31. İntikam

673 130 188
                                    

Lütfen satır içi yorum yaparak okuyun 🫶🏻
İyi okumalar.
__________________

"Ah Changbin neredesin?" dedi Hyunjin. Kapısının açılması ve ay perisinin içeri girmesiyle telaşla yerinden kalkmıştı. Onun en son Felix'le görüşmek için odadan ayrıldığını biliyor ancak görüşmelerinin neden bu kadar uzun sürdüğünü anlayamıyordu. Sabahı sabah etmiş, gözüne bir gram uyku girmemişti. Yorgun hissetmesine rağmen korkusu yüzünden yorgunluğunu hiçe sayıyordu. Yaptığı büyünün bozulacak olması ihtimali bile onu korkutuyordu. Chris'i düşündüğü yoktu tabii, ona ne olduğu umurunda olmazdı. Sadece kendisini düşünüyordu.

Endişeli bakışlarını, prensin gözlerine sabitlerken ellerini onun omuzlarına yerleştirdi. Rolünü elinden gelen en iyi şekilde oynamaya çalışsa da artık bunun bir faydası yoktu, ay perisi gerçeği biliyordu. Bu yüzden omuzlarına konulan eller yüzünden içten içe huzursuzlandı fakat ters bir tepki vermedi.

"Geldim işte, uyuyakaldım sadece."

"Saatlerdir uyuyor musun sahi? Niye o kadar yoruldun?"

"Felix'i benden ayrılması için ikna etmeye çalıştım. Mutlu olmamıza izin vermeyeceğini söyleyip ayrılmayacağı hakkında ısrar edince saatlerce tartıştık resmen. Hatta beni öpmeye çalıştı."

Sıkıntılı bir iç çekişle olduğu yerden ayrılıp koltuğa ilerledi Changbin. Burası Hyunjin'in odası değildi. Kendisine ve Felix'e ait olan odaydı. Üç aydır bu odada tüm zamanları Felix'le geçmişken şimdi Chris yüzünden uğraşmak zorunda olduğu şey canını sıkıyordu.

"Öpmedi değil mi?" Yutkundu Hyunjin. Aşk dolu bir öpücüğün bu tür büyüler üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu biliyordu. İkisinin öpüşmüş olması oldukça tehlikeli olurdu. Changbin'in arkasından ilerleyip onun önünde durdu. Oturmadı.

"Öpse ne olur ki? Ben seni seviyorum... Ayrıca günlerdir onunla olmamı kabul edebileceğini söylemiştin. Kıskançlığın mı tuttu şimdi?"

"Yok, tabii ki benim için sorun değil sevgilim. Ben sen nasıl mutlu olacaksan onu isterim. Felix gibi bencil değilim ki." Ilımlı olmaya çalıştı Hyunjin. Kocaman gülümsedi. Lacivert saçlı periye yaklaşıp onun çenesini tutti ve dudaklarına yaklaştı. Bu süre içinde Changbin kendisini itmese kucağına da oturmak üzereydi.

"İyi hissetmiyorum. Zorlama beni lütfen. Bunu daha önce de söyledim. Sabret biraz, üstüme gelmen bir işe yaramıyor."

"Tanrı aşkına ben ne zamana kadar bekleyeceğim? Zorla kendini biraz. Yavaş yavaş alışırsın işte."

Sinirle konuştu uzun boylu. Bu durum artık ciddi anlamda canını sıkmaya başlamıştı fakat elinden de bir şey gelmiyordu.

"Banyoya girmem gerekiyor. İzin verecek misin?"

"Ben de seninle geleyim, sonra-"

"Hemen çıkacağım, başım çok ağrıyor zaten. Oyalanmayacağım." Lacivert saçlı peri oturduğu yerden hızlıca kalktı. Hyunjin'in öfkeli bakışları üzerindeyken dolabına gidip kendisine kıyafetler çıkardı. Banyoya girmeden önce zorlansa da Hyunjin'e gülümsemeyi başardı. Onun gitmesiyle ise Hyunjin sinirinden ne yapacağını şaşırdı. Duyulmayacağını bilse her şeyi kırar döker, sağlam tek bir şey bırakmazdı.

__________________________

"Çok heyecanlıyım Felix." dedi Chris. Şatonun en ücra köşelerinden birinde bulanan odada sarışınla tek başına olmak nefesini kesiyordu. Genç periye bakarken yüzündeki çapkın gülümsemeyi korumaya özen gösterdi. Buraya gelirken en güzel giysilerini giymiş, en sevdiği kokulara bürünmüştü. Felix ise onun aksine oldukça sade görünüyordu. Gerçi Chris onu bu haliyle de çok güzel buluyordu. Güneş perisinin güzel olmak için uğraş vermesine gerek yoktu. "Teklifimi kabul etmen beni çok mutlu etti. Doğru kararı vereceğinden hiç şüphem olmamıştı zaten."

Lunalis | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin