okul macerası-106

15 3 0
                                    


İkizler 6 yaşında ilkokula başlayacakları zaman, Katsuki onlardan daha gergindi. Eiji'nin ilkokuluyla aynıydı. Önceden araştırmasını yapmış, hatta çocuklarının öğretmeniyle hem tanışmış, hem de onları tanıştırmıştı.

Ama ilk defa tek kedi-insan olacakları bir ortama gireceklerdi. Eiji'lerin kaldığı kaplan evi sitesine sürekli giderlerdi. Ama orada hem insan hem kedi-insan oranı aynıydı. Normal şehir ve parklara biraz daha nadir çıkarlardı. Kalabalığa fazla karışmadıkları için o anlarda korktuklarını az çok fark ediyordu.

Ayrıca şu zamana kadar her zaman gözünün önündeydi çocukları. Korkuyordu. Kendi ilkokula giderken farklı olduğu için dışlanmıştı. İzuku ona yardım etmişti çok küçükken. Ama onlar ne yapacaktı? İyi olacaklar mıydı?

"Kacchan, daldın gittin yine." Salonda otururken kendine geldi. "Dalmışım." Yanına gelip elini omzuna attı. "Okulla ilgili mi düşünüyorsun?" Kafasını salladı. "Başlarına bir şey gelecek diye korkuyorum. Ya dışlanırlarsa?"

"Eiji onlarla ve sence Hiyori böyle bir şey yaşayabilir mi? Sana çekmiş tamamen." Öyleydi. Hareketleriyle konuşmasıyla aynı Katsuki'ydi.

Birde birkaç defa yaptığı farklı görünmelerinin kimsenin onlarla dalga geçme hakkı vermeyeceği konuşmasını Hiyori fazlasıyla ciddiye almış gibi görünüyordu. Öğretmeniyle tanışmak için okula girdiğinde bile etrafta olan tek tük çocuklara kaşlarını çatarak bakmıştı. Şimdiden etrafında yeni insan olmasını sevmediğini anlayabiliyordu.

"Okulda belli olmaz. Göreceğiz." Ona doğru döndü ve göğsüne uzandı. "Bana dürüst olsunlar yeter. Birbirlerini korusunlar. Bu sayede çabuk alışırlar. İyi ki aynı sınıftalar." İkiz oldukları için aynı sınıfa yazdırmıştı.

"Onlarla beraber gideceksin sabahları değil mi?" Kafasını salladı. "Sabah arabayla gider gelirim onlarla. Kaori yalnız kalacak ama yarım saatten bir şey olmaz. Zaten o saatlerde uyuyor olacak."

Sadece korumayla onları göndermek istemiyordu. Daha paranın ne olduğunu kavramamışken zenginlik gibi bir şeyi anlamalarını bekleyemezdi.

Parayı biliyorlardı ama oyuncak paralarını kendi kendine biriktirmelerini istemişti onlar da öyle yapmıştı. Paraya güvenen şımarık çocuklar olmalarını istemezdi.

Kendi öyle yapmasa bile sadece korumayla okula giderlerse sınıf arkadaşları zenginliği onlara anlatır ve tuhaf şeyler söylerse diye korkuyordu. Anneleriyle gidip gelmeleri en iyisiydi.

"Peki önceden söylediğin şeyi yapmakta kararlı mısın?" Kafasını salladı. "İlk dönem bitsin, ikinci dönemleriyle beraber başlayacağım. Zaten biraz alışkınlar."

Katsuki haftanın bir gününde evi onlara birakacaktı. Sabahları herkese kahvaltı hazırlayacak, evi temizlemeyi öğreneceklerdi. Eğer yemek yoksa aç kalacaklardı. Kararlıydı bu konuda. Elbette yardım edecekti bir aşamaya kadar. Market alışverişi isterlerse markete götürür ama aldıklarına karışmazdı. Ayrıca kendi harçlıklarından ödeyeceklerdi. Tabi sonra üstünü tamamlardı kasiyere.

Eğer kendi başlarına bir şey gelirse birbirlerine bakmayı bilmek zorundalardı.

Ya da daha kötüsü, öyle bir yere düşerlerse hayatta kalmalarını sağlayacak birkaç ekstra bilgiden zarar gelmezdi.

"Çocukları eğitme konusunu tamamen sana bıraktım ama onlar çok zorlanırsa dur diyeceğim Katsuki. Daha 7 yaşındalar. Oyun oynamaları ve okumayı öğrenmeye odaklanmalılar."

"Ben zaten kıyamam öyle bir durumda. Sadece..hazırlıklı olsunlar." Saçlarını ve kulaklarını okşadı. "Ben iyiyim, sen iyisin, biz olmasak bile ne Tooru ne Kiri ne de Ochako onları bırakır. Bir şekilde başlarına bir şey geldi.. gerekirse tüm şehri yerle bir eder yine onları bulurum."

Kedi-İnsan (Dekubaku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin