Hazar Bey: Yiğit yemeği ofiste yemek istiyorum iki kişilik menü 3 siparişi verir misin?
Yiğit: Tamam Hazar Bey
İş yerindeki birinci haftamı kazasız belasız bitirmiştim.
İkinci haftamın ilk pazartesisiydi bugün. Haftasonunu yine sanal patronumla konuşarak geçirmiştim. Bahsettiği eski dostuyla araları neden bozuldu bilmesem de Hazar Bey'den insana gerçekten iyi bir arkadaş olurdu,bunu anlamıştım iyice.
Acaba burdan ayrıldıktan sonra görüşme imkanımız olur muydu, yoksa ben sayın toz bulutuyla arkadaşlığımla yetinmek zorunda mıydım?
Ayrılmak demişken resmen sadece 5 günüm daha vardı burada.
Gitmek istiyor muydum? cevap hayırdı.
Benim gibi bir yeni mezunun iyi bir maaşla başlayabileceği ve bu denli aktif katılımda olacağı başka bir iş yoktu. Burada arkadaşlar edinmiştim ve Hazar Beyle de beklentileri boşa çıkartarak oldukça iyi anlaşıyorduk. Bu düşünceler içinde boğulurken çalan telefonun sesiyle irkildim"Yiğit Bey, paketiniz geldi"dedi telefondaki ses.
Paketi almaya indim ve zemin kattaki mutfaktan Hazar Beyin özel porselen tabaklarını ve çatal bıçaklarını aldım.
Menü 3 ü Hazar Bey usulü iki kişilik bir sofrayla servise hazırlamam gerekiyordu.Bunu melez prenses Işılın iş tanımı kitabında okumuştum.
Hazar Beyin misafiri kimdi acaba? notlarımda böyle bir görüşme yazmıyordu bugün için. Acaba Tuna Bey mi gelecekti. O günden beri görememiştim saygıdeğer küçük patronumuzu.
Kapıyı çalıp ellerim dolu haldeyken açtım güçlükle.
"Gel Yiğit"
Yiyecekleri masasına ve koltukların önündeki sehpaya yerleştirdim.
"Afiyet olsun" diyerek çıkıyordum ki
"Diğer tabak senin" dedi Hazar Bey
"Misafiriniz..."
"Misafirim yok seninle konuşmak istedim"
"Ne konuşacağız ki ?"diye sordum panikle
"İşin hakkında konuşmak istiyorum. Anlaşmamız iki haftaydı biliyorsun"
"Evet" dedim devamını merak ederek
"Haftaya gitmek istersen özgürsün. CV'nde referans olarak beni gösterebilirsin sözüm de hâlâ geçerli."
"Teşekkür ederim tekrardan"
"Benim sana soracağım şey şu: Kalmak ister misin?"
Çok hevesli görünmeden kabul etmenin yollarını aradım saniyeler içinde; ama sonra vazgeçtim. Dürüst olacaktım
"İsterim Hazar Bey, buraya alıştım bile ve başarılı olacağıma da inanıyorum. Siz de göreceksiniz ki bu işe gayet uygunum."
"İlk gün söze bile güçlükle başlayan o gence ne oldu Yiğit? Takdir ediyorum seni" dedi gülümseyerek
"Hazır olduğunu düşündüğümde senin için uygun bir pozisyona geçersin yine bu holdingte anlaştık mı?"
"Gerçekten mi, çok sağolun Hazar Bey."
"Teşekküre gerek yok hakettiğini alacaksın sadece. Hadi yemeğini ye şimdi"dedi
Çok aç olmasam da bu adam ne derse karşı gelemeyeceğimi düşündüm.
Huzurlu bir sessizlik içinde yemeğimizi yedik beraber."Tabakları alayım ben"dedim yeme işlemi bittikten sonra. Normalde benim görevim olmaması gereken bu işi de sorgulamadan kabullenmiştim. Hazar Bey'in böyle bir etkisi vardı işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.