Açık konuşmak gerekirse Katsuki'nin yorgunluktan hatsta olması ve çocuklarıyla olan ilişkisini anlatan bir bölüm. Güzel oldu bence amaİsteyen geçebilir :')
...Katsuki hastalanmıştı. Farkındaydı sabah uyandığında ama ikizler kahvaltı etmemişti. Ayrıca Kaori birazdan uyanacaktı. Altını değiştirmesi ve beslemesi gerekiyordu.
Zar zor ayağa kalkıp ikizlere fazla bulaşmadan kahvaltılarını hazırlamış sonra da Kaori'yi salona getirip emizirmişti ama vücudu daha fazla dayanamadığı için onu yatağına bıraktıktan sonra koltuğa yatmıştı.
"Anne! Ne oldu?" Nefesini düzenledi ve İzumi'ye baktı. "Yorgun hissediyorum. Ama iyiyim." İnanmadığı yüzünden belli oluyordu. Kendisinin onlar hastalandığında yaptığı gibi alnına elini koyması ve çekmesi bir oldu. "Yanıyorsun anne. Hasta mı oldun? Dinlenmen gerekmiyor mu?"
"Sadece bir soğuk algınlığı, salona fazla gelmeyin bugün olur mu? Yoksa sizde hasta olursunuz. Sadece uyuyacağım burada." Odaya bile gitmeyecekti. Neden hasta olduğunu bile bilmiyordu. Kızgınlığı geçmişti. Normal hasta olmayali da baya olmuştu. Bu yüzden daha da yorgun hissediyordu.
Hiyori salona kendi odalarındaki sarı renkli en sevdikleri çizgi film desenli battaniyelerini ve yastıkları getirmişti. "İzu yardım et." Böylece ona yatak yapmışlardı.
Hastalık duygusallığı ile ağlamamak için zor tuttu kendini Katsuki. Çocukları ona bakıyordu. Büyümüşlerdi. "Teşekkür ederim ufaklıklar. Şimdi mutfağı ellemeyin ben kalkınca toparlayacağım. Salona gerekli olmadıkça girmeyin ve yapabiliyorsanız pencereleri açın ama 15 dakika sonra kapatın. Anlaştık mı?"
Onu onayladıktan sonra odadan çıkmıştılar. Gözü Kaori'ye kaydı. Onu da hasta edebilirdi ama yanından ayrılamazdı. Ağlarsa ikizler ona bakamazdı. Daha 4 aylık olmuştu.
Baş ağrısı da eklenince uykuya ve yorgunluğa dayanamadı ve kendini uykuya bıraktı.
...Geçen 4 saat boyunca ikizler ara sıra anneleri kontrol etmiş ama uyanmadığını görünce kapıyı kapatmışlardı. Ta ki Kaori ağlayana kadar.
Anneleri hala uyanmazken Hiyori boyunu aştığı için Beşikten Kaori'ye ulaşamıyordu. "Kaori, ben buradayım bak. Ağlama. Annem dinlenmeli."
İzumi yine ateşini kontrol ettiğinde daha fazla yandığını görünce gözleri doldu. Annesinin hasta olmasını istemiyordu. Ne yapacağını düşünürken aklına fikir geldi.
"Hi-chan, ben koruma abilerinden babamı aramlarını isteyeceğim. O anneme bakar." Kız kafasını salladı. "Tamam. Ben Kaori'nin yanından ayrılmam."
Kapıya kendi küçük sandalyesine çıkarak yetişti ve bahçede koşarak hep köşede duran kapı görevlisinin yanına geldi. "Koruma abi, babamı arar misin? Annem çok hasta. Kao-chan da ağlıyor."
"Elbette küçük bey. Sen içeri geç şimdi. Ben hemen haber veriyorum."
...İzuku ise haberi aldığı gibi fazla iş olmamasını fırsat bilerek erkenden ayrıldı işten.
Eve vardığında ise daha önce karşılaşmadığı bir manzara vardı karşısında.
Ev çok dağınıktı. Kaori yattığı yerde ağlıyordu ve ikizlerden biri annelerinin başındayken diğeri kardeşlerini neşelendirmeye çalışıyordu.
"Baba!! Annem neden böyle? Ayrıca Kao-chan da susmuyor. Ben, ne yapacağmı bilmiyorum." Gözleri dolmuş oğlunun saçlarını okşadı. "Sadece hasta oldu güzelim. Dinlenmesi gerekiyor." Yanına gelip ateşine baktı. Yanıyordu. "Kacchan, arasaydın ya birilerini." Eğilip kucağına aldı onu. Varlığını hissettiğinde Katsuki ona sığındı. "Neden bu kadar kötüyüm bilmiyorum. Bir anda vurdu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi-İnsan (Dekubaku)
FanfictionDünyada çok nadir görülen kedi insanlar tamamen ayrı bir türdü. Bir çift kedi kulağı, kuyrukları ve ayda bir geçirdikleri kızgınlık dönemleri onları herkesten ayırıyordu. Halk arasında lanetli veya oyuncak gibi görülen bu türdden olan Katsuki'nin ce...