Yiğit: Hazar sana ulaşamıyorum
Yiğit: Merak ettim
Hazar: Müsait değilim Yiğit, sonra konuşalım olur mu?
Yiğit: Peki
Yiğit'ten
Tartışma yüzünden sandığımdan daha çok gerilmişti anlaşılan. Sinirli olduğunda hep yalnız kalmak isterdi diye üstelemedim.Yarın ofiste görüşürdük herhalde.
Gece 4'e kadar sigara içmiş ve umutsuzca Hazardan mesaj beklemiştim.
Tuna Beyin söylediklerinden mi etkilenmişti? Ondan dolayı mı mesafeliydi bana anlayamıyordum.Hazar benim hakkımda asla böyle düşünmez, beni seviyor diye kendime hatırlatma gereği duydum yoksa çıldıracaktım.
Hazar'dan
"Sunshine sensin değil mi Yiğit? " mesajını defalarca yazıp sildim
Çocuğa kızdığımdan daha çok kızdım kendime. Belirtileri görmezden gelmiştim, anlamalıydım. İçimdeki şüphe kırıntılarına önem vermeliydim.
Hemen kapılmamalıydım yeni yeni tanıdığım birine.Yazışmalarımızı tekrar tekrar okudum. Sevdiğim adamın benimle oyun oynamış oluşunu hazmedemiyordum bir türlü.
Gerçeği söylemesi için bir sürü şansı vardı; ama denememişti bile.
Peki hisleri, nasıl güvenebilirdim artık ona. Ben bir yalancıyı mı sevmiştim?
Ani bir karar vermiştim. Kaçmıştım daha doğrusu.Bu düşüncelerle havalimanındaydım şimdi. Anonsla beraber yerimden kalkıp kapıya yöneldim.
Onu merakta bırakmak istemedim. Hem asistanımın nerede olduğumu bilmesi gerekirdi değil mi?
1 yeni mesaj
Hazar: Ben Londra'ya gidiyorum. Endişelenme diye haber vermek istedim. Muhtemelen seni aramaya vaktim olmaz bu süreçte. Hoşçakal
Sabaha bu mesajla uyanacağını hiç düşünmemişti Yiğit. Bu bir ayrılık mesajı mıydı yoksa? Güldü kendine hiç sevgili olmuşlar mıydı ki ayrılsınlar
Hazar' a bu soğukluğu konduramıyordu bir türlü.
Şeytanlar kulağına fısıldıyordu: seni kullanır, üzülürsün
Hayır hayır,Hazar öyle biri değildi ki. O zaman neden onu yok sayıyor ve zaman ayıramıyordu. Beklemekten başka bir şey gelmiyordu elinden adam onunla görüşmek istemediğini gayet de belirtmişti işte.
Güçlükle evden çıkıp işe gitti. Hayat kavgası, aşk hayatınızdan kaynaklanan mazeretleri dinlemiyordu.
İlk kez kahve almamıştı. Hazar yoktu bugün, Odasını boş görünce ağlayası geliyordu çocuğun.Hazarın ona davranış şekli yüzünden ağlayası geliyordu. Tuna Beyin keyifli bakışlarını gördükçe daha da kötü oluyordu, bir sorun olduğunu anlamıştı adam tabi ki.
Günü zar zor yarılamıştı ki telefonuna gelen bildirimle kalbine bir şeyler saplandı.
Kötü düşünmemeliydi,erken karar vermemeliydi belki dertleşme ihtiyacı duymuştu eskisi gibi. Demek zamanı vardı ama Yiğit'e ayıramıyordu. Her ne amaçla uygulamadaysa Yiğitin kalbini kırıyordu bu durum.
Cloud.of.dust: Nasılsın gün ışığı 😊
Sunshine: İyiyim. Sen nasılsın? Ne zamandır yoktun
Cloud.of.dust: sorma ya iş güç
Cloud.of.dust: iyiyim özledim seni
Sunshine: neden?/ ben de seni, burda kolay arkadaş bulunmuyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.