Hazar'dan
Tunayla yaptığı savaş havasında geçen sözlü tartışma yıpratmıştı Hazar'ı.
Masasında kaldı bir süre, derin nefesler aldı ve söylenenleri hatırladı. Kalbi hâlâ deli gibi çarpıyordu.
Yiğit için göze aldıklarını düşündü. Sözleri tehdit ya da yalan değildi. Hislerinin yoğunluğunu farketmesini sağlamıştı bu tartışma.
Bunca yıl kaçtığı duyguları; 2 aydır tanıdığı,kendinden 10 yaş küçük,hayat konusunda tecrübesiz ve hakkında henüz çok az şey bildiği bu çocuk için hissediyordu.Paniklememesi elde değildi.
Terasta biraz hava almak istedi. Sigaraya ihtiyacı vardı. Çekmecesinden bir paket aldı ve ofisten çıktı.
Gözleri her zaman olduğu gibi çocuğun masasına kaydı yine.
Yerinde olmadığını görünce hem rahatladı, hem de içinde bir burukluk hissetti. Duymamıştı demek Tuna'nın saçmalıklarını, kırılgandı gururluydu çocuk. Mutlaka cevabını verirdi Tunaya.Onu kıracak her şeyle başedebilmek isterdi. Kendini yeterince güçlü sanardı Hazar; ama iş sevdiğini korumaya gelince tedirgindi işte.
Bu ilişkiyi yaşarlar ve her şey yolunda gitmezse Yiğit'i bir daha orada göremeyebilirdi mesela.
İş konusunda her şey yolunda giderse Yiğit'i terfi ettirmemek zalimlik olurdu. Dolayısıyla çocuğu yine orada göremezdi.Günler nasıl geçerdi o zaman?
İhtimaller çeşitliydi ve bazıları gerçekten sevimsizdi.Ona öyle alışmıştı ki onsuzluğu düşünmek bile içini sızlatıyordu.
"Neden yürümesin" diye kendini ikna etti. Onu seviyorum, beni seviyor. Çok erken kapıldım korkusunu bastırmaya yeterdi bu.
Çocuğun masasını inceledi, bilgisayarını açık bırakmıştı. Okuduğu kitap da açık şekilde duruyordu masada. Onu daha iyi tanımak istedi daha çok zamanları vardı birbirlerini ezberlemek için ama sabredemedi işte. Yanlış da olsa başkasının eşyasına dokunacaktı şimdi.
Kitabı eline aldı: Nazım Hikmet Bütün Şiirleri. Ne garip tesadüftü bu. Kendisi,
Yiğit ve bu akşam veda edeceği sunshine hepsi Nazım sevenlerdendi. Nazım'ı sevmemek zordu zaten ona göre.Sunshine deyince bir süredir konuşamamıştı çocukla. Ya da her kimse işte, sanal dünyaya fazla güvenemiyordu. Kendisinin de kimliğini gizlemek için yalan söylediği oluyordu sonuçta. Ne olursa olsun son zamanlardaki dert ortağı o uygulamadan olmuştu işte.
Hislerini sanal da olsa birisine açması kendisinin kabullenmesine yardımcı olmuştu.
Tozbulutlarını dağıtan sevgilisinin masası da kendisi gibi cıvıl cıvıldı. "Gün ışığım iyi ki varsın" diye mırıldandı çocuğun masasında ailesiyle çekilmiş fotoğrafını incelerken.
Sonra kitabı karıştırmaya başladı ne zamandır okumadığını farkederek. Aşık bir adam olarak sevdiği şiirlerin okuyucusu olacaktı bundan sonra.
Yiğitin kitabında sevdiğini tahmin ettiği şiirlerin altı çiziliydi. Zevkleri ortak mıydı acaba merak etmeden duramadı.
"Tahir ile Zühre Meselesi" yani bunu herkes severdi zaten, Yine Sana Dair,Bir Ayrılış hikayesi bunları da severdi Hazar.
Ortak zevkleri olması mutlu etti onu, yaş farkı aklına takılıyordu çünkü. Sanki dünyaları farklıymış gibiydi, ama bir araya geldiklerinde oluşan harman büyülüyordu adamı. Temaslarını, öpüşmelerini hatırladı içi titredi yine.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayılırım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.Favorisiyle karşılaşınca gülümsemeden edemedi; ama gördüğü bir detayla gülümsemesi aynı hızla soldu. Şiirin yanında mor bir kalp vardı ve tozbulutu yazıyordu.
Sanki elinde alev tutuyormuş gibi kitabı yerine bıraktı ve terasa çıkıp sigarasını yaktı. Kafasından geçenleri silmek için neler vermezdi.
Tozbulutu...
Çilek alerjisi...
Hayvan ticaretinden takdir edilesi coşkuda nefretlerii...
Nazım...
Karşı tarafca gizlenmek istenen 6 aylık ilişki...
En iyi arkadaşı olan eski sevgili...
Ve en kötüsü Tunanın sözleri yankılanıyordu zihninde:
"Çocuk yükselmek için seni kullanıyor"
Hazar bu kadar aptal mıydı bu kadar dikkatsiz miydi gerçekten?
Sunshine Yiğitti, tozbulutu ise bir aptaldı.
Yiğit ofise geri döndüğünde Hazar'ı bulamadı. Ona haber vermeden çıkmazdı aslında; ama Tuna Beyle yaşadıklarından sonra sakinleşmek istemişti herhalde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.