Güneş perisi üzerindeki beyaz elbisesinin sarı işlemeleriyle kırmızı bir gülün üzerinde otururken Jisung, saçlarına küçük ve beyaz çiçekleri yerleştirmekle meşguldü. Annesiyse odadaki geniş koltuğunda hazır bir şekilde otururken hem oğlunu izliyor hem de ona söyleyeceklerini bir kez daha kafasında tartıyordu. Bugünün herkes için önemli olduğu ortadaydı. Soylu perilerin hepsi düğünün yapılacağı şatoda olacaktı bu yüzden her şey kusursuz olmalıydı. Düğünde bir aksilik yaşanmamalıydı ki bu aksiliğin yaşanmaması için en önemli şey Felix'in davranışlarıydı. Hena, oğluna diğer perilerin yanında öğüt vermek istemese de Jisung'u diğerleri kadar yabancı görmediği için bunun aslında o kadar önemli olmadığını düşünerek dudaklarını araladı.
"Çok güzel oldun Felix, elbisen sana çok yakıştı."
"Eteği çok uzun." dedi Felix. Memnuniyetsiz bir bakış attı annesine. Ayak altında dolaşan hiçbir şeyi sevmezdi ki saçlarının yan tarafının örülüp geri tarafının salınık bırakılması da pek hoşuna gitmemişti. "Saçlarım ensemi kaşındırıyor. Ben ne güzel topluyordum. Zavallı saçlarım-"
"Abartma, gayet güzel oldun. Bugün senin düğün törenin var, törene sıradan bir şekilde katılamazsın."
Hiç mutlu hissetmiyordu Felix. Dün Changbin'i ne görmüştü ne de ondan bir haber almıştı. Sabahtan beri de hazırlanma koşuşturmacası içinde oradan oraya sürüklenip duruyordu. Annesinin bitmek bilmeyen nasihatleri yetmez gibi ara ara babası geliyor, ona annesini dinlemesini söylüyordu. Bu tören bitine kadar kurtuluşu varmış gibi görünmüyordu.
"Ben şimdi Changbin'le dans mı edeceğim?"
"Evet, dans etmeyi çok seversin sen. Bunun seni mutlu etmesi gerekiyor."
"Changbin dans etmeyi bilmiyordur bence." dedi Felix. Ona kalsa o kadar güzel dans ederdi ki tüm perilerin aklı dururdu ama ne yazık ki bugün partneri Changbin'di.
En son katıldığı bir kutlamada dans ettiği soylu bir adamla birlikte adam dahil herkesi büyülemeyi başarmıştı fakat gecenin sonunda ahlaksız bir teklif aldığı için yakışıklı bulduğu adama bakış açısı anında değişmişti. Genel itibariyle güzelliği ve neşeli haliyle herkesin ilgisini çekmeyi başardığının farkında olsa da ettiği bir dansın böyle tekliflere yol açması ona her zaman garip geliyordu. Doğal olarak herkesin ilgisini bu denli kolay çekerken Changbin'in hiçbir şekilde kendisiyle ilgilenmemesi alışılmışın çok dışındaydı. Changbin'den iki güzel iltifat duymak stiyordu ama Changbin ona beklediğini vermiyor hatta onunla uğraşmadığı zaman yüzüne bile bakmıyordu. Changbin'e gıcık olmasının en büyük sebeplerinden biri buydu. Felix onun çok kibirli ve kendini beğenmiş olduğunu düşünüyordu.
"Biliyordur. Dans etmeyi bilmeyen peri mi olur?"
"Beceremezse büyü yapsam olur mu? Dans etmek için güzel bir ruha sahip olmak gerek, o da Changbin'de yok."
"Büyü falan yapma Felix, gece boyu büyü yapmak yasak. Düzgün bir şekilde dans et onunla. Sana ayak uydurabileceğine eminim."
"Peki."
Pes etti Felix. Jisung elindeki çiçek özleriden oluşan hoş kokuyu boynuna doğru sıkmak istediğinde onun için başını yukarı doğru kaldırdı. Annesiyle konuşmak yerine arkadaşıyla konuşmayı tercih ederdi ama annesi olduğu için bunu yapamıyordu.
"Törenden sonra buraya gelmeyeceğim değil mi?"
"Gelmeyeceksin. Ertesi gün istersen uğrarsın ama eskisi gibi olmaz. Alışsan iyi edersin."
Hena, oğlunun sorduğu tüm sorulara ya da söylediği her şeye sabırla cevap verdikçe güneş perisi başka sorunlar buluyordu.
"Hayvanlarımı yarın alırım o zaman, sakın onları şatodan göndermeyin. Sabah yemeklerini de vermelerini söylerseniz çok sevinirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lunalis | Changlix ✓
Fanfiction[TAMAMLANDI] Ay perisi Changbin ve güneş perisi Felix çocukluklarından beri bir gün evlenecekleri gerçeğiyle büyür. Zaman hızla akıp gider ve evlenecekleri gün gelir ancak ikisi de birbirinden hiç haz etmemektedir. Aynı zamanda ay perisi Changbin'in...