Kedi-İnsan (Dekubaku)

Basın Toplantısı-96

Sonraki sabah Shinso ve Katsuki bir anda kapılarına gelen Kiyoko ile şaşırmışlardı ama fazla sorgulamadan ona da kahvaltı masasında bir yer açtılar. Yemekten sonra ise Katsuki telefonuna bakarken bir anda güncele düşen haberlerle yüzü solmaya başlar.

"Shinso, televizyon." İsmini söylemesiyle şoka uğrasa da hemen açtı. Deku'nun biraz sonra basın toplantısına başlayacağını ve bunun nedeninin dün o ve adamları tarafaından gerçekleştirilen dün akşamki büyük baskınla ilgili olacaktı.

"Öğrendiğimiz bilgilere göre kedi-insan takıntısı olduğu söyleyen Deku'nun kendine ait en az 40-50 kedi-insanı kaçırdığı ve kurduğu karavan şirkette on binlerce kişiyi kendi altına zorla çalıştırdığı söyleniyor. Bu şirket ise güvenlik alanında uzman bir şirket olmasıyla beraber ortaklarını mükemmel bir şekilde kandırmış ve para kaynağı olarak kullanıyordu. Dün gece saatlerinde ise bu kişi ortağı Kirishima Eijiro ve bir polis merkezini yöneten Todoroki Shoto ile beraber tüm barları ele geçirmiş ve orada çalışan herkesi tutsak olarak almıştı. Bu konu ile ilgili basın toplantısı yapacağını bize sabahın erken saatlerinde ulaştıran Midoriya İzuku'nun ne söyleyeceğini size canlı olarak aktaracağız. Görüşme birkaç dakika içinde başlayacaktır "

Kiyoko ve Shinso'nun yüzü solmaya başlayınca Katsuki yerinden kalktı. Buna katlanamayacaktı. Bir şeyler yapmazsa pişman olacaktı. "Shinso, Kiyoko, bebekler size emanet."

"Dur, sen nereye?" Elinden kurtuldu. "Şuradaki aptalların çenesini kapatmaya." Evden çıktığında koruma onu engellemek için önüne geldiğinde yakasından tutar. "Sence hangimiz daha korkutucu? Ben mi? Deku mu? Beni çabuk şu basın toplantısına götür." Bir kere yutkundu. "A-araba şu tarafta. Binin lütfen." Üstünde pijamaları olsa da umursamadı şu anda. Vakti kaybetmek istemiyordu.
...

"Kedi-insanları tutsak ettiğiniz doğru mu?"
"Adamlarımız hepsini beynini yıkayarak itaat ettirmişsiniz. Bu konuda size yardımcı olan biri var mı?"
"Şirketinizin ortaklarının alakası var mı?"
"Mafya olarak şu anda tiym kontrolü elinizde tutuyorsunuz ve binlerce kişi sizin altınızda. Bu tehdidi görmezden gelemeyiz. Kendinizi nasıl savunacaksınız?"

İzuku sahnede yalnızdı, artık kendini açıklamak istemiyordu. O biliyordu zaten en başından beri masum olmadığını. Bu basın açıklaması bir saçmalıktı. Sadece insanlara suçlayacak bir isim vermişlerdi. O mafya Deku'ydu. Kimseye karşı merhamet göstermeyen yer altının büyük ismi. Diğer tarafını görmüyorlarsa önemli değildi. Onlar güvendeydi.

Ardı arkası kesilmeyen sorular odanın kapısının açılmasıyla son bulmuştu.

"Buraya giremezsiniz! Şu anda önemli bir toplantı var!"
"ONA GELDİM DEDİM YA ZATEN!" Bir tekmeyle peşindeki adamdan kurtuldu ve sahneye ilerlemeye başladı. Herkesin bakışları üzerinde pijama ile ilerleyen kedi-insana takılmıştı.

İzuku şaşkınlıkla mırıldandı. "Kacchan? Sen nasıl?" Kapının orada kendi adamlarından birinin başını eğdiğini gördü. Anlaşılan durdurmak imkansızdı. "Sahneye gelebilir." Tek sözüyle sahnedeki görevliler onu engellemeyi bırakmıştı.

En sonunda gelmek istediği yere gelen Katsuki, elini Deku'nun omzuna koyup geri ittirdi. "Böyle bir şey olacaksa söylemeliydin aptal. Geri çekil şimdi."

Kirishima onu geri çektiğinde sahnede bir tek o kalmıştı. Mikrofana ve kalabalığa baktı. Yolda aşağı yukarı ne söyleyeceğini ayarlamıştı ama şu kalabalığa karşı sakinliğini nasıl koruyacağını bilmiyordu. Radyodan duyduğu sözler onu çıldırtmaya yetmişti.

"Benim adım Bakugou Katsuki. Bundan 17 yıl önce, 10 yaşımdayken 18 mayıs tarihinde evim kundaklandı. Annem ve babam öldürüldü. Bende kaçırıldım ve köle olarak farklı bir yere satıldım. Şimdi soruyorum. Siz gazeteciler ve medyacılar. Bu haberi kaçıncı sayfada paylaştınız? Ya da paylaşır mısınız? Tabi bu normal bir şey artık, ha? İnsanlar daha ilginç şeyleri merak ediyor. Hangi ünlünün neyi kullandığı ile ilgili, değil mi? CEVAP VERİN!"