29. BÖLÜM

612 30 53
                                    

"Biraz sakin mi olsan abiciğim?" Arabaya binip, anahtarı yuvasına sokar sokmaz bora abimin kargaşalı cümlelerini idrak etmeye çalışıyordum.

Bir şeyler anlatıyor ama hiç bir şey anlamıyorum. Neden bütün kargaşalar beni buluyor onu da bilmiyorum.

"Tamam, tamam abiciğim, söz veriyorum bir dahaki maçımda atarsam sana hediye edeceğim. Ama şimdi gerçekten gitmek gerek, acelem var." Diyerek arabayı park ettiğim yerden çıkarttım.

"Tamam miniğim, görüşürüz." Dedi ve kapattı. Telefonu yanımdaki boş koltuğa attım ve tesislere doğru yola çıktım.

Şimdi kadın futbol tesisleri zannediyor olabilirsiniz ama hayır, erkek takımının tesislerine gidiyorum. Neden mi? Birazdan öğrenirsiniz.

Sen ne gerizekalı bi insansın la

Ayıp ayıp deme öyle

Yarım saat sonra geldiğim tesisin önüne arabamı park ettikten sonra arabayı kitledim ve güvenliğe selam verip içeri girdim.

Yani ne boş yapıyorum direkt söyleyeyim. Ardam'a sürpriz yapmayı düşünmüştüm.

Fenerbahçe milli aradan sonra ilk maçını bugün oynayacaktı, ve bu yüzden Arda'da evden erken çıkmıştı.

Tesisin kapısından içeri girdiğimde anlamsız heyecanımı bir kenara bırakıp soyunma odasının aralık kapısından içeri baktım.

Şey biraz taciz etmişim gibi hissettim de...

Allahtan herkes giyinikti. Arda'yı gördüğümde yüzümdeki gülümseme arttı. Formasında ki armaya bakıyordu.

Sürpriz için bütün takımla plan kurmuştum. Arda hariç. Planı hemen anlatayım: otobüse herkesten önce binip arkaya geçeceğim ve yol boyu gözükmemeye çalışacağım. Arda önde oturduğu için büyük ihtimalle beni görmeyecek.

Nasıl ama, süper zekayım yeminle aq

Oyuncular çıkmak için hareketlendiğinde hızlıca dışarı çıkıp otobüse girdim ve en arkaya geçip kafamı eğdim.

Bir süre sonra takım otobüse bindi. Yanıma Dzeko oturdu, onun yanına da mert hakan. Onlara bakarken gülmemek için kendimi zor tuttum.

İkisi de bana bakıp gülmeye başladı. Elimle sus işareti yaptığımda zar zor ciddileşebildiler. Yol boyu belim çok ağrımıştı.

"Aa elfin, ne yapıyorsun sen burada?" Dedi mert hakan gülerek. Elimle sus işareti yaptım. Allahtan arda duymamıştı.

Bir süre sonra şükrü Saraçoğlu stadyumuna gelmiştik. Herkes arabadan indikten sonra biraz bekledim ve bende indim.

Maçın başlamasına bir buçuk saat vardı. Hızlı ve dikkatli bir şekilde pasomu güvenliğe gösterip stada girdim. Yavaş adımlarla tribünlerin olduğu yere geçip boş bir yere oturdum.

Özel yerde olduğum için Ferdi'nin, Szymanski'nin ve irfan can'ın sevgilileri de buradaydı. Gülümseyerek yanlarına gittim.

"Elfin?" Dedi gözde abla kaşları çatık bir şekilde. "Ne işin var senin burada?" Derin derin nefesler alıp anlatmaya çalıştım.

"Ya şey, ben Arda'ya sürpriz yapmak için geldim, otobüse bile gizli girdim neden bilmiyorum. Normal bir şekilde de gelebilirdim ama macera olsun diye şey ettim."

Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin