"Hoşgeldiniz" dedi Yiğit, ikisiyle de sakince tokalaştı.
Mert'in gözlerinde her zamanki rahatsız edici ve özgüvenli ifade vardı.Haftada 2 kez Mert'e maruz kalmak son sınıfa geri dönüş gibiydi, bundan çok rahatsız olmuştu.
İsminin Selim olduğunu öğrendiği adamı ve Merti bekleme alanına aldı. Hazar Bey'e haber vermeye giderken elleri hafifçe titriyordu.
Suratı asık halde Hazar Bey'in odasına girdi telefondan da halledebilecekken Mert'ten uzak olma ve Hazar Beyle başbaşa kalma imkanını kaçırmak istemedi.
Mert'e maruz kalmak, kısa süre önce masasına inen panodan daha kötüydü ona göre. Çocuğu gördükçe hatalarının yazılı olduğu olduğu panolar üzerine düşüyor gibi geliyordu. Üstelik bu sefer kafasına isabet alıyorlardı.
İçeri girer girmez '' Misafirlerimiz geldiler Hazar Bey" dedi zorlanarak.
Adam surat ifadesini farketti hemen, yerinden kalktı ve yanına gitti çocuğun.
''İyi misin? Canın mı acıyor yoksa '' diye sordu panikle.
''Hayır hayır iyiyim. Sadece gelenlerden biri eski bir arkadaşım''
''Sevmiyorsun galiba''
''Yani evet güzel anılarımız yok''
'' Anlatmak ister misin? Bana güvenebilirsin Yiğit'' dedi gözlerinin içine bakıyordu onu sakinleştirmek istercesine
''Mertle ben... ''devam edemedi bu kadar hayran olduğu bir adama aptallığını anlatmak istemiyordu
"Evet?" Gerginliği hissediliyordu kaşları çatık bir haldeydi Hazar'ın
''Sizinle Tuna Bey gibi işte.Eski sevgili ve eski en yakın arkadaş"
Ciddileşti Hazar. Tuna'yı anlamıştı demek Yiğit. Zekasını övüp durduğu çocuktan aksini beklemesi saçma olurdu gerçi.
Kendini açıklama ihtiyacı hissetti adam.
''Tuna hiçbir zaman benim sevgilim olmadı Yiğit''
''Anladım" dedi çocuk içine bir sevinç dalgası yayılmasına engel olamadı, bu kadar tersliğin içinde iyi gelmişti bu bilgi.
''Rahatsız olacaksan izin verip eve gönderebilirim seni''
"Yalnız olmayacağız idare ederim sanırım"
"Tekrar etkilenmekten mi korkuyorsun yoksa?" dedi cevabını almaktan korkarak
''Asla, alakası bile yok. Bana kendime saygımın olmadığı bir dönemi hatırlatıyor sadece.''
"Ben sana hep saygı duyuyorum bunu unutma Yiğit. Ne yaptıysan kalbinin sesini dinlemişsin.Bundan elbette ders al; ama kendini yıpratma.Tamam mı?" dedi elini çocuğun yanağına götürüp şefkatle okşadı.
Bi süre konuşmadan durdular öylece. İlk toparlanan Yiğit oldu "Misafirleri bekletmeyelim isterseniz"
"Öyle endişeli bakmayın,hallederim gerçekten." diye gülümsedi adama.
Birlikte ofisten çıktılar.
Hazar ve Mert'in tanışma kısmı profesyonel; ancak tatsızdı. Vahşi iki hayvanın doğada karşılaşması misali bir gerginlik vardı havada.Selim Bey hariç herkes farkındaydı bunun.
Hazar son kez kontrol etti çocuğu ve gözleriyle onaylanınca misafirlere döndü:
" Benim birazdan bir online görüşme yapmam gerekiyor. Yiğitle bilgilendirme turunuzu tamamlayabilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.