Kullanım Kılavuzu

3.7K 273 16
                                    

                 Yiğit'ten

Nihayet toplantı sona erdiğinde üzerimdeki garip bakışlardan kurtulmanın sevinciyle dolmuştu içim.

Hazar Bey ağzıma sıçacaktı zaten, bir de diğerlerinin yargılamasına ne gerek vardı ki.
 
Sanırım kovulmayışımı garipsemişlerdi.
Yani henüz kovulmamıştım.

Sevgili patronum: “Masana git, toplantı notlarını bilgisayarına aktar ve ortalıkta bu kılıkta gezinme” dediğine göre en azından bir süre güvende olduğumu düşündüm. Kendisi dün de yanında gördüğüm bir çalışanla konuşuyordu.

Asansördeki bakışlarla uğraşmamak için merdivenlere yöneldim ve hızlıca 3 kat yukarı çıktım.

İnsanlar ilk kez çamurlu paçalarla gezen birini görüyormuş gibiydiler. Burası bir plaza değil diye bağırmak istedim. Aşağıda otomobil üretimi yapılıyor. Dağ başına fabrika kurmuşlar ve bir süre yağmur altında yürüdüm. Benim tipimden daha normal bir şey olduğunu düşünmüyorum şu an. Yine de merdiven fikri iyiydi bugün böyle devam etmeye karar verdim.

Bizim kattaki tuvaletin aynasından kendime bakınca toplantı boyunca maruz kaldığım bakışlar ve saklanmaya çalışan gülüşmelerin sebebini iyice anladım. Saçlarım darmadağınık, pantolonum ve ayakkabılarım çamur içindeydi. Yağmur dinmiş üzerim de güneşin etkisiyle hızlıca kurumuştu; ancak yine de sefil halde olduğum söylenebilirdi.

Olabildiğince toparlanıp masama geçtim.
Masamı ilk kez inceleme imkanı bulmuştum. Şimdiden birkaç dosya diziliydi masamda. Fiyasko toplantı sonrası iş hayatına gerçek girişimdi bu, dosyalara keyifle gömülecektim.

Sabah apar topar buraya gelip Hazar Beyi göremeyince paniklemiş ve en azından dünden aşina olduğum insan kaynaklarına bilgi almaya koşmuştum.

Acıyan bakışlar burada da vardı,her departmanda hatta sabah tanıştığım Burakta da vardı. Hazar Bey bir tarikata üyeydi ve bakir asistanlarını kurban mı veriyor acaba diye düşündüm. Üzgünüm Hazar Bey bakirlik işi yaş.

Haftalık değerlendirme toplantısı efsanesini, İnsan kaynaklarındaki kızlardan öğrendiğimde ve kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü sabah sabah.

Dünyanın en aptalca sebebi yüzünden geç kaldığım yetmemiş, dahası ilk günden toplantıyı kaçırmıştım.

Adını Yeşim olarak hatırladığım genç kadın ,”Seni tanımak güzeldi kendine iyi bak ve tazminatınla dolar al “ demişti bana

“Ne kovulacak mıyım?” diye  panikle sorduğumda ise: “Bundan çok daha azını yapıp kovulanları gördük Yiğit bilemiyorum” cevabını aldım

“Ama senin işe alınışın da çok ilginç, şans sana gülmüş gibiydi. Belki yine güler” dedi Yeşim

"1.Kattaki toplantı salonundalar geç de olsa git ve şansını dene” demişti adı Pelin olan diğer kız.

Keşke arkamdan "üzerini topla böyle girme" diye bağırışlarını ciddiye alsaydım ama olan olmuştu.

"Günün kalanını minimum sıçışla geçirmek ilk hedefimiz olmalı" kararı aldım kendi kendimle yaptığım toplantıda.
      
        İk’dan bana verilen anahtarla çekmecemi açtım siktir!!,laptop burdaydı. Toplantıya götürmem gereken laptop yani.

Ve bir dosya vardı. üzerindeki yazıya baktım.

IŞIL'IN İş tanımı

Işıl kimdi acaba?

1- saat 8.00 de mutlaka işyerinde ol

Harika daha ilk maddede sıçmışım

2-bütün toplantılarda Hazar Beye eşlik edilip not tut

Bunda da bir yarı sıçış

3-yazları büyük boy kafeinsiz iced americano

4-kışları büyük boy kafeinsiz latte
Bunu yapabilirdim. aşağıdaki cafeteryaya gidip hemen almaya karar verdim

5-hazar beyin kargolarını güvenlikten al ve getir (kargo görevlilerini idari binada istemiyor)

Melez Prensin iksir kitabını bulan Harry gibi hissediyordum kendimi, resmen Hazar Beyin kullanma kılavuzu sayılırdı bu.
”Bu hatalardan daha azını yapıp kovulanlar gördüm “dediğini hatırladım Yeşim'in.

Eski asistan arkadaşların hayaletlerini selamladım. Benim toz bulutumuz namı diğer sayın h.f.d ile mesajlaşma imkanım vardı. Işılın iş tanımını,Hazarın kullanım kılavuzuna çevirecektim bu sayede. Hatta bunun için sabırsızlanıyordum.

Derken asansörün kapısı açıldı ve Hazar Bey göründü. Antrasit  rengi bir takım vardı üzerinde. Ondan örnek alacağım şeylerden de biri de güzel giyinmek olurdu sanırım. Mevcut bütçemle üzerindeki hiçbir parçayı alamayacak oluşuma güldüm.

Gerçekten pahalı olduğu belliydi üzerindekilerin, muhtemelen hayal edemeyeceğim bir ücret alıyordu zaten adam.

Üç fabrikanın genel müdürü,yurtdışındaki bir fabrikanın danışmanıydı ve holding için vazgeçilmez biriydi dün öğrendiğim kadarıyla.

Asistanı olarak şanslı olduğumu düşünüyordum. İnsanlar bana inanmasa da bu işi başarabileceğime dair umudum vardı.

Gün Işığım (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin