"Günaydın Hazar Bey"
"Günaydın Yiğit nasılsın"
"İyiyim teşekkürler"
"Kahveniz hazır, dün aldığım dosyaları da istediğiniz zaman getiririm" dedi gülümseyerek.
Günüm aydınladı gülümsemesiyle, ben de ona gülümsedim ve odama geçtim. Onu mutlu eden neyse kıskandım. Yiğit'i mutlu eden ben olmak isterdim.
Sanırım kin güdemeyen biriydi, dünkü saçmalıklarımın üzerinde durmamıştı. Zaten dün haddimi bildirmişti nazikçe.
Keyfim yerindeydi çalışmaya son derece hazırdım özellikle onunla çalışmak istiyordum. Dosyaları getirmesini istemek için telefonumu aldım.
1 yeni mesaj
Hazar Bey: dosyaları getirebilirsin beraber inceleyelim.
Yiğit: Tabi
Odama girdiğinde, ona farkettirmeden yüklemiş olduğum günümü aydınlatma görevini başarıyla yerine getirmişti çoktan. Beyaz gömleği çok yakışmıştı inkar edemezdim.
"Sandalyeyi yanıma getir başlayalım" dedim.
"Şeeey, başlamadan önce sizden özür dilemek istiyorum"
"Şey'le cümleye başlamama konusunu çözmüştük sanıyorum Yiğit"
"Pardon" dedi. Yanaklarının pembeleşmesini keyifle izledim.
"Tamam tamam şaka yaptım zaten,ne diyecektin?"
"O gece merak ettirdim sanırım sizi" dedi çekinerek
"Yani dürüst olayım öyle oldu" gözlerimi güzel yüzüne dikmiştim.
"Ben nezaketen söylüyorsunuz sandım, o yüzden üzerinde durmadım. Benden gelen mesajı ne yapacak ki dedim yani.Hem yanınızda da Tuna Bey vardı ne bileyim. Sonra da eve gidip uyumuşum işte"
"Tuna ne alaka?"
"Arkadaşınız ya, o gece de çok sarhoş gibiydi"
"Yok Tuna benim değil korumalarının problemi" dedim.
Bir şeyler mi farketmişti acaba çocuk? Aptal Tuna çok dağıtmıştı o gece. Yine bir kumralım krizi yaşamıştık. Arkadaş grubu olarak öğrencilik dönemimizden beri alıştığımız bir krizdi bu. Uzun süre o kumral kızı merak etmiştik. Sonra sadece ben gerçeği öğrenmiştim.
"Ben gerçekten istemediğim ve samimi olmadığım bir şeyi söylemem sana,bunu unutma olur mu?"
Kafa salladı çocuk, mavi gözlerindeki ışıltılar gözümü aldı bir an.
"Ah bu uyumaların Yiğit"dedim. ikimizin de aklına ilk iş günüm gelmişti,gülmeye başladık.
Tanışalı 1 ay kadar olmuştu; ama bir arada uzun saatler geçirmekten sanırım ya da sadece karşımdaki Yiğit olduğundan aklıma girmişti bile çocuk. Gittikçe de daha çok yer işgal ediyordu kafamda.
İşe bir an önce başlamalıydık karşı tarafın sorumluları gelecekti cuma günü; ama keşke Yiğit kalemi dudaklarının arasına götürmeseydi şimdi.Cezbedici kokusuyla baş etmek yeterince zordu zaten.
30 dakika sonra
"Mola vermek ister misin" diye sordu Hazar çocuğu düşünerek. Kendisi yeni yeni ısınıyordu daha oysaki.
"Devam edebiliriz " dedi çocuk
"Doğru sen gençsin kafan kolay yorulmuyor" değil mi?
"Hazar Bey neden hiçbir şeyi unutmuyorsunuz" diye isyan etti,çok sevimliydi.
"Yaşıma göre iyiyim ama değil mi" dedi göz kırparak
"Çok iyisiniz" lafı ağzından kaçan
Yiğit, şaşırtıcı olmayan şekilde kızardı yine. Adama olan beğenisini ve heyecanını çok belli ettiğini kendisi de farketmişti artık. Zaten tozbulutu da bunu doğrulamıştı.Çalışmaya devam ederlerken ofisin kapısı açıldı.Çalma zahmetine girmeyen kişi Tuna'dan başkası değildi tabi ki.
"Hazar selam, habersiz geldim; ama kapının önünde bekçi yoktu. Yoksa randevu alırdım" samimiyetsizce sırıttı.
"Evet, Tuna. Şu yeni ortaklık üzerine çalışıyoruz"
"Görüyorum" dedi adam yeşil gözlerinde değişik anlamlar taşıyordu.
"Asistanın bana lazım,not alacak" dedi gözleri Yiğit'e dikili
"Olmaz çalışıyoruz başkasını al"
"Kendi çalışanımı ödünç alıyorum Hazar abartma istersen"
Gerginliği farkeden Yiğit ne yapacağını şaşırmıştı.
Soran gözlerle Hazar' a baktı "gideyim mi?" diye fısıldadı
"Hayır"dedi Hazar. Kararlıydı. Sen şimdi yemeğe git istersen biz de Tunayla konuşalım
Kalçasını masaya yaslamış ve kollarını göğüs hizasında bağlamış Hazar, patronuna meydan okuyordu şimdi
"Evet Tuna seni dinliyorum derdin nedir acaba?"
"Neden bu kadar önemsiz dertlerim olsun Hazar, asistana ihtiyaç duydum bu katta da tek asistan o çocuktu"
Gözlerini Hazara dikti:
"Ama birileri bölgesini işaretlemeye çalışıyor sanırım. "
Sofi kusura bakmasın; ama bu köpek iması Hazarı sinirlendirmişti bir miktar.
"Ben de senin için aynısını düşünüyorum, fabrika benim ispatındasın; ama zaten şüphe duyan yok merak etme Tuna"
"Peki dostluğumuzun hatırına uzatmıyorum umarım sen de bunu hatırlarsın Hazar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım (BxB)
General FictionKaprisli ve sıklıkla asistan değiştiren patronunuzun gay flört uygulaması Rainbow'daki kullanıcı adını tesadüfen öğrenirseniz ne yaparsınız? Yiğit onu daha iyi tanıyıp gözüne girebilmek için fake bir profil yaratacaktı.