Katsuki bir kitabın kitaplığındaki fotoğrafını çektikten sonra az önce yaptığı kahve ile beraber koltuğa oturdu ve fotoğrafı paylaştı. Bu sefer klasik sayılacak bir esere başlayacağı sırada duyduğu ağlama sesleriyle derin bir nefes aldı. Uyku zamanları bazen düzgün bazen ise aşırı karmaşık oluyordu. İlk birkaç ayın böyle geçeceğini biliyordu ama kısa sürede düzene oturmasını ümit ediyordu."Hiyori, uyumanın seni büyüteceğini bilmiyor musun? Hadi ama." Shinso da yanına gelip İzumi'yi aldı. "Ayrı odalarda yatırmak mantıklı değil mi? En azından birbirini uyandırmazlar." Kafasını iki yana salladı. "Birlikte olmaya alışmalarını istiyorum. Hayatları bir arada geçecek sonuçta."
"Haklısın da biz eziyet çekiyoruz." Omuz silkti. "Bir şey olmaz." İkizlere baktıktan sonra hafif gülümsedi. "Evet. Bir şey olmaz." Kulağının arkasını hafifçe okşadı. "Onlara değer."
Gerçek anneleri değildi ama bu ikizlere kesinlikle bağlanmıştı.
"Yeni yaşama yöntemimiz bu demek." Katsuki nefesini verdi. "Umalım zaman çabuk grcsin de büyüsünler."
...Tooru kızgınlığından beri ilk defa okula geleceği için kesinlikle gergindi. İlk defa bu kadar çok gerçek kimliğini göstermişti sınıfta. Korkuyordu.
Daha yeni geçmiş olsa da çantasındaki ilaçlarını hatırlattı kendine ve okul binasına giriş yaparak sınıfa yöneldi. Sınıf kapısından girdiği anda kendisine dönen bakışlarla kafasını yere eğdi ve her zamanki düşük kulaklarıyla yerine oturdu. Bunu tahmin ediyordu ya.. Tamamen uyumsuz kalmıştı artık.
Sol omzuna dokunan elle yan sırasına baktı. "Günaydın Hogakure-san. Daha iyi hissediyor musun?"
"Günaydın Maruizawa-san. Şey, evet. Kızgınlık ortalama 5 gün sürüyor." Çocuk gülümsedi ve defterini uzattı. "İstersen bu haftanın notlarını verebilirim." İşte bu gerçekten yardımcı olurdu. "Teşekkür ederim. Deersten sonra alıp yarın getirsem olur mu?"
O sırada ön sırasında oturan Yamada-aan arkasını döndü. "Bende de fizik notları var. Yazını okuyabilir misin bilmem ama." Gülümsedi. "Notlar şu anda benim icin önemli teşekkürler."
Çaprazında oturan Hori de başka bir defter çıkardı. "Bu da edebiyat. Eksik farklı bri ders varsa da söyleyebilirsin." Gözlerinin dolmasını gizlemek icin kafasını öne eğdi ve gözlerini sildi. "Teşekkür ederim."
Belki de bu sınıfıyla anlaşmak için ilk adımı olmuştu.
..."Pekala, geçen gün kararlaştırdığımız gibi şimdi 1 ay sonra olacak olan okul festivali için sınıfça ne yapacağınıza karar vermelisiniz. Hori-san, tahtaya geçebilirsin." Sınıf temsilcisi ve yardımcısı tahtaya çıktıktan sonra Tooru çantasını toparlayıp geri yaslandı. Toplantıyı önceden bilmiyordu ama acelesi yoktu.
"Pekala, herkes kendi fikrini elini kaldırarak söylesin. Sonra oylama yaparız."
"Klasik bir şey istemyorum ben."
"Tiyatro'ya ne derisniz?"
"Bir ayda ezberleyemeyiz ki."
"Korku evine ne dersiniz?"
"Olmaz, yan sınıf öyle yapıyormuş."Araya girmek istemiyordu. Sınıf ne yaparsa ona her şey uyardı.
"Hadi ya, o halde yine kafeye mi kaldık."
"Bari bir temamız olsun."
"Korku?"
"Korkuya takıntını birak bence. Bu eğlence festivali."
"Haklı."
"Buldum. Hizmetçi kafeye ne dersiniz?"Olduğu yerde titredi. "Asla olmaz." Bakışlar ona dönerken dışından söylediğini fark etti. Anında kızarırken hızlıca konuşmaya başladı. "Ee, ben şey yani... Hizmetçi kafe fazla klasik kaçmaz mı? Okul burası. Yani daha eğlenceli bir şey daha iyi olabilir gibi." Sesi sonlara doğru iyice kısılırken daha ne kadar utanabilecdgini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi-İnsan (Dekubaku)
FanfictionDünyada çok nadir görülen kedi insanlar tamamen ayrı bir türdü. Bir çift kedi kulağı, kuyrukları ve ayda bir geçirdikleri kızgınlık dönemleri onları herkesten ayırıyordu. Halk arasında lanetli veya oyuncak gibi görülen bu türdden olan Katsuki'nin ce...