kahkaha daha attı.

Arda sinirlenmişti ancak tabii ki sahte bir sinirdi. "Ama ne yapayım yani, o zamanlar o şarkıya tapıyordum resmen!" Herkes gülmeye başladı aynı şekilde.

"Çingenem çingenem, kara gözlü çingenem." Diyerek Arda'nın taklidini yaptı elfin. Arda'nın kaşları çatıldı. Elfin gülerek ayağa kalktı ve masada duran ses bombasını telefonuna bağlayıp,

"Ebru Gündeş- çingenem" şarkısını açtı. Arda elini alnına vurup kahkahalarla gülen sevgilisine baktı. Bir yandan kızmak istiyordu, bir yandan kıyamıyordu. Gerçi, kızsa bile bu tabii ki sahte bir sinir olurdu.

Bora'da kardeşinin dansına eşlik etmeye başladı bir anda. İkisi gülerek Arda'nın taklidini yaparken arda ayağa kalkıp müziği değiştirdi. İşte şimdi gülme sırası ondaydı.

Arda'nın açtığı şarkı da Elfin'in küçükken sürekli söylediği şarkıydı. "Sibel can - padişah"

"Bu devirde kimse sultan değil, hükümdar değil, bezirgan değil." Diyerek taklit sırasını çaldı arda. Elfin'in yanakları kızarmıştı bile.

"Ne kadar salakmışız anasını satayım. Yani sizin için konuşuyorum. Benim hiç böyle saçma şarkılarla içim olmazdı. Hatırlıyorum, hep sezen aksu falan dinlerdim..." diyerek kendini övdü bora.

Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin