12. Tanışma

909 166 233
                                    

Yorum yapın lütfen, iyi okumalar.✨
______________________

Aradan geçen dört gün diğerlerine göre çok da farklı geçmemişti. Felix bazı günler eğlenmeye gitmiş, bazı günler de eşiyle birlikte kalıp Changbin'in kitap okumasına eşlik etmişti. Çiçek bahçesine indiği zaman bazen Changbin de ona katılıyor; hayvanlarını sevip bitkileriyle ilgilinirken sessiz bir şekilde eşini izliyordu. Sarışının işine dalmışken zaman zaman farkında olmadan mırıldandığı şarkıları dinlemek ay perisinin oldukça hoşuna gidiyordu. Günden güne Felix'e ait olan her şey sanki güzelleşiyordu.

Sabah yine erkenden uyanmış, Felix uyanana kadar tamamen hazırlanmıştı. Onun uyanmasını beklerken okumaya koyulduğu kitabı eşinin sesini -daha doğrusu onun ayak seslerini- duyduğu için kapatıp yerinden kalktı. Sarışının neden bu kadar aceleyle tuvalete koştuğunu anlamamıştı ama bu durum yine de onu endişelendirmişti. Kapının önünde durup kapıyı tıklattı ancak Felix gelmemesini söyledi. Buna rağmen Changbin duyduğu sesle ne olduğunu anlayarak içeri girdi. Belli ki eşi iyi değildi.

Güneş perisi, tuvaletin başına çökmüşken lacivert saçlı perinin içeri girdiğini görmesiyle ona gitmesini söyleyecekti ki midesinin tekrardan bulanmasıyla önüne döndü. Hızlıca onun yanına eğildi Changbin. Anlamlandıramadığı endişesi çoğalarak içini sarmıştı şimdi. Elini sarışının sırtına koyup nazikçe sıvazlayarak onun iyi olmasını bekledi.

"Daha iyi misin? Geçti mi?"

Başını salladı Felix. Yüzünü buruşturdu, uzun zamandır hasta olmadığı için bu hissin ne kadar iğrenç olduğunu unutmuştu.

Birkaç saniyelik bekleyişin ardından "Geçti." deyip ayaklandı ve klozetin kapağını kapatıp tepede asılı duran ipi çekti. Elini yüzünü yıkamak için lavabonun başına geçtiğinde Changbin onun yanında bekleyerek işini bitirdiği gibi kenarıdaki gri havluyu ona uzattı.

"Hasta mı oldun? Burada artık üşümediğini söylemiştin."

"Üşümüyorum zaten." dedi Felix. Ne olduğunu kendisi de anlamamıştı. Periler kolay kolay hasta olmazdı. Eşinin yanına gelmiş olmasından sıkıntıyla şikayet etti. "Sana gelmemeni söyledim. Niye geldin? Rezil oldum işte."

"Saçmalama, ben senin eşinim. Benden utanmana gerek yok. Hem bu çok normal bir şey. Ateşin var mı şu an?"

"Bilmiyorum, bakayım." Eliyle alnına dokundu sarı saçlı fakat anlamadı. Bunun üzerine ay perisi onun elini çekip kendi elini sarışının alnına bastırdı. Felix direkt olarak eşinin dudaklarıyla karşı karşıya geldiği için o dudaklardan çıkan kelimeleri zor idrak etti.

"Yokmuş... Şu an nasıl hissediyorsun?"

"Sen şifacı peri değilsin ki."

"Olsun, nasıl hissettiğini bilmek istiyorum."

"İyiyim, bir şeyim yok." dedi Felix. Changbin'i yakasından kavrayıp onunla uğraşmayı ve öptükten sonra yanlışlıkla öpmüş gibi davranmayı çok isterdi ama henüz tuvalete gidememiş olması yüzünden bunu yapmadı. "Dışarı çıkar mısın? Çıkmazsan bir rezillik daha yapacağım."

Küçük bir onayla dışarı çıktı Changbin. Dudaklarını birbirine bastırıp masanın önünde Felix'in gelmesini bekledi. Her ne kadar onunla birbirlerine yeni yeni alışıyor olsalar da güneş perisini eşi olarak görüyor ve onu önemsiyordu. Kötü olmasını istemezdi.

Birkaç dakika beklemesine rağmen sarı saçlı hâlâ çıkmadığı için gidip bakmaya karar vermişti ki kalın sesi duyar duymaz hiç beklemeden tekrardan tuvalete girdi. Felix lavaboya tutunmuş, olduğu yerde bekliyordu.

Lunalis | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin