"Kacchan?" Gözlerini yavaşça açtı. Deku ona gülümsüyordu. "Günaydın. Kahvaltı hazır. Yukarı getirmemi ister misin?" Kafasını iki yana salladı. "Aşağı inerim. Bir dakika."Ayılmak için bir saniye bekledi ve gerindi. Ayaklarının fazlasıyla kaşınması dışında sorun yoktu. "Aşağı indir beni." Ellerini boynuna doladı ve yine kendini hava buldu. "tekerlekli sandalye bulmalısın. Her yere taşımayı mi dusunuyorsun beni?"
"Evet?" Gözlerini devirdi. "Şu şeyler en az 1 ay ayağımda kalacak. Çalışmamayı düşünüyorsun?" Mırıldandı. "Keşke." Kafasına vurdu. "Salak." Aklına geldi bir anda. "Kim hazırladı?"
"Shinso çok ısrar etti. Ben sadece yardım ettim." Yemek yapmayı bilmesi şaşırtıcı olmasa bile onların yanındayken yardımdan öteye geçmemişti. Belki de sevmiyordu.
Kahvaltından sonra Deku ayağa kalktı. "Birazdan kiri gelir herhalde. Kiyoko, Tooru ve Denki de onlarla. Akşamleyin biraz alışveriş yapar geri geliriz. Haberiniz olsun."
"Tamam." Denki'nin gelmesi onun içinde iyi olabilirdi. Bir süredir gorüşmemişlerdi. O sırada gözü Shinso'ya kaydı. Dünden daha yorgun görünüyordu. "Oi, marul. Odanda kal bugün. Hiç iyi gözükmüyorsun." Kıkırdadı. "Biliyorum ama şimdilik iyiyim." Yüksek ihtimalle akşama doğru onu odaya kitlemeleri gerekecekti.
Kapı çaldığında Deku açtı. "KATSUKİİ!" İçeri giren Mina Deku'yu ittirmiş ve salona girmişti. "Teyze olacağımı öğrendim. Gel şuraya." Sıkıca sarılırken kulağına hafif eğildi. "İyi olmana çok sevindim." Fazla olmasa da öyleydi ama burada farklı bir sorun vardı.
"Senin burada ne işin var?" Geri çekilip kızgın suratla ona baktı. "Çok ayıp. Seni ziyarete geliyorum ve verdiğin tepki bu mu?" Gözlerini devirdi. Bu kız hep böyleydi. "İyi iyi. Teşekkür ederim. Oldu mu?" Halinden fazlasıyla memnundu. "Her zaman arkadaşım."
Salona gelen beşli manzaraya şaşırmamıştı. "Mina-ne-chan Denki'yi aldığımız sırada geldi." Tooru durumu kısaca özetledi. "Hadi ama Mina, bende sarılmak istiyorum." Homurdanarak ayrıldı. "Sen konuşma. Ben duymasam çağıracağın yoktu. Hala kızgınım."
"Fırsat vermedin ki! Ei beni çağırdı anda bende geliyorum diye atladın." Triple kafaisni çevirdi. Denki bu sefer görmezden geldi ve koltukta ayaklarını uzatan Katsuki'nin yanına geldi. "Tebrikler dostum. Umarım sağlıkla doğar." Hemen sarılırken mırıldanarak ekledi. "Her şey iyi olacak." Bunları bilse de arkadaşları onu tanıyordu. "Bu kadar duygusallık yeter. Uzaklaşın benden."
"Pekala, ben ve Kirishima artık gitmeliyiz. Herhangi bir şey olursa bizi hemen arayın." Kiyoko onlara gülümsedi. "Bize emanetler. Size de iyi çalışmalar." Kiri Denki'ye göz kırptı. "Akşama götürürüm seni." Kafasını salladı. "Tamamdır."
Kapı kapandığı anda Shinso ayağa kalktı ama geri oturdu. "Biri beni odama gotursun yoksa şuraya bayılacağım." Kiyoko Eiji'yi yere bırakıp yanına geldi. "Bu kadar kendini zorlamadan da olurdu Shinso-san." Tooru da hemen yanındaydı. "Sizi odaya götürelim." Odadan çıktıklarında Mina ona baktı. "Kızgınlık normalde böyle bir şey mi?"
"Evet. Vücudunuz her yanının yandığını hayal edin ve üzerine üreme isteği ekleyin." Denki titredi. "Sen?" Bakışlarıyla Denki'yi kesti. "Hiçbir şey beni kontrol edemez aptal." Soracağı soruları yuttu. Zaten buraya gelmeden önce bu konuyla ilgili soru sormak icin Mina ile anlamışlardı. Ayaklarını mahvettiğini öğrenince modunu yükseltmek için gelmişlerdi buraya gelmişlerdi.
O sırada emekleyerek yanlarına gelen Eiji'yi ellerini Katsuki'ye uzatmıştı. "K-kucak." Katsuki şaşırmıştı. İlk defa düzgünce konuştuğunu duyuyordu. "Gel bakalım."
Yine karnına sarılıp kulağını karnına dayamıştı. Kalp atışlarının sesini duyduğundan emin olmasa da hissettiği emindi. "Bu bebek çok sevimlii. Eiji'ydi değil mi?" Mina telefonunu çıkartıp fotoğraf vekemye başladı. "Oi, ne yapıyorsun?" Kıkırdadı. "Anne-baba olmak sana çok yakışacak." Gözlerini devirdi. "Kapa çeneni." Diğer yandan kucağında uyuyan sarı saçlı velet göxüne daha tatlı gelemue başlamıştı.
"Katsu-nii, Eiji seni benden daha çok seviyor." İçeri girip koltuğun önüne eğildi ve kardeşinin saçlarını karıştırdı. "Bana daha önce böyle yapmamıştı."
"Hamile olduğum için güneş topu. Hissediyor." Gözlerini büyüttü. "Gerçekten mi? Eijii." Kiyoko onayladı. "Bebeklerin hisleri bizden daha güçlüdür. Ama sana çok bağlandı."
Gülümsemekle yetindi. "Bu arada konuşabiliyor mu?" Kiyoko ve Tooru birbirine baktı. "Nadiren abla ve anne dediği oluyor ama o kadar." Mina kıkırdadı. "Az önce Katsuki'nin yanına gelip kucak dedi. Çok sevimliydi."
İkisininde mutlulukları gözlerinden belli oluyordu. "Eiji gerçekten büyüyor." İlk geldiğinde 8 aylık olan bebek 10 aylık olmuştu. "Bu arada Haru-ni-chan biliyor mu seni?" Kafasını iki yana salladı. "Daha değil. Şu lanet ayaklarım düzeldiğinde ararım." Şu an ararsa kapıda biteceklerini tahmin etmek zor değildi. "Anladım. En zaman iyileşirler?"
"Üzerine basmam 2 hafta filan. İyileşmeleri bir ay." Mina kıkırdadı. "2 hafta yatağa hapissin gibi geldi bana." Gözlerini devirdi. "Şimdilik evet. Hareket edemiyorum. Ee?"
"Sadece şaka yapıyorum. Ne istersin? Yalnız kalmaman için geldik buraya." Kitaplığı gösterdi. "Korkuya yer yok isimli kitap ve sessizlik."
Denki ve Mina anında ititraz başlarken Katsuki bugün başının ağrıyacağını biliyordu.
..."Siz iki aptal üç aydır ne yapıyorsunuz?" Todoroki'nin onları aramasını garip bulsalar da haklı olduğu noktalar vardı. Deku ve Kiri şirket ve ev arasında gidip gelirken barlar kısmını uzun süredir araştırmamıştı. Bunu ona söyleyecek değillerdi. Kiri en akıllıca bahaneyi söyledi. "Sadece etraf sakinleşsin diye bekliyorduk. Biliyorsun- "
"Şu bahaneyi sakın söylemeyin. Başka yerlerle uğraşabilirdiniz. Şu anda sizden daha fazla bilgiye sahibim. O yüzden beni iyi dinleyin." ikiside sustu.
"Shigaraki'nin avcılarının kedi-insanları saklama yerini bulduk." İkili birbirine baktı. Bu mükemmel bir firsattı. "Bu harika. Nerede?" İki saniye sustuktan sonra devam etti. "Tek bir yer değil bunu biliyorsunuz zaten. Ama onun yönettiği ana bar kesinlikle en büyük yer. Oradan dağılıyorlar." Bu bir süredir düşündükleri bir teoriydi. Avcıların sıklıkla içeri girip çıktıklarını kontrol ediyorlardı. "Bunu tahmin ediyorduk zaten."
"Sorun da bu. Biliyoruz ama Nasıl girdiğini anlamadığımız birçok kedi-insan geceleri toplu olarak götürülüyor." Bu imkansızdı. "Casuslarınız kontrol etmiyor mu?" Gülme sesi geldi. "Evet ve en son öğrendiğimize göre Shigaraki'nin tüm barları birbirine yeraltından bağlı ve tüm giriş-çıkışları tespit ettik."
"NE!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi-İnsan (Dekubaku)
FanfictionDünyada çok nadir görülen kedi insanlar tamamen ayrı bir türdü. Bir çift kedi kulağı, kuyrukları ve ayda bir geçirdikleri kızgınlık dönemleri onları herkesten ayırıyordu. Halk arasında lanetli veya oyuncak gibi görülen bu türdden olan Katsuki'nin ce...