28. Serzeniş

671 127 201
                                    

Yorum yaparak lütfen o kadar hızlı yazıyorum teşekkür olsun, iyi okumalar 🫶🏻

__________________

Kendi odasına geçip küçük bir çanta hazırladı Felix. Birkaç küçük eşyasını çantasının içine doldurup üzerini değiştirdi. Eline geçen ilk giysiyi giymiş, takı takma zahmetine bile girmemişti. Sadece evliliğini anlatan tacı değil güneş perilerinin prensi olduğunu belli eden tacı takmıştı. Kendini Changbin'in eşi olarak görmüyordu. Hâlâ çok kötü olduğu için sabahtan beri hiçbir şey yememişti ancak aç da hissetmiyordu. Sadece yorgun, üzgün ve hayal kırıklığına uğramıştı.

Çantasının askısını eline alıp çantayı kaldırdığında Belly kapının önüne geçti ve başını iki yana salladı. Sarışının gitmesini istemiyordu. Gözleri bile dolmuştu, üzgün olduğu belli oluyordu.

"Üzgünüm Belly." dedi kısık sesle. Sesini böyle kullanması bilerek yaptığı bir şey değildi. Kendinde bu gücü hissetmiyordu. Cüsseli hayvana yaklaşıp önce ona kocaman sarıldı sonra da çenesinin altını okşayıp alnını onun alnına yasladı. Belly'den eskisi gibi korkmuyordu. Hatta ona duyduğu büyük bir minnettarlık vardı. Dün geceden beri yanından hiç ayrılmamıştı. "Teşekkür ederim... yanımda olduğun için. İlk zamanlar... seni istemediğim içinse özür dilerim. Böyle büyük bir kalbin olduğunu bilmiyordum."

Gülümsedi Belly. O bunu hiç sorun etmemişti hatta Felix'in kendisinden korkmasını normal bulmuştu. Kraliçe ve kral bile kendisini istemezken Felix onu bir noktadan sonra kabul etmiş, sevmişti. Tabii aradaki fark kral ve kraliçenin perileri yeme olayından haberdar olmasıydı. Felix henüz bunu bilmiyordu.

"Annem ve babam geri dönmemi kabul ederse belki bir daha hiç görüşemeyiz." Sarışın bunu söyler söylemez huzursuzca kıpırdandı Belly. Bunun olmasını istemiyordu. Oturur pozisyondan kalkıp başını iki yana salladı. Tekrardan öfkelenmişti. "Changbin senin yanında olacaktır, Hyunjin de öyle. Onların çocuklarını korursun artık, ben bebeğimden vazgeç-"

Aniden kapıya koştu Belly. Ayağıyla kapıya vurup görünmez oldu ve saniyeler içinde açılan kapıdan dışarı koştu.

"Belly! Nereye gidiyorsun?"

Durmadı Belly. Felix elbisesinin eteğini toplayıp onun peşinden koşmaya başlarken perilerin bakışları umurunda bile değildi. Herkes daha çok onun haline üzülüyor, belki de hamile haliyle ortada kaldığı için ona acıyordu. Şimdi de muhtemelen Changbin gibi onun da delirdiğini düşüneceklerdi. Belly eğer Felix'in aklındaki şeyi yaparsa ortalık fena halde karışabilirdi.

Genç peri, hayvana yetişmek için elinden geleni yaparken periler kendi kendine koşturan Felix'i izlediler. Felix artık Changbin gibi Belly'i görünmezken de görebiliyordu ama diğerleri için aynı şey söylenemezdi.

Daha önceki yolu hızlıca bitirdiklerinde cüsseli hayvan tam da Felix'in tahmin ettiğini yaparak Hyunjin'in odasına daldı. Bu olduğunda güneş perisi henüz merdivenlerin başındaydı, ona yetişememişti ki bu çok da anormal sayılmazdı. Belly'nin bacakları oldukça büyüktü.

Belly, odanın içinde koca gözlerini gezdirip Hyunjin'i ararken onu göremedi. Bulduğu yerde onun üzerine atlamaya hazırdı. Bu sefer hiçbir şey ona engel olamayacaktı. Felix'in üzülmesinden, efendisinin ondan uzak durmasından nefret etmişti. Aldatma kavramının tam bilincinde olmasa da ortaya yanlış bir şey olduğuna şüphesi yoktu. Efendisi yanlış yapıyordu.

Felix kısa sürede odaya ulaştı. Uzun olan duyduğu sesle ne olduğuna bakmak için banyodan çıktı. Güzel görünmek adına uğraştığı belli oluyordu. Üzerinde kırmızı bir gecelik vardı, sarı saçları açık ama tipku yapılı makyajı gibi dağınıktı. Bu halini ve bu saatte gecelikle geziyor olmasını absürt karşılayamadı. Changbin'le olmalıydı. Düşündüğü şey göğsüne bir hançer misali saplandı. Ağırdı, can yakıcıydı. Ağlamak istiyor ama zayıf görünmek istemiyordu bu yüzden dik duruşunu bozmamaya çalıştı. En azından Hyunjin zayıflığına sahip olmamalıydı.

Lunalis | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin