31. BÖLÜM

495 28 33
                                    

Bembeyaz bir odada, sıka sıka açtığım gözlerimi hızlıca kapatmama sebep olan şeyin ne olduğunu çok iyi biliyordum.

Bu zamana kadar hastanelerde gözlerime tutulan şu ışığa hep lanet etmişimdir.

"Elfin hanım, beni duyuyor musunuz?" Diyen doktoru gözüm kapalı bir şekilde onayladım. Çok üşüyordum.

Üzerimdeki yorganı kafama kadar çekmeye çalıştım. "Ç-çok üşüyorum..." dedim titreyerek. Doktorlardan bir hemen odadan çıktı ve bir kaç dakika sonra elinde bir battaniyeyle geldi.

"Ne oldu bana?" Dedim. Doktor gülümsedi. "Ufak bi Hipotermi problemi yaşamışsınız ama merak etmeyin, erkek arkadaşınız sizi tam vaktinde bulmuş. vücut ısınız düzelmeye başlayacaktır."

"Erkek arkadaşım mı?" Hemen odaya göz attığımda kaşlarım çatılmıştı. Arda gerçekten de buradaydı. "Arda?" Dedim hafif mutlulukla. Onu o kadar özlemiştim ki...

Arda hemen yanıma geldi ve elimi tuttu. "Elfin, iyi misin güzelim?" Dedi. Sesi çok üzgün geliyordu. Beni aldatmadığını kanıtlamak istiyormuş gibi bi tavrı vardı.

Bende inanmıyordum zaten de...

Başımı iyiyim dercesine salladım güldüm. Doktor biraz daha deftere baktı ve, "geçmiş olsun" diyerek odadan çıktı.

Arda hemen bana döndü ve yanıma bir sandalye çekip oturdu. Önce elimi tuttu, dudaklarına götürdü ve acıyla gülümsedi.

"Konuşabilir miyiz?" Yerimde hareketlenip doğrulmaya çalıştım. Arda'nın da yardımıyla tamamen oturmayı başarmıştım.

Henüz bir şey belli olmadığı için sustum. Konuşabilir veya konuşamayız demedim.

Arda yerinde kıpırdandı ve konuşmaya başladı. "Sevgilim, bak sana yemin ederim ki benim o kızla aramda hiç bir şey yok. Çocukken aynı okuldaydık. Bana aşıktı ama ben ondan hep nefret ederdim. Sen uyurken geldi ve eve girdi, beni nasıl bulduğunu anlamadım bile. ben onu göndermeye çalışırken bir anda dudağımdan öptü. Kendimi geri çekmeye çalıştım ama izin vermedi. Hatta tehdit etti susmazsan çok kötü şeyler olur diye. O sırada da sen geldin işte..."

Gözümden düşen yaşı elinin tersiyle sildi. "Ağlama..." dedi ve ellerini yanaklarıma koydu. "Bana inanıyor musun?"

Gözyaşları arasında güldüm. Başımı aşağı yukarı salladım ve yavaşça ona sarılmak için eğildim.

"Biliyorum arda'm, bende evden çıkarken düşündüm, aldatmadığını biliyordum. Sadece biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Gidecek bir yerim olmadığı için durakta uyudum..." dedim.

Saçlarımda gezinen elleri yanaklarıma doğru geldi. "Evimize gidelim mi artık?" Dedi gülümseyerek. Bende onun yaptığı gibi gülerek başımı salladım.

                                              ~~~

"Beni nasıl buldun?" Dedim elimdeki çikolatayı yerken. Çıkış işlemlerini halledip eve dönmek için arabaya binmiştik bile.

"Seni çok merak etmiştim. Arkandan hemen geldim ama gitmiştin. Bütün gece seni aradım ancak bulamadım. Sonra bir otobüs durağı gördüm ve yorulduğum için biraz oturmak istedim. Sonrasında seni görünce çok şaşırdım. Yağmurluydu hava. Çok soğuktu ve senin üstünde sadece ince bir mont vardı..."

Anlatırken ağlayacak gibiydi. Elimi direksiyondaki eline uzatıp sıkıca tuttum. Beni aldattığını hiç düşünmediğim için kendimle gurur duyuyordum.

"Titrediğin için hemen üzerimdeki montu da sana verdim ama düzelmedin. Ambulansı aradım ve ambulans gelene kadar da elini hiç bırakmadım." Dedi ve gülümsedi.

"Neden ki?"
"Belki ısınırsın diye..."

Gözüm dolmuştu. Bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi...?

"Arda arabayı durdur." Dedim bir anda. Afflaladığını gördüm. "Ne?" Ellerimi sıktım. "Arabayı durdur arda, Hemen!"

Arabayı bir anda durdurdu ve bana şaşkınlıkla baktı. "Ne oldu sevgilim?" Dedi. Sesi endişeli geliyordu. Çatık kaşlarım düzeldi, ve yüzümdeki gülümseme arttı.

Elimi yanağına koyup dudağına yapıştım. Ona duyduğum özlem ancak bu şekilde giderdi. Ben onu öpmeye devam ederken bana karşılık vermeyi ihmal etmedi. Hızlıca tek eliyle kemerimi çıkarttı ve ellerini belime koyarak beni bir hamlede kucağına çekti.

Yavaş aq

Sonra bir anda durup kahkaha atmaya başladık. İkimizde aptallığımıza gülüyorduk resmen. Daha 1 gün öncesine kadar birbirimizi yerken, şimdi bir arabanın içinde öpüşüyorduk.

"Ne kadar da aptalız değil mi?" Dedim kahkahalarla. Arda benden de fenaydı. Gülmekten altına işemezse iyi yani burda.

"Ay arda gülme artık!" Dedim sakinleşmeye çalışırken. Gülmemeye çalışıyordum ancak çok zordu.

Dudağına bir öpücük daha kondurup kendi koltuğuma geçtim ve kemerimi taktım. "Eve gidelim artık, çok yorgunum..." dedim halsizce.

Arda anahtarı çevirdi ve gitmeye devam ettik. Yarım saat sonra evin bulunduğu sokağa girmiştik. Arabayı boş bir yere park ettikten sonra hızlıca arabadan indim ve evin kapısına koşup sarıldım.

"Ya bir günde nasıl özlemişim anasını satayım!" Dedim ve Arda'ya döndüm. Bana yalvarırcasına baktı. "Artık beni güldürmekten vazgeç yoksa altıma gerçekten yapacağım!"  Dedi. "tamam tamam," hızlıca kapıyı açtım.

"Ben duşa girip geliyorum arda'm," dedim ve hızlıca yukarı çıkıp kıyafetlerimi çıkarttım. Sıcak bir duşu bile öylesine özlemiştim ki...

Yaklaşık yarım saat duştan çıkmamıştım. Şu sıcak duşun hissini kimse vermiyordu...

ARDA'M HARİÇ...

Üzerime yeşil bir tişört ve siyah bir alt giydikten sonra hemen aşağı indim. Mutfaktan güzel kokular geliyordu.

Hemen kapının aralığından baktım. Gördüğüm şeyle birlikte şaşkınlıktan ağzımın beş karış açılması bir oldu. Arda yemek yapmıştı.

Bir anda mutfağa girip sırtına atlayınca bana söyleyeceği en son şeyi söyledi yavrucağız...

"Ananı sikiyim!"

ALLAH'IM YARDIM ET BU SEFER GERÇEKTEN İŞİCEM GALİBA😭😭

"Ama arda ayıp ya... anam yok ki benim!" Gülerek söylediğim cümleyle dediği şeyin farkına daha yeni vardı.

"Lan ben ne dedim?"
"Hiç yakıştıramadım sana canım..." dedim ve doğradığı domatesten ağzıma bir tane attım.

Olayı daha fazla uzatmayıp yemeğin geri kalanını beraber hazırladık. Sofrayı hazırlarken hala aklıma geldiği için gülüyorum ve arda çok kızıyor orası ayrı...

Yemeğimizi de yedikten sonra eskiden olduğu gibi film gecesi yaptık. Ben mısır ve cips getirdim, Arda'da içecekleri getirdi.

Başımı omzuna yaslayıp filmi izlemeye başladım. Arda ara ara saçıma öpücük kondurup önüne dönüyordu.

Tam bir değişiklik olsun, bu seferde ben öpeyim diye düşünüp kafamı çevirmiştim ki, ardacağızım tam o an beni öpmeyi tercih ettiği için resmen "yanlışlıkla" öpüştük.

"Yav arda senin ben zamanlamanı ya!" Dedim sitemle. "Ne güzel öpücektim çok güzel olucaktı ondan sonra sende ben öptüğüm için beni tekrar öpücektin sonra öpüşmemiz uzayacaktı sonra biz yatağa gidice-"

"Yuh! Motorun soğusun lan!"

Masumca durdum ve nefes aldım. "Tamam sakinim aşkım hadi devam edelim..." deyip başımı tekrar omzuna koydum.

Çok garip bi çiftiz amk








Eveeet bir bölümün daha sonuna geldikkk

Aslında küslük olayını uzun tutacaktım ama dayanamadım aq. İlk bölümlerdeki küslük bile daha fazlaydı QWKWŞZLŞSLDĞWLS

Vazgeçilmez Yara *Arda Güler*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin