Geçen 3 günün sonunda Katsuki iyi olduğuna herkesi ikna etmiş ve taburcu olmak için hazırlanmaya başlamıştı. Bebekler taşıma yataklarında uyuyor, eşyaları ise çantanın içinde duruyordu. "Artık çıkabiliriz sanırım." Deku İzumi'yi, o ise Hiyori'yi alıp kalan tüm eşyaları Kiri ve Denki'ye kitlemişlerdi."Acımazsızsın." Arkasına bile bakmadı. "Sızlanma da yürü." Denki gözlerini devirerek onun yanına geldi. "Bu arada, bir ara söylemiştim ya, arkadaşım Shindo, bu hafta bir ara gelebilir ki size? Sizinle tanışmak istiyor." Duymuştu ismini. Hastanede kaldığı sürece fazlaca anlatmıştı onu.
"Tooru kendine geldikten sonra." Çocuk gülümsedi. "Tamamdır." Tabi önce Shindo'ya da geleceğini söylemesi gerekiyordu.
Eve geldiklerinde ise koşuşturma başlar. Önce eşyalar yerleştirilir sonra ise kutuları bile açılmamış olan bebek koltukları kurulur ve zorla uykuya dalan ikizleri kendi yataklarına yatırırlar. Bu sırada Kiyoko ve ona yardımcı olurken İzuku, Denki ve Kirishima ise yemek hazırlamaya çalışıyordu.
Denki kendini doyurabilirdi ama toplu yemekte sonuç kötü olabilirdi. Dışarda yemek yemeye alışmış ikili ise fazla bir şye bilmiyorlardı. Pek başarılı sonuç alamayacakları belli olduğunda ise dışardan gelecek yemek siparişi kaçınılmaz olmuştu.
Uyumaları için salonda bırakılan ikizlerle tabak çıkartılıp sofra hazır olmuş ve yemek gelmişti. Bu sırada Kiyoko, Tooru ve hasta gibi hisseden Shinso için üst kata yemeklerini götürmüştü.
"İstediğin bir şey olursa söyleyebilirsin Kacchan. Yemek konusunda kendine iki katı dikkat etmelisin." Gözlerini devirdi ve köftesini yemeğe devam etti. "Bilmiyorum sanki. Yediklerim benden çok çocuklarımı etkileyecek." Kendi bedeninde meydana gelen her şey sütünü, sütü de bebeklerini etklileyecekti.
İçeriden gelen ağlama sesiyle kulakları geri döndü. Ayağa kalkacağı sırada Deku elini omzuna koydu. "Ben doydum zaten. Ben bakarım. Sen yemek ye." Dinlenmesi gerektiğini bilse de kalkmamak için iradesini fazlasıyla kullanmıştı. "Tamam."
Deku ise önünde olan 2-3 aylık sürede eve geldiğinde ona daha çok dikkat edeceğini kendine hatırlatıyordu. Zaten gün içinde fazlasıyla yorulacağını biliyordu.
Ağlayan bir İzumi ve onun gürültüsünden rahatsız olduğu belli Hiyori salonda onu karşılamıştı. "İzumi, ne oldu yine?" Kucağına sakince aldığında bile ağlamaya devam ederken kulakları çınlamaya başlamıştı bile. Hassas kulaklar için tam bir eziyetti.
Etrafta biraz gezdirmiş, sevmiş, gazını çıkartmış olmasına rağmen susmayan bir bebekle baş başa kalmıştı. Yine de içinde gülme isteği daha fazla geliyordu.
"Yardım lazım mı?" Kiyoko'yu görmesiyle gülümsedi. "Susmuyor ama gülmek istemem normal mi?" Kadın gülümsedi. "Elbette. Eiji ilk doğduğunda bende öyleydim. Tooru'da da aynıydı."
"Taktik olmadığını biliyorum ama..." Kiyoko bebeği kucağına aldı ve kulaklarının arkasını okşamaya başlayınca bebek sakinleşmeye başlamıştı bile. "Çoğu bebek bu noktadan hoşlanır. Sadece uyumak istiyor ama uyuyamadığı için huysuz. Öyle değil mi, İzumi?"
"Bildiğim iyi oldu. Önümde uzun bir yol var." Kiyoko bebeği ona geri uzattı. "İstediğinizden bile çok antrenman yapacaksın merak etme. Ben 2 güne gideceğim ama Shinso-san burada ve yardım gerektiğinde de geleceğim. Endişelenmeyin o yüzden."
"Teşekkür ederim Kiyoko-san." Bebeğini yavaşça aldı ve kuyruğunun koluna dolanmasını izledi. "Ben de teşekkür ederim. Ayrıca harika bir baba olacaksın. İçin rahat olsun." Öyle olmasını umuyordu.
...Gecenin 4'ünde ağlama sesine uyanan Katsuki anında ayağa kalkıp odalarına doğru ilerlemeye başladı. Saat 10'dan beri 3 saatte bir uyanıyorlardı. İlk önce Hiyori, ardından onun sesine uyanan İzumi'yle baş başa kalmıştı.
Açlığını tahmin ederek göğsüne koyup sallanan sandalyesine oturdu ve emerken onu izlemeye başladı. İzumi kendine başına ağlamaya devam etse de ona bakamazdı. İki eliyle tutmak zor geliyordu.
"Kacchan, beni uyandırmalıydın." Uykulu gözleriyle gelen Deku İzumi'yi kucağına alıp sallamaya başladı. "3 saate ise gitmeyecek misin? Ben hallederim. Dinlenmen lazım."
Yanına gelerek alnından öptü. "Benim kadar yorulduğunu biliyorum. İstediğinde yardım ederim Kacchan." İçten içe mutlu olmuştu.
Hiyori emmeyi bıraktığında çocukları değiştirdiler ve çok geçmeden Hiyori yine uyuyakalmisti. "Gece yarısı atıştırması?" İzumi de emmeye başlarken gözlerini devirdi. "Yemek benim ama."
"Tatlı çekmiş canları." Katsuki yandan bir bakış attı. "Deku, patlatırım seni " kıkırdadı. "Üzgünüm." İzumi de emmeyi biraktiktan sonra gazını çıkarmış ve uykuya dönmüştü. İkizlerin yine birbirine dönmesini tatlı bulurken bir anda Deku onu kaldırmıştı. "Küçük bebekler uyuduğuna göre sırada sen varsın."
"Deku, iki adımlık yol neyine-" ve çoktan odalarına girmiştiler. Deku onu yatağına bırakıp kendi tarafına yattı ve göğsüne çekti. "İyi geceler." Sarıldı ona. "İyi geceler aptal."
...2 gün sonra Tooru tamamen iyi hissettiğinde ikizler konusunda gerçekten yardım etmeye başlamıştı. "En az senin kadar araştırma yaptım Katsu-ni-chan. Hiçbir şeyi yanlış yapmayacağım. Kardeşlerimi senden çok seviyorum." Katsuki oturduğu koltukta elinde olan Hiyori'yle gözlerini devirdi. "Sen daha kendin çocuksun. Yardım et de abartma. Daha birkaç gün önce odadan çıkarıyordun." Gözlerini kaçırdı. "Telefonuma ayrı alarm kurdum. Bir daha olmayacak. Ayrıca annem" Susunca ne demek istediğini fazlasıyla anlatmıştı.
"Sen bizle bir değilsin bu bir. Bir daha bunu düşünme bile elimde kalırsın iki." Ağzına sıkı bir fermuar çekti.
Kiyoko kucağında Eiji ile yanına geldi. "Eiji yine seni istiyor Katsuki." Geçen gunlerde kendi çocuklarıyla tanışan Eiji onlara anında bağlanmış ve hareket etmeden uzun süre onlara bakarak vakit geçirmeye başlamıştı. Ayrıca Katsuki'yi daha çok istemeye başlamıştı.
"4 ay peşimden ayrılmadığı yetmedi, hem bana hem de bebeklere sardı." Böyle söylese de alışmıştı Eiji'ye de.
"Kardeş sevgisi çok fazla ama nedense ben göremiyorum."Tooru üzgün taklidi yaparken Eiji de dizlerinin üzerinde Hiyori'yi izliyordu. Elini hafif uzatıp severken gülmeye başlamıştı. "Yani, en azından yalnızlık çekmeyecekler."
Katsuki kafasını salladı. "Haru'nun çocuğu Misaki, Hiyori, İzumi ve Eiji. Birde Tooru." Kızın yüzü düzelmişti son kelimeyle beraber. "15 yıl sonrasını şu an hayal bile edemiyorum." O da edemiyordu ya. "O kadar ileriyi düşünmenin anlamı yok."
Kız kafasını salladı "Haklısın." Kapının çalmasıyla kulakları arkaya döndü. "Biri mi gelecekti?"
Katsuki üzerinde oturan bebeklere bakarak iç çekti. Ayağa kalkmayacaktı. "Pikachu'nun bir arkadaşı gelecekti. Kapıyı açsana. Ayrıca Eiji'yi alın şimdilik. İzumi uyuyor. Onun yanında da durabilir."
"Eğer uyanırsa ben bakarım. Siz rahatınıza bakın." Kiyoko odadan çıkarken Tooru kapıya ilerlemeye başladı. "Shinso-nii?" Kafasını iki yana salladı. "Dinleniyor. Kızgınlığı yakın." Sessizce onayladı ve kapıya ilerledi.
Mırıldandı. "Tahmin ettiğim kişi mi görelim bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi-İnsan (Dekubaku)
FanfictionDünyada çok nadir görülen kedi insanlar tamamen ayrı bir türdü. Bir çift kedi kulağı, kuyrukları ve ayda bir geçirdikleri kızgınlık dönemleri onları herkesten ayırıyordu. Halk arasında lanetli veya oyuncak gibi görülen bu türdden olan Katsuki'nin ce...