En kötü sabahlar, sevdiğiniz insalarla başlamayan sabahlardır. En kötü günlerde aynı şekilde. Ardasız günler çok sıkıcıydı benim için.
Arda'nın ve benim aynı gün maçımız vardı ancak Arda'nın maçı benimkinden erkendi. Sabah beni öperek gittiğini hatırlıyordum sadece.
Tam yataktan kalkmış, tuvalete gidecekken Telefonumun çalmasıyla olduğum yerde durdum. Arayan Arda'ydı. Gülümsedim. Telefonu açıp kulağıma doğru götürdüm.
"Günaydın güzeller güzelim, nasılsın?" Diyerek günümü güzelleştirdi. "Günaydın Arda'm, sesini duydum daha iyi oldum, Sen nasılsın?" Dedim.
"Bende iyiyim güzelim, maçı bekliyoruz takımca. Çok önemli bir maç bizim için. Ne diye erkene almışlar anlamadım. Önemli maçlar genelde akşam olur."
"Bilmiyorum ki Arda'm, bu seferde bizimkini geç saate almışlar." Dedim kahvemi bardağa doldururken.
"Bende anlamadım güzelim. Benim şimdi gitmem gerek, akşam görüşürüz güzellik." Dedi arda gülümseyen sesiyle. "Görüşürüz Arda'm."
Kırmızı tuşa basıp kahvemin son yudumuna kadar içtim ve merdivenlerden çıkıp banyoya girdim. Üzerimdeki kıyafetleri hızlıca çıkarıp bi kenara attım.
Kendimi sıcak suyun içine attım ve rahatlama hissiyle gülümsedim. Bu hissi gerçekten seviyordum.
Yaklaşık yarım saat duşta oyalandıktan sonra üzerime antrenman takımımı giydim. Kramponlarımı da çantaya attıktan sonra çantayı sırtıma taktım ve evden çıktım.
Kulaklıklarımı takıp otobüsün gelmesini bekledim. Kısa sürede otobüsüm gelmişti. Her zamanki gibi en arkaya oturdum ve dışarıyı seyrettim.
Kulaklığımdaki şarkının güzelliği ile dahada güzel geçmeye başlamıştı dakikalar. Bugün maçımın olması çok mutlu ediyordu beni, çünkü işimi seviyordum.
Futbol oynamak benim için hayat demekti...
~~~Arkasında "10" yazan, benim için oldukça değerli olan formamı, önemli bir maçım için giymeye hazırlanıyordum.
Bugün Galatasaray ile oynayacağımız bir derbi vardı. O önemli maça 3 saat kalmıştı ve ben şimdiden hazırlanmaya başlamıştım.
Antrenmandan herkes ayrılmıştı ama ben hala antrenman yerindeydim. Hırsla ve azimle çalışmaya devam ediyordum.
Su içmek için oturduğum yerde telefonumu çıkarttım ve sosyal medyaya göz gezdirdim. Herkes bu akşamki maçımız hakkında konuşuyordu. Özellikle de beni...
Herkes için değerli biri olmak beni çok mutlu ediyordu. Hem futbolumla hem de Arda'nın sevgilisi olarak çok dikkat çekiyordum.
Antrenmana devam etmek için ayağa kalktığımda hissettiğim ağrıyla olduğum yere tekrar oturdum. Bileğimin üstünde çok ağrı vardı ve canımı oldukça yakıyordu.
Fazla antrenman yapmaktan olduğunu düşündüm ve antrenmanı bitirdim. Duşumu da aldıktan sonra Fenerbahçe eşofman takımımı giydim ve eve gittim.
2 saat sonra...
Kader maçına son 1 saat kalmıştı. Zamanın daraldığını bilmek içimdeki heyecanı daha da arttırıyordu.
Takımla birlikte stada varmıştık bile. Antrenman için çıktığımız zeminin sularla düzenlendiğini gördük ve işimiz kolay olmayacağını da biliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*
Teen Fiction"Güzel olan şey dünya değil, Elfin. Güzel olan sensin." 🩷 Çocukluktan gelen bir aşk, kalpten gelen bir futbol sevgisi. Sevdiğinin peşini bırakmayan, güçlü olan ama belli etmeyen kız, hayatını futbola ve sevdiklerine adamış bir çocuk. Arda güler ve...