8. Anlaşma

953 183 233
                                    

Yorumlarınız beni çok motive ediyor bu yüzden tüm halkımı yorum yapmaya davet ediyorum. Yorumlara sahip çıkalım💁🏻‍♀️

İYİ OKUMALARRRR
_______________________________

Dün gece beklediğinin aksine kafasındaki soruları eşine soramamıştı Felix. Alacağı cevap onu korkutmuştu. İlk geceki gibi konuşmamış, yanındaki Changbin'e üşüdüğünü bile söylemeye girişmemişti. Sırtı eşine dönük bir şekilde yatarken ay perisi, o söylemese de onun üzerini örtüp bir sorun olup olmadığını sormuştu. Ona göre sarışının bu kadar sessiz olması hiç de normal bir durum değildi. Aldığı içecekler dokunulmamış şekilde duruyordu. Alırken bu kadar hevesli olduğu bir şeyin ciddi manada umurunda olmaması garipti. Ama buna rağmen Changbin cevap konusunda ısrarcı olmamıştı. Sabaha her şeyin düzeleceğini düşünüyordu.

Ay gökyüzündeki yerini terk edip güneş yerini aldığında sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştı ay perisi. Dün söz verdiği gibi gitmeyip Felix'in uyanmasını hazır bir şekilde beklemişti. Çok geçmeden de Felix uyanmış fakat odasında kalmaya devam edeceğini, kendini bugün iyi hissetmediğini söyleyerek Changbin'i göndermişti. İlk başta gitmemeyi teklif eden ay perisi, eşinin yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu söylemesiyle uzatmadan onu yalnız bırakmıştı.

Daha sonra Seungmin'in gelmesi, Felix'in günlük bir hazırlanma merasiminden geçmesi Felix'in zaten alışık olduğu bir durumdu. Keyfi yerinde olsa yüzünü bu güzel çiçekli sularla yıkamayı severdi. Genç peri bugün odadan çıkma niyetinde olmadığı için giysilerini değiştirmek istemedi. Üzerinde hâlâ açık mavi geceliği vardı.

"Ben bir şey yemeyeceğim bugün, boşuna getirmesinler."

"Neden?" diye sordu Seungmin çekinerek. Emirleri sorgulamak onun işi olmasa da bir şekilde prensin eşine zarar gelmesi onun başını da yakardı bu yüzden ilgili olmak zorundaydı. "Hasta değilsiniz umarım. Şifacı periyi çağırmamı ister misiniz?"

"İştahım yok, biraz yalnız kalıp dinlensem iyi olurum. Başka bir şeye ihtiyacım yok."

"Dilerseniz prense iyi olmadığınızın haberini gönderelim. Yanınızda olması iyi hissettirebilir."

"Haberi var zaten, gitmesini ben söyledim."

"Peki, ben dışarıda olacağım. Bir şeye ihtiyacınız olursa seslenirsiniz." dedi Seungmin. Burada daha fazla yapabileceği bir şey kalmadığını görüyordu. Güneş perisi yalnız kalmak istediğini vurguladığı için durduğu yerde eğilip selam verdi ve odadan çıktı.

Bir süre yalnızca oturup boş görünen odaya baktı Felix. Elleriyle kendi kollarına dokundu. Kürkünü giymediği için teni buz gibi olmuştu. Böyle giderse hasta olacağına emindi. Hissettiği halsizlik ve yorgunluk bu yüzden miydi yoksa üzüntüden mi karar veremiyordu. Evlendiği zaman bu evliliği umuruna dahi takmayacağı hakkında kendine verdiği ardı arkası kesilmez sözler vardı. Şimdiyse ikinci günden Changbin'in başka bir sevgilisi olduğu düşüncesi onu mahvetmeye yetiyordu. Bu konuyu niye durmadan düşündüğünü, hislerinin neden böyle kalbini sıkıştırdığını anlayamıyordu.

Tam da istediği gibi bu evlilik gerçek anlamda bir evlilik değildi. Herkese evli bir çift imajı çiziyorlardı. Eğlenmesine engel olan bir çocuğu olmayacaktı ya da ilgilenmesi ve sevmesi gereken bir adam... İstediği saatte uyur, istediği saatte kalkardı ama bunlar bile şimdi mutlu olmasına yetmiyordu. Hayvanları dün annesiyle birlikte gelmiş, onları görmeye gittiğinde tilkisine sarıldığı an ağlamasını tutamamıştı. Tavşanları onun bacaklarına tırmanmış, kelebekleri saçlarına konmuştu. Felix'in üzülmesini istemedikleri belliydi fakat Felix daha sebebini bilmediği bir şey yüzünden ağlıyordu.

Lunalis | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin