Tooru ve Denki-71

79 16 17
                                    


Tooru otobüsünden indiğinde koşturarak üniversitenin kapısına geldi. Uzun zamandır istediği üniversiteye girebileceği için çok mutluydu. "Tooru!" Pembe eteğiyle zıplayarak yanına geldi. "Ben geldim." Çocuk gülümsedi. "Çok güzel olmuşsun." Pembe eteği üzerine sarı oversize t-shirt, omzuna asılı beyaz bel çantası ve beline bağlı mor sweatshirt giymişti. Üniversiteli gibi gezmek istiyordu bugün.

"Teşekkür ederim Denki." Görevlilerden giriş izni aldıktan sonra onu en önce merkeze, sonra da fakültelerin bulunduğu yerde gezdirdi. En son biraz uzakta kalan kendi binasına gidip merkeze geri geldiler ve kendilerini bahçeli bir kafeye attılar.

"Galiba bacaklarımı hissetmiyorum." O da öyleydi. "Normalde sadece kendi binama yürüdüğümü ve servis kullandığımı düşünürsek bu sadece bir kez olan bir şey." Kız güldü. "Haklısın galiba. Ama burayı çok sevdim. Kedi-insanlar görmem ayrı bir konu."

"Haftada bir toplandıkları kulüp bile var. 15 kedi-insan var sanırsam. Kampüs kalabalığından sayıları az gözüküyor."

"Kesinlikle mükemmel. Ayrıca arkadaş da edinmişsin. Senin adına mutluyum. Umarım bende buraya gelebilirim." Dinlendiği için ayağa kalktı. "Düzgün çalışırsan daha iyi bir yere de girersin. Zeki bir kızsın Tooru. Kahve alıp geliyorum bize."

"Ayy, ilk defa birisi bana bir şey ismarlıyor." Kafasını okşadı. "Ev sahibi burada benim değil mi?" İki tane latte ve çilekli pasta dilimi alıp yanına geldi. "Al bakalım. Acıkmışsındır."

"Teşekkür ederim." Daha çok kendi için almıştı. Sabahtan beri doğru düzgün yemek yiyememişti ve enerjiye ihtiyacı vardı. "Bu arada şu izleri hala sormamış olmam fark etmediğim anlamına gelmiyor." Pasta boğazına takıldı. Soracığını biliyordu ama çok ani gelmisti. "Üzgünüm, üzgünüm. Aniden söylememem gerekirdi." Kahvesinden sıcak olsa da içti ve kendine geldi. "Sorun değil. Sonra konuşuruz. Şimdi yemek ama tamam mı?" Kız kıkırdadı. "Tamamdır."

Tatlıları bitip kahvelerini içerken biri yanlarına geldi. "Denki? Bugün derste yoktun değil mi?" Yine kapuşonuyla Shindo yanında belirmişti bir anda. Ve ilk defa bu durumdan memnun değildi. Küçük bir yalanı ortaya çıkmıştı.

"Sadece yorgun hissediyordum ve okula gelmedim." Karşısına baktı. "Tanıştırayım, Tooru. Ona bugün üniversiteyi gezdireceğime söz vermistim." Çocuk ona bakıp gülümsedi. "Adım Shindo, memnun oldum." Kız da gülümsedi. "Bende öyle Shindo-san."

"Sadece merak ettiğim için yanına geleyim demiştim. İyi eğlenceler." Yanlarından ayrılıp kafeden çıktı ve uzaklaşmaya başladı. "Pekala, dün ne oldu?" Nefesini verdi. "Sadece arkadaşlarımla tartıştık. Sonra da gece Ei'de kaldım." Boynunu gösterdi. "Sabah da derse girmek istemedim. Seni endişelendirmek istemedim."

Tooru ciddileşti. "Bir ihtimal beni arkadaşlarınla tanıştırabileceğini söylemiştin. Kavga nedeni ben miyim?" Anında reddetti. "Elbette hayır. Kedi-insanlar hakkında düzgün düşünmeyen kimseyle konuşmam. Önceden sormamak benim hatamdı. Seni söylemeye fırsat bulamadan onları dövmek istemeye başlamıştım."

Öne eğildi. "Sizinle arama mesafe koymaktansa hiçbir insanla konuşmam daha iyi." Ekledi. "Ei, Deku, Mina, Jirou, Tsuyu-san ve yurttaki herkesin dışında tabi."

"İyi birisin Denki. Teşekkür ederim." Geri yaslandı. "Hey, diğerleri çok kötü. Ben ortalama bir insanım sadece." Kız zafer işareti yaptı. "Bende kedi-insanım." Gülümsedi. "Aynen öyle."

Dinlendiklerinde yine yolu uzatarak çıkışa yürümeye başladar. Ei onları alacaktı.

"Hadi ama sınıfınla daha fazla konuşmalısın." Kız kafasini iki yana salladı. "Bunu senden duymak istemiyorum. Ben halimden memnunum." Omzuyla birazcık ittirdi. "Bari yalan söyleme. Dikkat çekmemek için fazla konuşmamak mı? Hiç senlik değil." Homurdandı. "Fazla konuşunca dikkatleri üzerine çekmek istiyor oluyorum. En nefret ettiğim şey." Denki nefesini verdi. "En azından olmadığın biri gibi olmazsın."

"Kami!" Sesle irkildi. Hemen arkasına döndü ve Tooru'nun önüne geçti. "Denki?" Yanagi ve Lura arkasından geliyordu. "Arkamda kal Tooru." Kafasını salladı.

"İkinizde durun." Ondan beş adım ilerde durdular. "Şey, dün için özür dileriz. Şoktan bir şey diyememiştik." Ne diyeceklerini bilemiyorlarmış gibi görünselerde soğuk bakışlarını çekmedi. "Ee? Sizinle konuşmak istemediğimi söylemiştim."

Lura bir adım yaklaşınca Denki de Tooru'yu tuttu. "Biliyoruz ama sana hak veriyoruz." Tek kaşını kaldırdı. Yanagi devam etti. "Dün konuşamadık ama senden sorna ben ve Lura da yanlarındam ayrıldık. Bilseydik en başından gitmezdik." Kafasını eğdi. "Onlara karşı herhangi kötü niyetim yok ama konuşmaktan da uzak dururdum. Yaptığımın saçmalık olduğunu düşünüyorum şu anda." Yanagi de kafasını salladı. "Evet. Zararlarına hiçbir şey yapmadım ama yok sayıyordum onları."

"Ama sen haklıydın." Aynı anda konuştular. "Sana destek olmalıydık. Özür dileriz." Ciddi olup olmadıklarından emin değildi. Üzgün gözüküyorlardı ama tekrar onlara güvenebilir miydi?

"Cidden ama şu insanlar neden bu kadar her şeyi ciddiye alıyorlar?" Tooru bir anda arkasından çıkıp iki ekibin arasındaydı. Denki kadar ikili de şaşkındı. "Öncelikle konu ne bilmiyorum ama bir şeyi görmezden gelmek var olmadığını anlamına gelmiyor. Bu çok bencilce." Sonra düşünüyormuş gibi yaptı. "Ama artık hatanın ne olduğunu biliyorsanız bence problem yok. Değil mi Denki?"

O gülümsemeyi ve bu cesurluğu kesinlikle beklemiyordu. "Şey, öyle diyorsan." Kıkırdadı. "O halde anlaştık. Adım Hogake Tooru. Denki'nin arkadaşı ve gelecekte buraya gelmek isteyen lise öğrencisi." Elini uzattı. "Siz?"

"Motoko Lura?"
"Akane yanagi?"

"Tanıştığımıza memnun oldum." Sonra arkasına döndü. "Kirishima-san her an gelebilir. O yüzden şimdi gidiyorum. Bir ara Denki beni çağırdığında görüşelim."

"Elbette." El sallayarak uzaklaştı. "Görüşürüz." Denki'nin yanına geldi ve kolundan tutarak uzaklaştırdı. "Sen gerçekten deli bir kızsın."

"Cesuru tercih ederim."
...

Sonraki gün okula gittiğinde gerçekten Taketoru ve İshida onu tanımamazlıktan geliyordu. Yanagi ve Lura ise yanına oturmuştu.

Sınıfta bir değişiklik yoktu. Kendine dönen tuhaf bakışlarda yoktu. Anlatmadıkları için şanslıydı herhalde.

Tenefüste binanın arkasında Yanagi ve Lura geçmişte başına gelenlerle ilgilenmediklerini -arada aslında gerçekten Denki'nin yılmadığı için inanılmaz olduğunu söylemişlerdi- ve hiçbir şey duymamış gibi yapacaklarını söylediler. İshida ve Taketoru ise olanları tamamen yok saymayı tercih etmiştiler ve Denki'nin düşünce tarzının fazla duyarcı olduğunu ve söylediklerinin yalan olduğunu söyleyince ikili oradan gitmişti.

Biraz olsun içini rahatlatmıştı bu durum. En azından kimsenin haberi olmayacaktı.

Okul çıkışında siyah spor araba ve önünde siyah takım elbisesiyle Kirishima onu bekliyordu. Kafasını yere eğdi. "Ciddi olamazsın Ei." Yanagi lura şaşkınlıkla ona baktı. "Onu tanıyor musun?!" Elbette takım elbise ve lüks araba üniversite içinde, özellikle binanın önünde fazlasıyla göze çarpıyordu. Yani Kiri'nin en sevdiği şey. "Evet. Sevgilim." Eskisinden bin kat daha şaşkın ikiliyi geride bıraktı. "Yarın görüşürüz."

Araba'nın önüne geldiğinde o binadan çıkan herkes çaktırmadan onlara bakıyordu. Kirishima siyah güneş gözlüklerini indirdi. "Hoşgeldiniz Sevgilim. Bugün sizi özel bir gün bekliyor. Umarım hazırsındır." Gülmeye başladı ve ona sıkıca sarıldı. "Kesinlikle hazırım."

Kirishima ondan ayrıldı ve yolcu koltuğunu açtı. "Geç bakalım." Oturunca bahçeye şöyle bir göz gezdirdi ve kendi koltuğuna geçti. "Bir daha kimse sana bulaşmaz. O iki aptal oralarda mı?" Kalabalığa göz gezdirdiğinde ikisini gördü. "Evet. Oradalar."

Araba hareket ederken zengin sevgilisiyle olsa dahi bir şekilde onları şaşırtıysa onun için yeterliydi. "Bu arada sürpriz dediğin şey ne?"

Kedi-İnsan (Dekubaku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin