"Hazar" diye seslenerek odaya daldı Tuna ve ışıkları açtı.
Odasına böyle dalınmasına sinirlense de belli edemedi adam. Gözleri de aniden açılan ışıktan rahatsız olmuştu.
"Yine mi migren atağı?" derken perdelere yönelen Tuna perdeleri açtı ve içeri güneş ışığı girmesini sağladı.
"Evet, bu ay nerede kaldı sevgili migrenim diyordum ben de" diye yanıtladı Hazar keyifsizce.
"Çok çalışıyosun Hazar, Mykanos teklifim hâlâ geçerli biliyorsun. Kafa dinleyelim beraber"
"Teşekkürler sevgili patronum; ama sizin için çalışmak zorundayım. Önemsemeseniz de bir anlaşma yapmak üzereyiz. Ya ben yokken batarsak?"
Şaka yaparken bile ciddiyetini koruyordu adam.
"Bende bu firmalardan çok var yavrum ya" dedi Tuna gülerek. Bir an eski günlerdeki Tuna'yı gördüğünü sandı ve tebessüm etti Hazar.
Tuna'nın hislerine engel olamayıp ona sevgilisiymişcesine kapris yapmaya başlamadığı zamanları,sadece arkadaş oldukları zamanları gerçekten özlüyordu. Ne kadar kolaydı her şey o zaman.
Tunanın ısrarlarına ve kendi cinsel dürtülerine karşı koyamayıp her şeyi berbat ettikten sonra bir daha toparlayamanıştı Hazar. İnce bir ipin üzerinde yürümeye çalışıyordu. Adamın bütün baştan çıkarma çabalarına karşı tepkisiz kalmaya çalışıyordu bir süredir.
Belki bu durum çok sevdiği işine veda etmesine bile sebep olacaktı ve o bunu düşünmek istemiyordu.
"Hazar,duymuyor musun?"
"Pardon dalmışım ne diyordun?"
"Kapıdakini çok mu aradın ya? Beni içeri almıyordu neredeyse. Hazar Bey öyle istemişmiş.İnsan kimin yanında çalıştığını bilir ya. Bu aptal çocuğun umrunda değil resmen"
"Aptal değil" dedi Hazar kısık sesle
"Efendim?"
"Aptal değil sadece tecrübesiz. Dürüst ve gururlu bir çocuk ayrıca. O dönemlerde herkes hatalar yapabilir"
"Sen yapmazdın,çok iyi hatırlıyorum babamın övgülerini."
"Yapmadım evet"
"Çocuğu da ne kadar çok övdün ha.
Tamam, bana inat kovmadığını görmezden geleceğim""Bırakmak istedi; ama engel oldum"dedi. Ağzından çıkanlara engel olamamıştı işte. Ne büyük hataydı Hazar için.
"Sebep?" Gözlerinden anlık bir endişe bulutu geçti Tuna'nın
"İşi öğretebileceğimi düşündüm, sen haklıydın belki de. Bu görevdeki 6. kişi"
"Ve de genç ve yakışıklı" dedi Tuna dudaklarını ısırarak
"Konumuzla alakası ne Tuna? saçmalıyorsun.Ben çalışanımla bir ilişki düşünmem."
"Belki ben düşünürüm" dedi gözlerini Hazar'a dikmişti sabrını sınarcasına.
"Aklından bile geçirme, yoksa aramız bozulur" öfkelenmişti adam.
"Tamam tamam" dedi Tuna kıskanılmanın hazzını duyarak. Oysa Hazar onu hiç kıskanmamıştı ve kıskanmazdı da.
"Akşam bana gelme şansın?"
"Yok Tuna. Gerçekten iyi hissetmiyorum senin de tadın kaçmasın.Hem Sofi de çok yalnız kaldı bu aralar"
"Eskiden asistanların gezdirirdi,sarı çocuk gezdirsin işte.Ayrıca torpilli diye konuşulduğunu duydum arkasından"
"Kuşların iyi çalışıyor" dedi alaylı bir şekilde. Ve ekledi:
"Olur söylerim o da asistanım sonuçta. Buraya geldiğinden beri asistanımdan konuşuyoruz farkında mısın?"
Tuna, "Haklısın gereksiz şeylere takıldık" dedi yüzünde tiksinme ifadesiyle.
" Yapacağımız anlaşmanın maddelerini inceleyelim mi?"
"Çalışmaya asla hayır demem" diye gülümsedi Hazar.
Tuna,sandalyesini Hazarın yanına koydu ve kokusunu içine çekme isteğine emgel olamadı. Adamın düzgün diksiyonu ve tok sesiyle anlattıklarını dünyanın en önemli şeyiymişcesine dinlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.